Gökdemir, bazı belediyelerin “zarar ediyoruz, işçinin maaşını ödeyemiyoruz” gibi çeşitli sudan bahane ve sebeplerle emekçilerin iş akitlerinin sonlandırılmasına bir anlam veremediğini ifade etti. Açıklamada Gökdemir, “Kendi ticari işlerinde başarılı olan belediye başkanlarının belediyelerde israf ve savurganlık yaparak belediyeyi zarara uğratıp, tasarruf tedbirlerine ilk olarak neden tek geçim kaynağı alın teri olan emekçilerden başlanır sorma gereği duyuyorum” dedi.
Gökdemir şöyle devam etti; “İş akitlerinin sona erdirilmesine sadece işin vicdani ya da insani tarafından bakarsak durum bu, ama işin hukuki boyutundan bakarsak da hukuka aykırı olduğunu görürüz. Hukuki gerekçelere göre işverenin, “zarar ediyorum, kriz var bu yüzden işçi çıkarıyorum” sebepleriyle yapılan fesihlerde, ispat yükünün işverende olduğu ve işverenin mali kayıtları, şirket bilançoları, tasarruf tedbirleri, işyeri organizasyonu gibi konularda hukuka uygun belgeler sunmak zorunda olduğundan, işçinin bu tür davaları kazanma olasılığının çok yüksek olduğunu ayrıca belirtmemiz gerekir. HAK-İŞ konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası olarak haksız yere iş akitleri fesih edilen ya da fesih edilecek olan emekçi kardeşlerimizin hukuki ve insani mücadelelerinde her zaman yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı bir kez daha vurgulamak isterim.”
Belediye başkanlarına seslenen Gökdemir, “Başkanlarımıza buradan sesleniyorum tasarruf tedbirlerinize emekçilerden değil, belediyedeki israf, ihale, araç ihalesi ve bunun gibi savurganlıklardan tedbir alınarak başlanması daha doğru bir tasarruf ve tedbir yöntemi olacaktır.”

Editör: Haber Merkezi