Yerel yönetim, yerinde yönetim her dönem ilk haber olur, kolay haber yapılırlar. Bazen hizmet eksiklikleri, bazen de imara ait yapılan düzenlemeler dikkat çeker, haber konusu olurlar! İlk elden hizmet sunumunun yapıldığı alanlar oldukları ve kolay ulaşılır, göz önünde olmalarından kaynaklı her adımları izlenmekte!
Hizmet eksikliği yorum farkıyla izah edilebilir. Yönetme anlayışı kurumsal yapıya sahip değil ise, yönetenin kendi anlayışı ile izah edilebilir. Bu hususta oluşacak eleştirilerin mutlak doğru bir karşılığı vardır, olmalıdır da!
Mesele kamu imkânları kullanımı israfa dayanırsa, gösterişe dayanırsa, işte bunu izah edebilecek, bu tarz eleştirileri haksız çıkarabilecek argümanınız da olmaz!
Özellikle bizim belediyelerimizde göze çarpan, benim de anlamakta zorlandığım yurtdışı seyahatleri! Belediye meclis üyelerinin dahil olduğu çoğu zaman birçok ülkeyi kapsayan adına resmi temas dedikleri oysa ki gezdikleri ülkeler de resmi bina görmek dışında temas ettikleri hiçbir alan olmamasına rağmen bu turlar yapılır!
Kamu imkânları ile seyahat edilir, yeni yerler bölgeler görülür bir tek proje üretilmez ya da yatırım amaçlı tek görüşme yapılmaz yapılan sadece turistik seyahattir. Tabi bu gezini tüm giderleri belediyeler bütçesinden karşılanır!
Turistik seyahat yapılırda, cadde, bulvar, parklar gezilirken hiç olmazsa gezilen görülen yerlere dair göz teması ile örnekler alınsa, seyahat sonrasında kendi bölgesinde uygulayabilse bu imkân da yoktur.
Seyahate giden kişiler teknik eleman değildir, ne caddeden anlar ne de park bahçelerden. Seyahatin tek kazanımı vardı, o da geziye katılanlar. Kaybedeni ise belediye bütçesini oluşturan yurttaşın kendisidir.
Seyahate katılan meclis üyeleri önemli bir iş yapmış gibi sosyal ağlar da paylaşırlar. Gondol sefası hata yedikleri yemekler bile fotoğraf edilir. Kimse de bunun hesabını sormaz. Kiminin bütçesi, parası ile sefa sürüyorsunuz, denmez! Hal böyle olunca da hesap sorulamaz bir alanın belediye yönetenlerince tadı çıkarılmaya çalışılır! Hak meselesine gelince de, herkes kendince bir fetva alır, kendini haklı görür!
Onun içindir ki her belediye yılda birkaç kez yurtdışı seyahati düzenler. Burada dikkat edilen husus ise daha önce gidilmiş yerlere tekrar gidilmez, yeni yerler keşfe açılır! Seçilen meclis üyelerinin birçoğu ilk kez pasaport çıkartır, ilk kez de yurtdışı seyahatine çıkar! Meclis üyeliği bu anlamı ile fırsattır, fırsat da kullanılır!
Bugün bunun hesabı verilmiyordur ya da hesabı soran yoktur ama bu arkadaşlar bilsin ki yarın mutlaka bu israfların, kamu kaynaklarının haksız kullanımının hesabı sorulacaktır!
İmar düzenlemesi, haksız kazanç, ranta dair plan değişiklikleri bunların hesapları zaten sorulacak! Bu tür kayırmacılıklar ve rant sunumundan elde edilen, makam araçları dahil hediyeler bir gün ayağınıza dolanacak!
“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin.”
