- Usta be!
- Evet?
- Düşündüm taşındım da…
- Neyi?
- Hani boş kaldım, ‘ne yapayım’ diye sormuştum ya…
- Evet?
- Senin dediğini yapmaya karar vardım.
- Hangisini? Sana o kadar çok tavsiyede bulundum ki…
- Şu ‘organizasyon’ işini…
- Nasıl? Kafana yattı mı?
- Yattı gibi…
- Yani?
- Bir başlayayım da… İyi giderse devam ederim.
- Söyle bakayım, nasıl başlayacaksın?
- Ölmüş, meşhur ve ünlü kişileri için ‘anma programları’ düzenleyeceğim.
- Biraz bahsetsen?
- Bu dünyada işini tamamlamış veya yarım bırakmış ve göç etmiş o kadar değerli insan var ki…
- Eeee?
- Onlardan birer seçme yapacağım.
- Eeeee?
- Konuşmacılar bulacağım.
- Nereden bulacaksın?
- Şöyle bir araştırdım da… Çok var… Hele birileri var ki, tam istediğim gibi bir Joker… Anılacak mevta kim olursa olsun balıklama atlayan bir zat… Beni mahcup etmeyecek tam bir Ağıtçı başı…
- Kim o?
- Dirilerin kendisi ile temastan kaçındığı, mevtaları çok seven tam bir ölü taciri…
- O ne demek?
- Ölü Taciri… Yani ‘Kefen Soyucu’ da diyebiliriz.
- Açık söylesene?
- Ya… Tanıyorsun onu... Söylersem kızarsın.
- Yahu neden kızayım, söyle hadi…
- Diri düşmanı?
- Haydaaa… Yeni bir kavram mı ihdas ettin?
- Yooo… Herkes öyle biliyor da…
- Nasıl yani?
- Ömrü boyunca tüm canlı arkadaşlarına ‘vefasızlık’ yapan bir zatı, organize edeceğim ‘Vefa Programları’ davet edip ‘vefa’ konuşması yaptıracağım…
- Kime vefa?
- Ölmüş olanların meşhur olanlarına vefa… Sağ olanlara gerek yok ki…
- Bırak bunları da söyle bakayım, nasıl olacak bu iş?
- Şöyle: Dünyanın vefat etmiş meşhur diktatörlerinden örnekler seçeceğim… Bunları her ay bir ilde anma programı düzenleyeceğim. Konuşacak uzman kişiler bulacağım ve bunlarla uğraşırken de vaktin nasıl geçtiğini anlamayacağım.
- Peki, diğer konuşmacıları nereden bulacaksın?
- Problem değil… Dedim ya… Başkaları da var. Onların çoklarını biliyorum, her tür toplantı ve anma programlarına maydanoz olacakları da tanıyorum. Henüz konuyu onlara açmadım, ama açtığım anda balıklama atlarlar. Sevmedikleri cellâtları bile severek anlatır… Hatta yanında çanta taşıyıcıları bile var… İlave figüranlar da getirebilir.
- Yine dağıttın galiba?
- Neyi?
- Kendini…
- Eee? Ben niye farkında değilim o zaman kendimi dağıttığımın?
- Hadi sen git biraz dinlen, sonra gel… Sakin sakin o zaman konuşuruz.
- Peki…
