Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca 6 şüpheli hakkında hazırlanan, 9'u vefat edenlerin yakınları ve 3'ü yaralananlar olmak üzere 12 müştekinin bulunduğu 18 sayfalık iddianame, Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.Mahkemece kabul edilen iddianamede, tutuklu fabrika müdürü V.U. ile tutuksuz iş güvenliği uzmanı D.T, patlamadan korunma dokümanı hazırlayıcısı İ.B, elektrik bakım sorumlusu Y.T. ve değirmen sorumlusu Ö.K'nin "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar, idari işler sorumlusu C.B'nin "taksirle bir kişinin ölümüne neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi isteniyor.İddianamede, patlama ve buna bağlı yangın meydana geldiği aktarılarak, yaralananlardan S.A, Ü.K. ve Z.E'nin şikayetçi olduğu, diğer 23 yaralı ile vefat eden 4 işçinin yakınlarının şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri kaydedildi.Bilirkişi raporuna yer verilen iddianamede, iş güvenliği uzmanının risk analizi hazırlarken dikkat etmesi gereken hususların başında tahıl tozu patlamasının geldiği, mevcut risk analizinin, söz konusu fabrika büyüklüğünde bir işletmeyi kapsayacak ve tüm yönleriyle karşılayacak seviyede olmadığı, toz patlaması gibi mezkur kazaya konu riskin sadece bir maddeyle tanımlandığı, yeterli analiz ve değerlendirmenin etraflıca yapılmadığı anlatıldı.

İddianamede, üretim süreçlerinde tozun en yoğun oluştuğu noktaların tespit edilmesi ve kaynağının tanımlanması, toz birikiminin önlenmesi için periyodik temizlik yapılması ve bunların kayıtlarının tutulması, etkili toz toplama ve havalandırma sistemlerinin kurulması ve tasarlanması, havalandırma ekipmanlarının düzenli bakımının gerçekleştirilmesi ve filtrelerinin kontrol edilmesi gerektiği aktarılarak, güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi sonucunda değirmen bölümünün çeşitli alanlarında yoğun toz birikimi olduğunun tespit edildiği bildirildi.

"ELEKTRİKÇİ BANDIYLA EK YAPILMIŞ KABLOLAR TESPİT EDİLDİ"
Toz ölçümünün sadece "paketleme" bölümünde yapıldığı, ölçümün sadece iş hijyeni açısından değerlendirildiği, değirmen bölgesindeki toz oluşum seviyesinin tespit ve takibinin yapılmadığının anlaşıldığı aktarılan iddianamede, patlamadan korunma dokümanında toz ölçümlerinin nasıl yapıldığı, hangi cihazın kullanıldığı, kalibrasyonunun nasıl ve ne zaman yapıldığı, hangi yöntemin kullanıldığı, hesaplarda kullanılan literatür bilgisinin nereden alındığına dair ifadelerin yer almadığı kaydedildi.İddianamede, elektrik tesisatının patlamaya karşı korumalı tasarlanması, ek, tamir, bant, sargı vesaire olmaması gerektiği ancak kazanın ardından yapılan incelemede elektrikçi bandıyla ek yapılmış kabloların tespit edildiği bilgisine yer verilerek, elektrik panolarının temizliğinin 6 ayda bir yapıldığı, değirmen başta olmak üzere fabrika genelinde elektrik panolarının kapaklarının açık ve toza maruz kalarak toz birikimine uygun ortam oluşturduğu anlatıldı.İş güvenliği uzmanı tarafından yapılan saha kontrollerinde, tespit ve öneri defterine yazılan uyarılar ile çekilen fotoğraflarda tozlu ortamlardan, elektrik kablolarından, temizlik ihtiyacından, yangın ekipmanının durumundan bahsedildiği belirtilen iddianamede, iş güvenliği uzmanı tespitlerini yapmış olsa da düzeltici ve önleyici faaliyetlerin gerçekleştirilmediği ve yapılması konusunda herhangi işlemin tespit edilemediği kaydedildi.

İddianamede, fabrikada iş güvenliği kültürünün oluşmadığı, iş kazalarının olağan/rutin kazalar olarak değerlendirildiği, alınması gereken aksiyonların, düzeltici ve önleyici faaliyetlerin etkin yapılmadığı anlatılarak, iş güvenliği uzmanının değerlendirmelerinin tespit ve önerilerinin iş yerinde uygulamaya geçmemiş olduğunun anlaşıldığı ifade edildi.

YANGIN PANO/ELEKTRİK ODASINDA BAŞLAMIŞ
İddianamede, video görüntüleri incelendiğinde olayın değirmen bölümünün zemin katında yaklaşık bir saniye içinde meydana geldiği belirtilerek, "Yangın/patlamaya neden olan kaynak noktanın her iki kamera kaydında da zemin katta bulunan elektrik panolarının olduğu pano/elektrik kontrol odası olarak tanımlanan alanda başladığı ve yangının değirmen bölgesindeki yoğun toz birikimi nedeniyle toz patlaması şeklinde yayılarak tüm bölgede patlamaya neden olduğu görülmüştür." ifadesine yer verildi.İşveren tarafından hukuka uygun yetkilendirilen işveren vekillerinin, görev ve yetkileri içerisinde yer alan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yerine getirmekle yükümlü olduğu aktarılan iddianamede, kendisine iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin geçerli yetki devri yapılan ve gerekli/yeterli vasfa sahip işveren vekilinin, yetki alanında meydana gelen iş kazalarında, ihlal edilen yükümlülüğünün bulunması ve bunun da sonuca etkili olması halinde cezai yönden sorumluluğunun söz konusu olacağı anlatıldı.

İddianamede, iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak bakımından yönetim ve denetim yetkisine sahip işveren vekili atayan işverenin, meydana gelen iş kazaları sebebiyle cezai sorumluluklarının söz konusu olmayacağı belirtildi.

Şüpheli fabrika müdürü V.U'ya tüm resmi makam ve mercilerde tam yetkili olarak temsile, işlemleri takibe ve sonuçlandırmaya, her türlü izin ve ruhsatları almaya, kayıt ve tescillerini yaptırmaya, ticari defterlerini ve belgelerini sunmaya, işçilere noterden ihtarname, ihbarname göndermeye, işçi davalarına ve işçi arabulucu görüşmelerine şirketi temsilen katılmaya, uzlaşmaya, tespitler yaptırmaya yetkili olduğuna dair vekaleten temsil etme yetkisi verildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.Sosyal Güvenlik Kurumu Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi'nde 3 Mart 2023'ten itibaren fabrika/işletme müdürü olarak giriş yaptığının tespit edilmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının inceleme raporlarında işveren vekili sıfatıyla imzasının bulunması nedeniyle şüpheli V.U'nun işveren vekili olarak kabulü gerektiği ifade edilen iddianamede, olayın oluşumunda işveren yükümlülüklerine aykırı hareketleri sebebiyle kusurlu olduğunun tespit edildiği bildirildi.

İddianamede, patlamada hayatını kaybeden Mesut Şimay, Naim Karagüzel, Güven Albayrak ve Merve Menteş'in yakınlarının şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri fakat kusurlu bulunan şüpheliler V.U, D.T, İ.B, C.B, Ö.K. ve Y.T'nin üzerlerine atılı suçun şikayete tabi olmadığı belirtilerek, zanlıların cezalandırılması talep edildi.

Şüpheliler yönetim kurulu başkanı M.M.Ö. ve olay tarihinde fabrikanın genel müdürü A.Ö. ile satın alma sorumlusu İ.A. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.Sanıkların yargılanmasına 17 Temmuz'da başlanacak.

Kaynak: AA