Prof. Dr. Camuzcuoğlu, jinekolojik kanserlerin her zaman belirgin şikayetlerle başlamayabileceğini ifade ederek, “Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, bazı hastalarda ise hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu nedenle kişinin kendi vücudunu iyi tanıması ve değişimleri takip etmesi büyük önem taşır” dedi.

“Tek belirtiyle kanser tanısı doğru değildir”
Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası ağrı veya kanama, pelvik bölgede uzun süren rahatsızlık, karında şişlik ya da baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı gibi bulguların her zaman kanserle ilişkilendirilemeyeceğini vurgulayan Camuzcuoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Tek bir belirti üzerinden kesin sonuç çıkarmak doğru değildir. Her hastanın durumu tıbbi öyküsü, risk faktörleri ve muayene bulguları ile birlikte değerlendirilmelidir. Her kadın farklı sağlık geçmişine sahiptir, bu nedenle süreç kişiye özel ele alınmalıdır.”

Prof. Dr. Camuzcuoğlu, düzenli hekim kontrollerinin erken teşhis açısından büyük önem taşıdığını da hatırlatarak kadınlara, sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri çağrısında bulundu.

Kaynak: İHA