İlimizin hatta bölgemizin en renkli ve tarihi mesire yeridir, eski adıyla Çark Gazinosu

Sanatçılara ya da sanata meyilli gençlere sağladığı imkan nedeniyle mikrofon başına geçip şöhrete ulaşan müzisyenlerin sayısı hayli fazladır…

Bu doğrultuda örnek çoktur…

En yeni örneklerden biri, şehrimizin tanınmış Mali Müşaviri Yusuf Mahmutoğlu’nun kayınbiraderi Türk sanat musiki sevdalısı Raşit Kolçak…

Çark’ta haftanın belli akşamlarında sanatsever konuklarına çektiği musiki ziyafetinin tadına doyum olmazdı, bundan kısa bir süre önce…

Çark Şehzade onu ve sesini olgunlaştırdı…

Sonra Marmara Bölgesi Ses Yarışması’nda birinci oldu ve şu sıralarda şöhretin basamaklarını hızla tırmanarak ülke gündemine düşmeye başladı…

Zirveye çıkması yakındır…

Öte yandan Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8’de devam eden “O Ses Türkiye” yarışmasına katılarak, jüri üyelerinin tümünün takdirini kazanan bir yarışmacı olan “Sonuç Mürühdaroğlu da” Çark Şehzade patentli müzisyenlerden biri olarak, O ses Türkiye’nin finale kalan sanatçı adayları arasına girdi…

Jüri üyelerinin hayranlığını kazanan “Sonuç” ismine uygun olarak yarışmanın sonunda ipi göğüsleyecek adayların başında geliyor olmalı ki, bir şarkıyla uğurlanan yarışmacıların aksine, gerek seyircilerden, gerekse jüriden gelen talep doğrultusunda, okuduğu 3 şarkıyla yarışmaya damga vurmasını bildi...

Çark Mesire’nin bilinmeyen böyle bir özelliği var işte…

Bunda bir büyük pay da, yetenekli müzisyenlere kapılarını açan, onları maddi-manevi destekleyip babalık yapan işletmeci Rahmi Sak’a ait…

Böylece Sezar’ın hakkını Sezar’a vermiş olalım…

Altın sesi ile önce jüriyi, sonra izleyenleri büyüleyen Sonuç Mühürdaroğlu’na alacağı sonucun hayırlı olması adına Bizim Bahçe’den “Leylaklar” gönderelim istedik.

DİSİPLİN BAŞARININ ANAHTARIDIR

Sadece sportif alanlarda değil, her çalışma ortamında disiplinin önemi büyüktür…

Disiplinsizliğin hüküm sürdüğü kurum, kuruluş, işyeri, kulüp ve benzeri her yerde aranan en çarpıcı özelliktir disiplin…

Buna uyulduğu sürece başarı gelir, aksi halde başarısızlık, kayıplar ve yenilgiler alır başını gider…

Böyle olduğuna yönelik en çarpıcı örnekler sporculardan gelir…

Takımın başarısı için bazı iyi ancak şımarık ve disipline uymayan oyunculara göz yumulur...

Onlarla kazanılsa da bir süre sonra yıkım başlar, kayıpları telafi etmek hayli zor olur…

Sakaryaspor’da önce uyarılan fakat bir türlü ıslah olmayan iki futbolcu, olanca yeteneklerine ve kendilerine ihtiyaç duyulmasına rağmen Başkan Selahattin Aydın’ın talebine, Teknik Direktör Ercüment Coşkundere de katılınca, iki futbolcu diğerlerine de örnek olacak şekilde zararı-karı düşünülmeden kadro harici bırakıldı...

Aktif futbolculuk hayatımda, oynadığım her kulüpte benzer olaylara rastladığımı hatırlarım...

Böyle durumlarda kaybeden hep disiplinsiz sporcular, kazanan ise buna prim tanımayan kulüpler olmuştur...

O nedenle sezon başında takımın kaptanı ve tecrübeli oyuncusu Hamza’yı gözünün yaşına bakmaksızın kadro dışı bırakan bir başkan ve teknik direktörün disiplinsizliğe izin vermeyeceğini bilmeleri gereken Sedat ve Gökhan’ın sporculuk karnesine düşen bu kara lekeyi silmeleri, sanıldığı gibi hiç de kolay olmayacaktır…

İçini temizleyip yoluna devam eden Sakaryaspor’un başarısının devamı adına Bizim Bahçe’nin “Laleleri” Başkan Selahattin Aydın ve Ercüment Coşkundere’ye gitsin istedik, bu nedenle…