Katledilen kadınlardan üçünün koruma kararına rağmen hayatını kaybettiğini belirten Durahim, Ceyda Yüksel örneğini gündeme taşıdı. Yüksel’in 2020’de öldürüldüğünü, ancak Yargıtay’ın sapık katile verilen müebbet hapis cezasını “suçun elem ve öfke ile işlendiği” gerekçesiyle 18 yıla indirdiğini hatırlatan Durahim, “Hukuk sistemimiz kadınları değil, katilleri koruma altına almış bulunmakta” ifadelerini kullandı.

“Sıfır tolerans değil, sıfır adalet”

TBMM’deki komisyonların “sıfır tolerans” söylemlerine rağmen iktidarın kadınları koruyamadığını dile getiren Durahim, “2025 yılında bugüne kadar 277 kadın öldürüldü. AK Parti iktidarı kadının adını sadece figüran olarak kullanıyor. Kadına yönelik şiddetin durması adına hiçbir tedbir alınmıyor, bu da failler için cesaret alanı yaratıyor” dedi.

Türkiye’nin dünya sıralamasına dikkat çekti

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın cinayetlerinin temel sebeplerinden biri olduğuna vurgu yapan Durahim, Türkiye’nin 2025 Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde 148 ülke arasında 135. sırada olduğunu hatırlattı. “Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya bile Türkiye’nin önünde yer alıyor. Bu tablo, Türkiye’nin ortaçağ karanlığına sürüklendiğinin göstergesidir” dedi.

“Haksız tahrik ve iyi hal indirimleri kaldırılmalı”

6284 sayılı Kanunun tavizsiz uygulanması gerektiğini vurgulayan Durahim, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini savundu. “Haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimlerinin kadın katillerine avantaj sağladığını söyleyen Durahim, “Katil katildir, iyi hali olamaz. Buna derhal son verilmelidir” dedi.

“Kadın güçlü değilse millet de güçlü değildir”

İYİ Parti olarak kadınların yanında olduklarını ifade eden Durahim, “Kadınlar ölmek istemiyor. Eşit, özgür ve demokratik bir yaşam istiyor. Biz, kadınlarımızın yanında olmaya ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Kaynak: basın bülteni