Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da AA'nın canlı yayınına katılarak, soruları yanıtladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki son duruma ilişkin bilgi veren Oktay, deprem felaketinde gelinen nokta itibarıyla birinci aşamanın çoktan geride bırakıldığını dile getirdi.

Oktay, "Depremde bütün imkanları seferber ettik ve akut dönemi ilk üç haftada geride bıraktık. Bu ölçekte bir afette üç haftada akut dönemi geride bırakmak gerçekten kolay bir süreç değil. Tüm dünyadaki afet yaşayan ülkeler için çok iddialı şekilde bunu ifade ediyorum." dedi.

"Arama kurtarma faaliyetleri", "enkazdan çıkarma" ve "her türlü defin işlemleri", "kimseyi açıkta bırakmama" aşamalarının akut dönemin içinde olduğunu belirten Oktay, "Şimdi ikinci aşama yani artık bu bölgenin ayağa kaldırılması. Eskisinden ama çok daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırılması aşamasına geçtik." diye konuştu.

Enkaz kaldırma çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini aktaran Oktay, "Enkazların yüzde 50'ye yakını kaldırılmış durumda. İnşallah bayrama kadar da hemen hemen Antakya haricinde tamamını bitirmeyi düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Antakya'da da enkaz kaldırma çalışmalarının sonraki bir iki hafta içerisinde tamamlanacağını ifade eden Oktay, bir yandan da çok yoğun bir şekilde yeniden inşa ve ihya çalışmalarına başlandığını anlattı.

Şu ana kadarki süreçte bölgede yaklaşık 313 bin yıkılan, yıkılacak, ağır hasar gören ve orta hasar gören bina bulunduğunu belirten Oktay, 75 bini köy evi olmak üzere 319 bin binayı bir yıl içerisinde teslim etme sözü verdiklerini anımsattı. Oktay, konutlar yapılana kadar barınma hizmetlerini de sağlayacaklarını söyledi.

Afetzedelerin barınması için yapılan kampanyaları da hatırlatan Oktay, "Yaklaşık 3 milyona yakın insanımızı geçici barınma merkezlerinde ve bu tür yerlerde barındırıyoruz. Yani net sayı 2 milyon 860-870 bin civarında." değerlendirmesini yaptı.

"84 milyar lirayı aştı"
Cumhurbaşkanı Oktay, "Türkiye Tek Yürek" kampanyasına yapılan bağış miktarının sorulması üzerine, şu yanıtı verdi: "Bu noktada geldiğimiz aşama 84 milyar lirayı aştı. Yani 84 milyar 400 milyon lira civarında. 115 milyar liralık taahhüdün yaklaşık 84 milyar 400 milyon lira kadarlık miktarı fiilen yatırılmış durumda. Bunlar da zaten yine afetzedelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılıyor olacak ve halihazırda da kullanılan miktarlar. Şu anda zaten afetzedelerimize sağladığımız birçok alan var. Yani bu geçici barınma merkezlerinin kullanılması, kalıcı konutların inşası aşamasında bütün bunlar değerlendirilecek. Şehirlerin altyapısının hepsinin yenilenmesi gerekiyor. Çok ciddi hasar gören yerlerimiz var onlar yeniden yapılıyor olacak. İçme suları, kullanım suları tamamının gözden geçirildiği bir yapıdan geçiyoruz. Doğal gaz tesisleri, bütün buralarda zaten kullanmaya başladı ama başka türlü yardımlar da veriyoruz."

Oktay, ilk etapta depremzedelere verilen yardımları hatırlatarak, "10 bin liralık Hane Başı Destek ödemesine bakıyorum, 1 milyon 682 bin 309 depremzedeye şu ana kadar 10 bin liralık yardımı fiilen yapmış durumdayız. Yani toplamda 16 milyar 823 milyonluk sadece 10 bin liralık yardımdan yapmış durumdayız. Yine 207 bin kişiye, 3 milyarı aşkın 15 bin lira taşınma yardımı yapmış durumdayız. Yine kira ve ev yardımları devam ediyor. Hasar tespit durumuna göre hane başına eşya yardımlarımız da var." ifadelerini kullandı.

AFAD'a yönelik eleştirilere ilişkin soru üzerine Oktay, bu eleştirilerin her zaman yapılabileceğini ancak özellikle seçim döneminde olunduğu için oradan bir algı operasyonu yapmaya çalışan bir kesim olduğunu söyledi. Oktay, vatandaşın bölgeye gittiğinde gerçekleri gördüğünü, devletin sahada olduğunu belirtti.

"Sahada yoksunuz" denilmesinin "insafsızlık" olduğunu ifade eden Oktay, bölgedeki çalışmalarda tüm kurumların koordinasyonunun AFAD tarafından sağlandığını vurguladı.

"Bugün itibarıyla 1600'e yakın şüpheliden 350'si tutuklandı"
Depremler nedeniyle 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Oktay, "Depremler sadece afet bölgesini etkilemedi, geriye kalan 70 ilimizde de bu acıyı iliklerimize kadar yaşadık. Sonuçta ateş düştüğü yeri yakıyor. Afet bölgesinde yakınını kaybeden kardeşlerimiz kadar bunu hepimizin hissetmesi mümkün değil ama gerçekten bunu hepimiz hissettik. Bu acıyı paylaşmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

KKTC'de hayatını kaybedenlerin olduğunu hatırlatan Oktay, Adıyaman'a giden sporcuların deprem nedeniyle hayatını kaybetmesinin Kıbrıs için büyük bir acıya dönüştüğünü söyledi. Depremde hayatını kaybeden KKTC voleybol takımının ailelerinin yıkılan otel ile ilgili takip içinde olduğunu aktaran Oktay, deprem bölgesinde yıkılan binalara ilişkin eksikliklerin soruşturmalarının devam ettiğini belirtti.

Depremlerde yıkılan binalarla ilgili ihmalleri olanlardan hesap soracaklarını ifade eden Oktay, "Bugün itibarıyla 1600'e yakın şüpheli var. Bunlardan 350'si tutuklandı. Bu tutuklananlardan 4'ü de Kıbrıs'taki çocukların hayatını kaybettiği İsias Otel'dekilerle alakalı. Hem sahipleri hem de inşaatın yapılmasındaki sorumlularla ilgili soruşturmalar devam ediyor." dedi.

Her türlü krize hazır olan bir Türkiye inşa etmek istediklerini vurgulayan Oktay, seçimdeki ana gündem maddelerinden birinin de özellikle deprem bölgelerindeki kentsel dönüşümler olacağını dile getirdi.

"Milletimiz buna fırsat vermez"
Yüksek Seçim Kurulunda yapılan kura çekimiyle 4 cumhurbaşkanı adayının oy pusulasındaki yerinin netleştiğini hatırlatan Oktay, seçim sürecinin devam ettiğini belirtti. Muhalefet partilerini eleştiren Oktay, "Çok ilginç gelişmeler yaşıyoruz. Şimdi sofra diyorlar ya. Bir de Halil İbrahim Sofrası diye bir yakıştırmada bulunuyorlar ya. Halil İbrahim Sofrası değil de orası, orası kurtlar sofrası. Yani orası bir bereket sofrası değil, Türkiye'nin paylaşım sofrası." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, HDP tarafından açıklanan seçim beyannamesini de değerlendirdi. Oktay, şunları kaydetti: "HDP'nin daha yeni işte iki gün önce açıkladığı siyaset beyannamesine baktığınızda 'Cumhuriyeti yıkacağız, eğitimi Türkçe olmaktan çıkaracağız. Terörist başını içeriden çıkaracağız, özgürleştireceğiz, Diyanet İşlerini kapatacağız' diyorlar. Yani Müslüman memleketinde salyangoz satmak gibi bir şey bu. 'Suriye'den ve Irak'tan Türk askerini çekeceğiz' diyor, Türk askerini çekince kime hizmet edeceksiniz? Bu diyet borcu olanlara? O masada, şimdi o sofrada Türkiye'yi paylaşacaklar. Milletimiz buna fırsat vermez."

Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccadeye ayakkabısıyla bastığı görülen fotoğrafa ilişkin de eleştirilerde bulundu. Oktay, "Dini siyasete alet ettiğinizde işte gidersiniz ayakkabınızla ertesi gün seccadenin üzerinde durursunuz. Ondan sonra da 'fark etmedim' dersiniz. Ayakkabılarla üzerinde durup bir de poz vereceksiniz ve etrafınızdaki hiç kimse de görmeyecek. Aslında bu, görüp görmeme olayı değil. İşte bu, dinin siyasete alet edilme olayıdır." ifadelerini kullandı.

"Konu cumhurbaşkanlığı seçimidir"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, kendisi ve kabine üyelerinin milletvekili adaylığının sorulması üzerine, "Burada bizim kabine olarak da yine Cumhurbaşkanımızın söylediği kabinenin tamamını da biz bu dönem Meclis'te hizmet vermesini bekliyoruz diye ifade etti. Burada konu biz değiliz. Hizmettir, nerede olduğu bizim için hiç önemli değil. Hatta bir pozisyonun da bir anlamı yok bizim için. Konu cumhurbaşkanlığı seçimidir." yanıtını verdi.

Oktay, seçim sonuçlarına ilişkin de "Milletimizle birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde olacağız ve 14 Mayıs günü Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanımıza yine balkon konuşmasını yaptıracağız, hem de güçlü bir meclis desteğiyle, arkasından da meclis çoğunluğunu alarak." dedi.

"Türkiye'nin dostlarnın KKTC'yi tanımasını arzu ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin diğer devletler tarafından tanınmasını istediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bununla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dile getirdiği "Türkiye'nin dostlarının tanımasını arzu ediyoruz" sözlerini hatırlatan Oktay, "Şimdi geldiğimiz aşama, inşallah bunun bir ileri aşaması. Yani artık tanınmasını arzu ediyoruz. Sadece Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri bazında değil. Türkiye'nin dostlarının artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımasını arzu ediyoruz." diye konuştu. AA