Rapora göre, Marmara Denizi’nin orta kesiminde, Silivri’nin yaklaşık 26 kilometre güneyinde yer alan Orta Marmara Sırtı'nda gerçekleşen deprem, yerin 13 kilometre derinliğinde meydana geldi ve yaklaşık 13 saniye sürdü. Depremin ardından bölgede 291’in üzerinde artçı sarsıntı kaydedildi. Artçıların büyük çoğunluğu, ana fayın kuzeyinde, Kumburgaz Havzası ve ikincil fay hatlarında yoğunlaştı. Bazı artçı depremler ise 30 kilometre derinliğe kadar ulaştı.

Sismik Gerilimin Yalnızca %12’si Boşaldı

Uzmanlara göre, 1766’dan bu yana bölgede biriken sismik gerilimin yalnızca %12’si bu depremle boşaldı. Kumburgaz Fayı üzerinde yapılan hesaplamalar, 3,7 metrelik toplam gerilimin sadece 0,3 metresinin bu sarsıntı ile serbest kaldığını gösteriyor. Bu veriler, daha büyük bir depremin hala olası olduğunu ortaya koyuyor.

En Yüksek İvme Küçükçekmece’de Ölçüldü

Deprem sırasında en yüksek yer ivmesi, merkez üssüne yaklaşık 50 kilometre mesafedeki İstanbul Küçükçekmece’de 0,2 g olarak kaydedildi. Bu değeri Eyüp, Marmara Ereğlisi ve Avcılar takip etti. Uzmanlar, ivme değerlerinin sadece uzaklıkla değil, zeminin özellikleri ve jeolojik yapıyla da doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiyor.

"Fayın Büyük Bölümü Hâlâ Yerinde Duruyor"

MATAM Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, depremin yalnızca Kumburgaz segmentinin 20 kilometrelik kısmında meydana geldiğini, segmentin tamamının ise 80 kilometre uzunluğunda olduğunu vurguladı. Yaltırak, “Fayın büyük kısmı hâlâ yerinde duruyor. Bu, büyük depremin habercisi değil ama ‘Stres boşaldı’ demek de yanlış olur” ifadelerini kullandı.

Zincirleme Kırılma Uyarısı: "En Kötü Senaryoya Hazırlıklı Olmalıyız"

Prof. Dr. Yaltırak, 1999 İzmit ve 2023 Kahramanmaraş depremlerini örnek göstererek, Anadolu’da büyük depremlerin çoğunlukla tekil değil, zincirleme olarak gerçekleştiğini hatırlattı. “Bir segment kırılırsa 7,1 olur, ikinci de kırılırsa 7,4, üçü kırılırsa 7,6, dördü kırılırsa 7,8 olur” diyen Yaltırak, kentlerin en kötü senaryoya göre hazırlanması gerektiğini vurguladı.

"7,8’lik Senaryo Korkutmak İçin Değil, Bilimsel Gerçekliktir"

Raporda sıkça gündeme gelen 7,8 büyüklüğündeki Marmara depremi senaryosunun spekülatif değil, bilimsel dayanaklara sahip olduğu ifade edildi. Fay uzunlukları, moment hesapları ve akademik çalışmalara dayandırılan bu senaryo, toplumun karşı karşıya kalabileceği en büyük riskin belirlenmesi açısından önem taşıyor.

"Önlem Almazsak Bedeli Ağır Olur"

Yaltırak, “Şehirlerimizi 7,1’lik bir depreme göre tasarlarsak, 7,8 büyüklüğündeki bir sarsıntıda büyük yıkım olur. Ama 7,8’e göre hazırlarsak, daha küçük depremlerden etkilenmeyiz” diyerek, afet risk yönetiminde gerçek mühendislik hesaplarının esas alınması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: AA