Klâsik müzik dünyası, önde gelen ışıklarından birinin vefatının ardından yasa boğuldu.

Ozawa, onlarca yıla yayılan müzik hayatıyla savaş sonrası Japonya'sında klâsik müziğin ön saflarında yer aldı. Olağanüstü yeteneğinin yanı sıra Ozawa'nın cana yakın kişiliği ona dünya çapında pek çok hayran kazandırdı.

Ozawa, Toho Gakuen Müzik Okulundan mezun olduktan sonra Avrupa'ya seyahat ederek kariyerini şekillendirdi.

1959 yılında Fransa'da düzenlenen Uluslararası Besançon Genç Şefler Yarışmasını kazanan ilk Japon oldu. Ozawa, 20’nci yüzyılın en büyük şeflerinden Herbert von Karajan ve Leonard Bernstein ile çalıştı.

Ozawa 1973'ten itibaren 29 yıl boyunca Boston Senfoni Orkestrasını yönetti ve 2002 Yeni Yıl konserinde Viyana Filarmoni Orkestrasını yöneten ilk Japon şef oldu.

Viyana Filarmoni Orkestrası, X'te yaptığı bir paylaşımda, "Onursal üyemiz Seiji Ozawa'nın yasını tutuyoruz" açıklamasında bulundu.

Paylaşımda Viyana Filarmoni'nin Yönetim Kurulu üyesi Daniel Froschauer'in şu sözlerine yer verildi: "Viyana Filarmoni ile büyük bir sanatsal miras bıraktı. Seiji Ozawa'yı bir dost ve müzikal partner olarak çok özleyeceğiz."

Ozawa, enerjisinin çoğunu Japonya'daki genç müzisyenleri eğitmeye adadı. Mito Oda Orkestrasının genel müdürlüğünü yaptı ve çocuklara üflemeli çalgı müziği dersleri verdi.

Ozawa ayrıca, 1987 yılında kurduğu Saito Kinen Orkestrası ile Avrupa ve ABD’de turnelere çıktı.

Matsumoto kentinde düzenlenen ve 1992 yılında Saito Kinen Festivali Matsumoto olarak başlayan Japonya'nın en tanınmış müzik karnavallarından biri olan Seiji Ozawa Matsumoto Festivalinin direktörlüğünü yaptı.

İnce fiziği ve gür saçlarıyla tanınan şef, İlk kez 24 yaşında sahneye çıktıktan sonra Paris'ten Londra'ya, Milano'dan Salzburg'a Mozart, Mahler, Berlioz ve çağdaş Fransız bestecileri Henri Dutilleux ve arkadaşı Olivier Messiaen'in eserlerini yönetmekten hiç vazgeçmedi.

12-16 yaşları arasında Tokyo'daki Katolik Kilisesinde org çalan Seiji Ozawa, ustalığıyla Toho Okulu'ndaki öğretmenlerin gözlerini kamaştırdı ve burada klavye eğitimi almaya başladı. Ancak bir piyanist olarak hayatı, bir rugby maçında iki parmağının kırılması ve Bach sonatlarına sonsuza dek veda etmesiyle onlu yaşlarında yarıda kesildi.

Ozawa, öğretmeni Hideo Saito'nun önderliğinde kompozisyon ve orkestra şefliği çalışmalarına yöneldi.

Kariyerinin sonuna hastalıklar damgasını vurdu. 2010 yılında tespit edilen ve iyileşmeyi başardığı yemek borusu kanseri, tekrarlayan zatürre nöbetleri, kalça kırığı ve onu konser iptallerine mecbur bırakan kardiyovasküler sorunlar peşini bırakmadı.

Haber MErkezi 

Editör: Haber Merkezi