Filistin’de cani, kanser uru, koronavirüs ziyonistler,70 yılı aşkın süreden beri işgal, katliam, mezalim ve soykırıma devam ediyor.

Filistin’in %90’dan fazlasını işgal etmiş, binlerce Filistinli Müslümanı katletmiş,

Milyonlarcasını ülkeden kovup, mülteci olarak dünyanın birçok ülkesine sığınmak zorunda bırakmış,

İlk kıblemiz, Müslümanların kutsal şehri Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı işgal etmiş,

Emperyalist ve ziyonist destekçisi ve azmettiricisi ABD yönetiminin imzasıyla Kudüs’ü ziyonist canilere başkent yapmış, Filistin’in tamamını ilhak etmiş,

Şimdi de Mescid-i Aksa’da ibadet eden Müslümanlara bile hunharca saldırarak,

Ramazan ve Oruç ibadetini de tanımayıp, çiğnemeye kadar cüret etmiş,

Tarih boyu gösterdikleri lanetlenmişliği, bir kez daha ortaya koymuşlardır.

Sarı yılan, çiyan ABD başkanı Trump, oturduğu yerden, Waşington’dan;

Önce, öz be öz Suriye toprağı GOLAN TEPELERİ’nin tapusunu, kendisini DÜNYANIN TAPU KADASTRO BAKANI görerek, ziyonist terör şebekesine vermiş,

Ardından Kudüs’ü lanetli kanser urlarına başkent yapmış,

Devamında da, Filistin’in tamamını ziyonist cani şebekesine ilhak etmiştir.

O zaman, hiçbir müslüman önderi çıkıp;” Sen kimsin, bu yetkiyi nereden alıyorsun, BM’den böyle bir karar mı çıkarttın, sana bu yetkiyi kim verdi, sen eşkıya mısın?” demedi, diyemedi.

Oysa, bu hareketi karşısında, başta Müslüman ülke liderleri olmak üzere, tüm dünya ayağa kalkmalı, gelecekte kendilerinden de ziyonistlere veya başka birine toprak verebilecek bu yetki gasbına, kanunsuzluğa, hukuksuzluğa, haydutluğa ve hırsızlığa karşı ayağa kalkmalıydılar.

Öyle ya, ABD yönetimleri, yarın bir gün, bizim, bir Müslüman ülkenin bir şehrini, bir ilini ya da bölgesini de, “Şunlara verdim” diyebilir, o yetkiyi kendinde görebilirdi.

Golan Tepeleri ve Filistin’i, eli kanlı canilere verdiği, verme yetkisini kendilerinde gördükleri gibi.

Hep sustuk, hep kınadık, sadece kınadık. Kınaya kınaya 70 sene geçirdik ve kınaya kınaya tüm Filistin’i ve Kudüs’ü kaybettik. Afganistan, Irak,Suriye, Libya, Yemen, Çeçenistan, Kırım, Türkistan, Mısır, Arakan, Keşmir ve daha nicelerini kaybettiğimiz gibi.

Evet iki gün önce bir daha kınadık, biz de kınadık.

10 Mayıs Pazartesi günü, TARİHİ SAKARYA ORHANGAZİ CAMİİ önünde D. İŞLERİ BAŞKANIMIZ BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK, LANETLİLERİN KUDÜS MEZALİMİNİ KINADI VE HAREKETE GEÇMESİ İÇİN DÜNYAYA SESLENDİ.

Ardından dua da yapılarak, YARADAN'IN BİZE VERDİĞİ KUDÜS'Ü KURTARMA VE CİHAD ETME VAZİFESİNİ, ALLAH'A İADE EDEREK VE “SEN YAP” DİYE YALVARARAK, oradan STK'ların basın açıklamasına geçtik.

Orada da kınadık ve dua ederek, yine bizim yapacaklarımızı Allah'a havale ederek ve O'ndan yapmasını isteyerek, öğle namazını ORHANGAZİ camiinde, Diyanet İşleri Başkanımızın imametinde daha bir şöhretli kılarak, DAHA ÖNCE KURTARDIĞIMIZ D. TÜRKİSTAN’IN YANINDA , KUDÜS'Ü DE KURTARARAK,VAZİFESİNİ YAPMIŞ MUZAFFER KOMUTANLAR OLARAK EVLERİMİZE DÖNDÜK!

70 Yıldır yaptığımız bundan ibaret.

En küçük bir adım atmadan, en ufak bir müeyyide uygulamadan, siyasi, iktisadi, içtimai, ticari, askeri ve her alanda tek bir yaptırıma gitmeden, kınama ve dua!

Allah’ın bize yüklediği her alanda cihad emrini, O’NA İADE VE HAVALE EDEREK, “ALLAH’IM SEN YAP” demek gibi bir hareket bu. Hiçbir şey yapmadan Allah’tan istemenin, CİHADI Allah’a bırakmanın İmani, fıkhi ve şeri boyutunu, varsa ve kaldıysa alimlere bırakıyoruz!

Sonuç; Halkın gazını alma, sakinleştirme, bir şeyler yapmış olarak vicdanını rahatlatma, öfkesini dindirme ve ardından unutma, unutturma!

Artık kınamanın hiçbir işe yaramadığını, ZALİMLERİN SADECE GÜÇTEN ANLADIĞINI YAŞAYARAK ÖĞRENMİŞ olarak, somut adımlar, FİİLİ DUALAR YAPMANIN ZAMANI GELMİŞ VE GEÇMİŞTİR.

Elbette kınama da, dua da yapılmalıdır. Bendeniz 50 seneden beri bu kınamalara katılır, telin toplantılarına kaçırmaksızın İŞTİRAK EDERİM, ETMEYE GAYRET EDERİM.

Ancak, cüzi iradeyi sonuna kadar kullandıktan, yapılması gereken her şeyi yaptıktan sonra kınama ve dua olmalıdır. İlahi irade bunu istemektedir.

Yan gelip yatarak dua olmaz, o dua kabul olmaz. Allah’ın rahmeti değil, gazabı gelmeye devam eder ve 70 yıldır, gerçekte kaç asırdır gelmeye devam ediyor.

Hem fertler ve tüm millet olarak, hem de devlet olarak yapmamız gerekenler, yapabileceklerimiz ve gücümüz dahilinde olanlar vardır. Siyasi, iktisadi, ticari, diplomatik, askeri ve daha birçok alanda atabileceğimiz adımlar vardır.

Gücümüz dahilinde olanları yapmamız bile onları telaşlandıracak, geri durduracaktır. Mallarına bile almama ambargosu koyamamışken!

AYNI MEZALİM, BELKİ DE ÇOK DAHA BÜYÜK BOYUTTA D. TÜRKİSTAN’DA YAPILIRKEN, TEK BİR KINAMA YAPMAMAMIZ DA ayrı bir garabet ve büyük bir çifte sıtandarttır. Çin’e de yeni fırsatlar doğmuş, dikkatler Filistin üzerinde iken, imha hareketi daha da kolaylaşacaktır.

Lanetli ziyonist cani, katil, haydut, terörist şebekesi izraele gelince; eninde sonunda döktüğünüz kanda boğulacak, tarihte düştüğünüz alçak ve sefil durumlara tekrar düşecek, mutlak bir gün kaybedeceksiniz.

Zulüm ebediyen payidar olmaz, olmayacaktır.

Ancak cezalandırılmanızı Mevla bize vazife yüklemiş ve imtihan vesilesi kılmıştır.

Siz cezanızı eninde sonunda bulacak, ama biz imtihanı kaybetmiş olacağız!

ŞUNU DA UNUTMAMAMIZ GEREKİR Kİ; BİZİM MUHATABIMIZ VE HEDEFİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜ İZRAEL DEĞİL, ABD YÖNETİMLERİ OLMALIDIR.

Zira, cani şebekesi bütün gücü oradan almakta, azmettirici ABD olmaktadır.

ÇÖZÜMÜN İLK VE EN GÜÇLÜ ADIMI DA; TÜRK VE MÜSLÜMAN ALEMİN BİRLİKTELİĞİ, D8’İN CANLANDIRILMASIDIR.

Hiç şüphesiz önce kendi içimizde birlik ve kardeşlik, adalet, hukuk ve her alanda güçlü olmak işin dahili adımı olmalıdır.

“DOĞU KUDÜS” telaffuzu ZİLLETİNE DE DÜŞMEDEN, BİR BÜTÜN OLARAK “KUDÜS” DENMELİDİR.

NOT: Bu makaleyi yazarken, ziyonist yılan-çiyanlar Gazze’ye ölüm yağdırıyor, dünyanın yetimlerini ateşe veriyordu. Bu duygular altın da yarın idrak edeceğimiz mübarek Ramazan bayramınızı kutlar, ÜMMETİN ve insanlığın uyanış, diriliş ve MUTLAK KURTULUŞUNA, emperyalist ve ziyonistlerin helakına vesile olmasını yüce Yaradan’dan niyaz ederiz.