Geçen hafta Cuma akşamı Yeni Sakarya Stadını dolduran 30 bine yakın futbolseverin heyecanla takip ettiği yarı final maçının ikinci yarısında, attığı birbirinden güzel gollerle iddialı rakibi Sarıyer’i adeta topa tutan yeşil siyahlılar şampiyonluk yolunun dörtte üçünü geride bırakarak, emin adımlarla ilerliyor…

Bu sezonun içerde ve dışarda en rahat geçilen maçında yeşil siyahlı ekip, kaptan Ferhat’ın oyuna iyi başlamayışı ve ona yer yer katılıp pas hataları yapan Oğuz ve Serkan ile neticeye gitmeyi ilerleyen dakikalara bıraktı…

Her şeye rağmen ilk yarı boyunca kalesinde hiçbir tehlike yaşamayan yeşil siyahlı ekip, “ben bu maçı alacağım” diyen ve güven veren bir tempo ile bitirdi ilk yarıyı…

Bu sezon tıpkı Samsunspor gibi bir yenilip bir berabere kaldığımız, bize oldum olası ters gelen Sarıyer’i maçın ikinci yarısında adeta gole boğdu…

Bu maçın yine en başarılı ikilisi defansın ortasında yer alan “İkiz kuleler” Ümit Yasin ve Berkay Can idi…

Onlara ikinci yarıda düzelen orta saha üçlüsü Ferhat, Oğuz ve Serkan ile günü bir diğer kahramanı ve iştahlı oyuncusu Berk İsmail ve de usta ayak Dilaver de enfes asistleriyle katılınca, Sarıyer’e ancak teslim olmak düştü…

Ve diyebilirim ki bu sezonun en rahat kazanılan maçını oynamış oldu yeşil siyahlılar…

Forvetin bir diğer yıldızı Zahit, takımın en talihsiz oyuncusu idi…

Öyle iki pozisyon yakaladı ki gol olmaması işten değildi…

Velhasıl kaçan, kaçırılan pozisyonlardan kurtuluş Sarıyer hanesine yazılacak önemli şans dakikaları olsa gerek…

Evet…

Tribünlerin sevgilisi haline gelen futbolcularımızın yanında teknik direktör Şaban Yıldırım aksi bir olay gerçekleşmedikçe, final biletini Sarıyer’e gitmeden önce almış oldu…

Ancak maç sahada kazanılır…

Bu da oynamakla olur hiç kuşkusuz…

Karşılaşmanın önemli ve üzerinde durulması gereken bir yanı da kazanılan muhteşem zafere gölge düşürecek su şişelerinin ısrarlı anonslara rağmen sahaya fırlatılması oldu…

Bilinir ki; Sarıyer rövanş maçını cezası nedeniyle seyircisinden mahrum oynayacak…

Sakaryaspor da işte böyle bir tehlikenin sınırında…

Statta “sahaya yabancı madde atılmaması” yönünde anonslar yapıldı, defalarca…

Buna rağmen taşkınlık devam etti…

İçimizdeki ayrık otlarını ayıklamak her şeyden önce taraftar liderlerine düşer…

Dileyelim, tribündeki kendini bilmez seyircilerin yaptığı fahiş hatanın bedeli ağır olmasın…

Onların alkışı eksik olsun!

Yeter ki gölge etmesinler, başka ihsan istemez…

Şampiyonluğa oynayan bir takım ancak bu tür yanlışlıklarla yolundan edilebilir…

Buna “taraftar” diyemeyeceğimiz o kendini bilmez birkaç seyircinin hakkı yok…

Bırakın da doya doya yaşayalım şu müthiş maçın mutluluğunu deyip, takımımıza ve onları çılgınca destekleyen sağduyu sahibi taraftarlarımıza, bundan sonraki maçlarda da başarılı olmaları adına  “Orkideler” gönderelim istedik…