Sakarya’da son 2 günde ardı ardına intihar vakaları dikkat çekti. Son zamanlarda özellikle de şehrimizde artış gösteren intihar vakalarına yönelik, Sakarya Anadolu Psikologlar Derneği Başkanı İlhan Bozkurt gazetemize özel açıklamalarda bulundu

Önceki gün 30 yaşındaki Cem Sarı, Adapazarı Hilmi Kayın İş Merkezi’nin çatı katından kendini atarak hayatına son vermişti. Dün sabah ise 54 yaşındaki Akyazılı Rahmi Belli odasında kendini iple astı. Yaşanan vakalar üzerine Uzm. Klinik Psikolog İlhan Bozkurt, özellikle son 10 yılda intihar vakalarında ciddi artış söz konusu olduğunu belirtti.

Bozkurt, “İntihar girişiminde bulunan veya intihar eden kişilerin büyük çoğunluğunda ruhsal bozukluk tanısı vardır. İntihara neden olan ruhsal bozuklukların yüzde 80’i depresyon, yüzde 10’u şizofreni ve yüzde 10’u ise diğer ruhsal bozukluk veya sorunlardan oluşuyor” ifadelerini kullandı.

TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER
İnsanların hayatına son vermesinin tetikleyici faktörlerini dile getiren Psikolog Bozkurt, “Yalnızlık, ekonomik kayıplar, yaşam evrelerinin stresleri, alkol ve uyuşturucu kullanımı hem ruhsal sorunları hem de intihar girişimlerini tetikleyici faktörlerdir. Çoğu intihar önceden tahmin edilebilir ve önlenebilir. İntihar eğilimi olan kişilerin bu konuda eğitimli profesyonel ruh sağlığı uzmanlarına ihtiyacı vardır. Bir kişinin ölümle ilgili ifadeler kullanması, gelecekten umudunun kalmadığına yönelik söylemleri, veda eder gibi tavırları veya mektupları varsa bunlar mutlaka yakınları tarafından ciddiye alınmalı. İntihar etmesinden şüphe edilen kişilerle bu düşünceleri konuşulup psikolojik destek verilmeli. Panik yapılmadan sakince kişi dinlenmeli, sıkıntısının anlaşıldığı hissettirilmeli. Uygun yaklaşım sergileyemeyecek kişilerin müdahalesi engellenmeli. Ciddi bir durumdan şüphe duyuluyorsa kişi yalnız bırakılmamalı, acil çağrı merkezi aranmalı” dedi.

“DİNİ İNANÇ ÖNLÜYOR”
Dini inançların önleyici bir faktör olduğuna dikkat çeken Bozkurt, “Dini inançlar intihara yol açmaz, inanç önleyici bir faktördür Son dönemlerde dini inançla intihar arasında bir bağlantı olup olmadığı konusunda da bazı tartışmalar olduğu görülmektedir. Tüm semavi dinlerde hayat kutsaldır ve intihar yasaklanmıştır. Klinik çalışmalarımızda intiharın eşiğinden dönmüş birçok kişinin dini inancı nedeniyle intihardan vazgeçtiğine zaman zaman şahit oluruz. Yine birçok kişiyi hayata bağlayan çocukları, ailesi ve inançlarıdır. Bu nedenle inançlı olmak intihar için bir risk faktörü değildir. İnançlı toplumlarda intihar önleme çalışmalarında resmi dini kurumlarla işbirliği önemli faydalar sağlar. Bunun dünyada birçok örneği vardır” diye konuştu.

RUH SAĞLIĞI EN ÖNEMLİ FAKTÖR
Ruh sağlının en önemli ilkelerden biri olduğunu dile getiren Bozkurt, “Koruyucu ruh sağlığı önlemleri artmalı. İntiharların gerçekleşmesini önlemek için “Koruyucu ruh sağlığı uygulamaları” kapsamında resmi ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik; eğitim, seminer, afiş gibi etkinlikler hayata geçirilmelidir. Psikolojik tedavi görenlerin aileleri bu konularda bilgilendirilmeli, ruh sağlığı hizmetlerine ulaşım kolaylaştırılmalı. Unutmayalım bir canı kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir ve haksız yere bir cana kıyan tüm insanlığa kıymış gibidir” şeklinde konuştu. Şevval GEÇİN / ÖZEL HABER

Editör: Haber Merkezi