Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile oturup konuşarak, kendi isteğiyle görevinden ayrılıp partisini kongreye götürmesini, “Darbe” olarak görenler ya da öyle olmasından medet umanlara, yarım asırdır bu ülkede yapılan nice darbelere tanık biri olarak, sadece ve sadece gülüp geçiyorum!

Bunlar ya darbe nedir bilmiyor ya da biliyorlar da suyu bulandırmanın peşindeler!

Her şey aleni ve açık bir şekilde ortada…

Devlet yönetimiyle, hükümet hizmetinde uyumsuzluk söz konusu…

Yani sistemde arıza var…

Bırakın ülke yönetimini, çift başlı her yerde benzer sıkıntılar yaşanır…

Önemli olan sorunu, kuruma, kuruluşa, devlete yansıtmadan olumlu ve ılımlı bir şekilde sonlandırıp hizmete kaldığı yerden devam edebilmektir...

Ortada ne silahlı bir eylem, ne bir zorlama ne de kavga var…

Görevi birlikte yürütmenin getirdiği ve sistemden kaynaklanan, sürüp gitmesi ülke yarınları için yarar değil zarar doğuracak bir belirsizlik var…

İşin daha fazla uzaması her iki cephede sancılar oluşturacak, neticede kaybeden yönetenler değil, devlet ve halkımız olacaktı...

O nedenle kolu kurtarmak için yapılan bir küçük operasyonu dalgalandırıp farklı sonuçlar bekleyenler, istedikleri olmayınca feryat figan düştü yollara, bu zorunlu değişimi sulandırmak adına…

Darbe çığırtkanlarının bu şartlarda anlaşılan tutunacakları bir başka dal yok...

Olsaydı, açıklamadan sonra, açıklama öncesinin şartlarında mutlak değişiklikler olur ve ülke siyasal bir krize girerdi...

Girmeyince koptu kıyamet…

Kimi düşük profilli yaptı, kimi patronun sözcüsü, kimi nöbetçi, bazısı kukla, Başbakan Davutoğlu’nu…

Öyle olmadığını uygulamalarıyla ortaya koyup memleketin, milletin ve vatanın çıkarını her beklentisinin önüne alıp, görevi aldığı makama teslim edip, yine partisi içerisinde kalacağını açık bir dille belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gidişini “Darbe” olarak değerlendirenlerin, bu ülkenin huzuru ve geleceği için sağlıklı düşündüğünü söylemek zor olsa gerek…

Bu konuda kim doğru, kim yanlış düşünüyor…

Uzun süre beklemeye gerek yok…

Ülkenin zamanı da yok...

Zira süreç hızlı işliyor...

Bekleyelim Mevla neyler…

Neylerse güzel eyler…

Bize de ülkemize hizmet adına kim iyi niyetli ise ayırım yapmadan başarı dileğiyle “Orkideler” göndermek düşer, çiçekleri hiç solmayan bahçemizden…

ENGİN ARAPOĞLU’NUN DAYISI VEFAT ETTİ

Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Engin Arapoğlu’nun dayısı Nayim Mahiroğlu bir süredir rahatsızdı…

Beş çocuk babası Mahiroğlu, 66 yaşında yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı…

Cenazesi dün ikindi vakti kılınan namaz sonrası, Sapanca Güldibi Mezarlığı’nda toprağa verildi...

Arapoğlu ve Mahiroğlu ailelerine acılarını paylaşır, sabır ve başsağlığı; Nayim Mahiroğlu’na yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz…