Baştürk, “İş hayatında kadın veya erkek diye cinsiyetçi bir ayrımı doğru değildir. Yalnızca tüketen değil üreten olmak insanın mutlu olmasını sağlıyor. Yaptığınız işi seviyorsanız ve prensip sahibiyseniz başarılı sizinledir.”diyor.

 Okurlarımıza kendinizi tanıtır mısınız?
Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi’nde orta ve lise eğitimini tamamladım. 2002 yılında Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olduğum yıl aile şirketimiz olan Baştürk Mühendislik’te göreve başladım. Halen şirkette görev yapmaktayım.
İşinizin özelliklerinden bahseder misiniz?
Sanayi tesislerinde çevre danışmanlığı, atık su arıtma tesisi yapımı ve işletilmesi konularında uzman olarak görev yapıyorum. Sakarya’da faaliyet gösteren sanayi tesislerine çevre konularında destek vermekteyiz. Tüm Türkiye’de endüstriel atık su arıtımında farklı sektör ve kapasitelerde çalışan fabrikaların arıtımını sağlıyoruz.
İş hayatında kadın olmak nasıl bir duygu?
İş hayatında kadın veya erkek diye cinsiyetçi bir ayrımı doğru bulmuyorum. Bir iş insanı olarak çalışma hayatının içerisinde bulunmak çok güzel bir duygu. Yalnızca tüketen değil üreten olmak insanın mutlu olmasını sağlıyor. Yaptığınız işi seviyorsanız ve prensip sahibiyseniz başarılı sizinledir.
Girişimci bir kadın olarak sektörde kendi durumunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sakarya’da ilk ÇED Yeterlilik Belgesi’ne sahip bir firma olarak uzun yıllardır bu sektörde hizmet vermekteyiz. İş alanında aile şirketi olmanın avantajını kullanarak işimizi ilerletiyoruz. Sakarya’da ve birçok farklı ilde faaliyet gösteren, ilklere imza atan bir şirketiz.
İş ve ev arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Dönem dönem iş hayatında yoğun çalışma saatleriniz olabiliyor. Zamanı iyi ve programlı kullandığınız sürece hem iş hem de ev hayatınızda bir sıkıntı yaşamazsınız.
Kadın girişimciler denince nedense hep küçük işletmeler akla geliyor bunun nedeni nedir?
Bu düşüncenin nedeni kadının kendi içindeki gücün farkına varamaması ya da başarılı olacağına inanmaması olabilir. Çevre desteği görmemesi de etken neden diyebiliriz. Bugüne kadar küçük işletmelerde kadınlar çalışıyordu. Şuan ise çok başarılı girişimci kadınlarımız var. Onların sayısının artarak daha büyük projelere imza atması diğer kadınlara rol model olmasını sağlayacaktır.
Kadınların önündeki engellerin neler olduğunu düşünüyorsunuz? Bu engellerin kaldırılması için ne gibi çalışmalar yapılması gerekir?
Öncelikli olarak ekonomik nedenler, sayısı az da olsa ailevi etkenler ve kadınların evdeki sorumluluğunun getirdiği yükümlülükler…
SATSO Kadınlar Kurulu olarak, kadına pozitif ayrımcılık yaparak her alanda destek oluyoruz. Ayrıca bunu sağlayan sivil toplum örgütleri var. Ailelerinin desteği çok önemli. Hayatın her alanında kadının bende varım diyebilmesi için önce kendine güvenmesi, sunulan fırsatları sonuna kadar kullanarak azimle başarıya ulaşabileceğini inanmalı.
İş hayatına başlayacak girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Farklı iş kollarında SATSO’nun açtığı seminerlere, kurslara katılması, çeşitli kredi ve hibelere başvurarak ihtiyacı doğrultusunda çalışacağı iş alanında sermaye oluşturması, sektörü için iyi bir fizibilite yapması, çalışacağı alanda farklı bir yenilik getirmesi eğer üretim sektörüyse daha önce üretilmemiş bir yenilikle piyasaya adım atmasını tavsiye ediyorum.

Röportaj: Mine KÖSE

Editör: Haber Merkezi