İlimizin bir zamanlar ekonomik sacayağı olarak bilinen ve istihdam yönüyle işsizliğin önlenmesini sağlayan üç dev kuruluşu vardı…

TZDK, Şeker ve Vagon Fabrikaları…

Zirai Donatım Fabrikası özelleştirildi, taşındı gitti E-5’in kenarına, arazisi Kent Park’a dönüştü…

Binlerce Sakaryalı ekmek yedi, emekli oldu buradan...

Fabrikayı çalışanları hiç unutmadı…

Zirai Donatım Fabrikası’ndan emekli olanlar hâlâ senenin bir gününde buluşup o anlamlı günleri hatırlar, sohbet eder, özlem giderir...

Bir de futbol takımı vardı…

Fiyko, Oktay Yel, Kıvırcık Niyazi’nin kaleciliğinde; Gavur Ali, Nurettin Başoğlu, Beyazıt ile Pürüz Turanlı savunma hattı; Adaş, Kerem ve unutulmaz kaptan Mehmet Ali ile

Yılmaz Yıldırım ve de Deve İhsanlı orta sahası; Reşit Çeker, Baba Fazıl, Kırbaç Hasan, Arifiyeli Saim ve nihayet Saatçi Sırrı’lı o dev kadro, Türkiye Amatör kulüpler finali oynayıp ikinci olurken 1958’de, Sakarya’da futbol adına yer yerinden oynuyordu...

Zirai Donatım Fabrikası’nı takiben Şeker Fabrikası da aynı akıbete uğrayıp özelleştirilerek bugün bir aydınlık, bir karanlık; mevcudiyetini sürdürmeye çalışıyor, tükenişe giderken adım adım...

Her üç fabrikanın da güçlü birer futbol takımı ve oyuncuları vardı, ürettikleri birbirinden değerli ürünler yanında…

İkisinin başına gelenlerden sıyrılıp ayakta kalma mücadelesi veren Vagon Fabrikası’nın Gandi Necdet’li, Ahmet Tezcan’lı, Sedat’lı, Doğan’lı, Abiç İbrahim’li, Didi Nizam’lı, Orhan’lı, Cavit’li, Nazım ve Hamzalı lacivert mavili Demirspor futbol takımını unutmak mümkün değil, bugün bile…

Yeni adıyla, TÜVASAŞ üzerine gidiliyor, eski dosyalar karıştırılarak, birtakım senaryolarla şu sıralarda...

TÜVASAŞ’a baskın yapıldığı ve evraklara el konulduğu şeklinde bir algı oluşturması karşısında kurumun yaptığı açıklamaya göre, müfettiş raporundan kaynaklanan sorunun giderilmesi mahkeme safhasından sonra açıklığa kavuşturulacak...

Hal böyle iken, bu güzelim fabrikayı huzursuz edici suçlamalar gündeme getiriliyor, ne hikmetse...

Bu işin içinde bir bit yeniği var ancak çözülmesi zor…

Bakalım yargıya intikal eden sorun nasıl çözülecek…

Bir zamanlar bu ilin ekonomisinin sacayağı üç güzelim fabrikadan ayakta kalmayı başaran tek kurumun, kişisel oyunlar ve hesaplaşmalardan zarar görmesinden üzüntü duyarız ancak…

İnsanların ekmek kapısıyla oynanmasının kimseye yararı olmaz deyip, bekleyelim yargıya düşen olayın sonucunu…

Suçsuzun aklandığı, suçlunun ceza aldığı ancak kurumun ayakta kalacağı bir geleceğe açılsın istiyoruz, TÜVASAŞ denilen son kalenin kapısı…