Çok kızıyorum şu AK Parti’ye…

Öyle kızıyorum ki belki benim kadar kızan ve benim kadar küsen insan yoktur memlekette…

Oy verdik, destek verdik, dualar ettik ama bazı meselelerde başımızı öne eğdiler…

Örneğin yolsuzlukla mücadeleyi şiar edinmiş bir parti olarak malum bakanları Yüce Divan’a sevk edemediler…

İçimiz fena halde acıdı bu gelişme karşısında…

Her istediklerini vererek güçlendirdikleri Paralel Yapı yüzünden bir sürü insan suçsuz yere hapislerde yattı, kimisi öldü içeride, kimisi canına kıydı…

İnsanlar iftiralara uğradı, ailelerinden uzak kaldı, dünyaları karardı…

Koskoca bir devlet nasıl bu kadar gafil avlanır, nasıl böyle aldanır diye hayıflandık açıkçası…

Ya Çözüm Süreci boyunca olanlara ne demeli?

Tamam, hepimiz destekledik süreci, barış gelsin dedik, silahlar sussun dedik, analar ağlamasın istedik…

Ama ne oldu, teröristler silahları yığınak yaptı süreç boyunca…

Her tarafa bombalar yerleştirip kirli tezgâhlar kurdular…

İpleri bu kadar da gevşetin demedik ki hiçbirimiz…

Sukut-u hayale uğradık artan terör olayları karşısında…

Garipleri var bu ülkenin, muhtaçları var; yıllarca çalıştıktan sonra rahat yüzü görmek isteyen emeklileri, alın terleri sömürülen ve adeta bir köle gibi çalıştırılan taşeron işçileri, asgari ücretlileri var…

Bu kesimlere de eğilin istedik…

Kaynak yok deyip de bir anda çark etmeniz ve vaatlerinizi değiştirmeniz bizi aldattığınızı ortaya çıkardı…

Çok kötü kandırıldık, çok derinden sarsıldık açıkçası…

Ehil olmayan insanlara iş verdiniz, devletin her kademesini, yetmedi özel sektörü bile kendi adamlarınızla doldurdunuz…

Hiç hak etmeyen insanları hak etmedikleri yerlere getirdiniz…

Bilhassa belediyeler eliyle devletin imkânlarını hor kullandınız…

Makam araçlarıyla, dolgun maaşlı danışman kadrolarıyla, seçim çalışması kokan yemekler, açılışlar, kokteyller ve törenlerle milletin parasını havalara saçtınız…

Hiçbir zaman kabullenemedik böyle şeyleri…

Nasıl kızmayalım bunca olup bitenden sonra AK Parti’ye?

***

Ama biliyoruz ki yüreği memleket sevdasıyla çarpan insanlar da var içinizde…

Biliyoruz ki haramı helali bilen, Allah’tan layığıyla korkan, dertlinin derdiyle dertlenen koca yürekli insanlar da var…

İyi niyetli, dürüst ve samimi insanlar da var…

Alnı secdeye değen, geceleri uyku uyumayan, taşıdıkları aşırı yükler nedeniyle omuzları düşmüş olan insanlar da var…

Bu davaya ihanet eden, sadece kendi menfaatini düşünen insanlar olduğu gibi gerçek manada siyaseti bilen, halden anlayan, tabiri caizse adam gibi adamlar da var…

Her şeyden öte bağrımızı açtığımız milyonlarca mülteci kardeşimiz var bu memlekette…

İşte en çok onların hürmetine, onların dualarının hürmetine yerle yeksan olmuyorsunuz…

Kaldı ki yukarıda parmak bastığım her bir meselenin makul cevapları da vardır nezdinizde şüphesiz…

Bu memlekette koalisyon kurmanın imkânsızlığını anlayan ve tek başına iktidara en yakın parti olarak AK Parti’yi görenlerin, ülkede istikrarsızlık olmasın, siyasal manada boşluk yaşanmasın, dört bir yanımız ateş çemberi iken vatan başsız kalmasın diye destek verenlerin sayesinde belki yeniden iktidar da olacaksınız…

İyi insanların hatırına…

Gayretli insanların hatırına…

Kadir kıymet bilen insanların hatırına…

Yapılan hayırlı hizmetlerin hatırına…

Belki bu hatırların, gayretlerin, duaların hürmetine bir kez daha tek başına iktidarı yakalayacaksınız…

Peki, biz ne yapacağız bu durumda?

Biz nerede duracağız?

Bir yanımız öyle diyor, bir yanımız böyle…

Boşuna dememiş adam: “Bazen kararsızlık kötü karar vermekten daha kötüdür…”

Neyse ki birkaç gün daha var önümüzde…

 

İKİ OYUM OLSAYDI BİRİ ÖZKOÇ’A İDİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Engin Özkoççok sevdiğim, çok takdir ettiğim, ağabey diye hitap ettiğim bir insandır…

Her zamanda ve zeminde söylerim ki yüreği en fazla Sakarya ve hizmet aşkıyla yanan milletvekili odur…

Bu şehrin ve bu şehrin insanının her derdinde ve meselesinde yanlarında olmuştur…

Bir muhalefet partisi milletvekili olarak elinden gelenin en iyisini ortaya koymuştur…

CHP 7 Haziran’da çok görkemli bir miting yapmıştı, dün de aynı coşkuda bir program gerçekleştirdi…

Milletvekili Özkoç doğru ve yerinde bir hamleyle Kılıçdaroğlu’nu bu sefer de milletin efendisi olan köylülerle buluşturdu…

Bir programdan daha alnının akıyla ayrılmasını bildi Engin Özkoç ve CHP’liler…

Şayet iki oy hakkım olsaydı, birini muhakkak Engin Özkoç için CHP’ye verirdim…

Ama gel gör ki bir oy hakkım var…

Belki de çoğunlukla oy verdiği insan kaybeden biri olarak Engin ağabeyin başını yakmam istemiyorumdur…

Kim bilir!

 

BEN ÇEYREK AKILLIYIM

Yazdığım yazılardan, bilhassa sosyal medyada yaptığım yorumlardan ötürü toplumun bir kesimi bana çok kızıyor…
Fena halde bileniyorlar bana karşı…
"Bir öylesin bir böyle" diyenler de var...
En fazla da akılsızlıkla suçlayanlar...

Beni yarım akıllı bulanlar var…
İşin gerçeğini ben size söyleyeyim: Ben çeyrek akıllı bir adamım...
Aklımın bir bölümünü babam öldüğünde kaybettim...
O zaman 16 yaşındaydım ve babam benim her şeyimdi...
Aklımın diğer bir bölümünü de deprem olduğunda kaybettim...
Annemle yıkıntıların, döküntülerin arasından zor bela çıktık dışarıya...
Evimiz başımıza yıkıldığında da 19 yaşındaydım...
Hayata yarım akılla, kör topal devam ederken askerlik geldi çattı...
Tam 30 yaşındaydım askere gittiğimde ve feci halde zorlandım...
Aklımın bir bölümünü de askerdeyken yitirdim...
Şu anda kala kala çeyrek bir akıl kaldı bende...
Onunla da ne kadar idare edebilirim bilmiyorum açıkçası...
Gittiği yere kadar artık...

 

TARAFSIZ GAZETECİ MESELESİ

Herkes takmış gazetecilik tarafıma...

Ben iyi bir gazeteci olduğum iddiasında değilim...

Tarafsız olduğum iddiası da taşımıyorum…

Umurumda da değil açıkçası...

Ben düşündüğünü pat diye söyleyen, kimseye şekil yapmayan, siyasi ve ticari hiçbir beklentisi olmayan bir adamım...

Aman yandaş olayım, aman muhalif durayım, aman masaya vurup ses getireyim gibi dertlerim yok benim...

Ölüp gittikten sonra yok efendim cesur bir gazeteciydi, muhalif bir duruşu vardı, çok sert eleştiriler yapardı, son derece tarafsız ve objektifti gibi yorumlardan ziyade, "Yahu bizim Engin mi, iyi çocuktu be" demeleri benim için evladır...

Ben dünyalık payeler peşinde koşan bir adam değilim...

İyi bir insan olmak, iyi bir gazeteci olmaktan öndedir benim nazarımda...

Allah mahcup etmesin!

 

YORUMSUZ

Bütün seçimlerde mağlup olurlar
Yine de "memleket bizimledir" derler
Hükümet işlerinde şimdiye kadar hiçbir başarı gösterememişlerdir
Gölge etmesinler, biz başka ihsan istemiyoruz

Adnan Menderes
Başvekil