Seminer, Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşti. Doç. Dr. Ünsaldı, seminerin amacının sosyal bilimlerde sıkça konuşulan ancak az okunan klasikler ve çağdaş ustaları incelemek olduğunu belirtti. Ünsaldı, sadece bitmiş ürünlerin değil, bu ürünleri ortaya çıkaran çalışma tarzının anlaşılmasının önemine dikkat çekti. “Nasıl yapmışlar?” sorusunun, metni yorumlamak veya özetlemekten çok daha kıymetli olduğunu vurguladı.

Bourdieu’nun metodolojisi

Ünsaldı, Bourdieu’nun “Ayrım” kitabının hem nicel hem de etnografik çalışmalar içerdiğini ve bu durumun nesnenin inşa edilme biçimini belirlediğini ifade etti. Bourdieu’nun usulünü aktarırken, “Sosyoloji Zanaatı” kitabında belirtilen üçlü epistemolojik hiyerarşiye dikkat çekti: Kopuş, İnşa ve Sınama.

  • Kopuş: Toplumsal kanaat, inanç ve temsillerden tamamen uzaklaşmayı, sosyolojik bilginin önündeki engellerden arınmayı temsil ediyor.

  • İnşa: Nesnenin teorik bir çerçevede yeniden inşa edilmesi ve araştırmanın ön cevaplar ve sorular üzerinden tümdengelimci bir yaklaşımla yürütülmesini kapsıyor.

  • Sınama: Öne sürülen hipotez ve teorilerin sahada test edilmesi, yanlışlamanın olumlu bir süreç olarak teorinin yeniden gözden geçirilmesine ve geliştirilmesine imkan tanıması anlamına geliyor.

Doç. Dr. Ünsaldı, bilimsel araştırmanın amacının yalnızca veri veya bulgu üretmek olmadığını, teorik sorgulama ve geliştirilen kavramların önemini vurguladı. İlgiyle takip edilen seminerin sonunda katılımcıların soruları yanıtlanarak program tamamlandı.

Kaynak: İHA