Yaklaşık sekiz sene ara verdiğimiz yazı hayatına, Yeni Sakarya da yeniden başlarken, ne ve nasıl yazacağımı epeyce düşündüm ve doğrusu endişelendim.
Zira, uzun bir dönemin hamlığı ve idmansızlığı ile yazmayı büyük ölçüde unutmuş, ilham yollarımız kapanmıştı.
Sonunda, giriş mahiyetinde ve bir başlangıç olmasına karar vererek, senelerce önce bıraktığım kalemi elime aldım.
Mazide yazarken,’’ karakterim’’ ya da ‘’fıtratım’’ diyebileceğim, ‘’ADALETİN SESİ’’ idi köşemin adı.
Yeniden başlarken, ülkem insanının ve insanlığın en büyük sorunu olan ADALETİ, yine temel alacak ve ondan ayrılmamaya gayret edeceğiz.
Hep özlemini duyup, hasretini çektiğimiz bu sırlı kurtuluş kelimesinden hareketle, İslami, Milli ve Yerli olanı yazacak, referanslarımızı buralardan alacak, meseleleri ADALET ekseninde, bu üç mizan ile tartacak ve çareleri de aynı çerçeve de vermeye çalışacağız.
Sosyal, kültürel, çevresel, hukuksal, İslami, toplumsal ve siyasal konular üzerinde duracak, uzmanlık alanımız olan, çevre, insan hak ve vazifeleri, adalet, doğruluk ve dürüstlük, şehircilik ve belediyecilik meselelerine değinmeye, neşter vurmaya gayret edeceğiz.
Niyetimiz; hayra, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, sevgiye, sulh ve sükûnete hizmet etmek, tarafsız, adil ve adaletten yana, kabile, sülale, kavim, parti, mezhep ve meşrepler üstü, tüm ilkel ayrıştırıcılık ve bölücülüklerden uzak durmak, hukuka, doğruluğa, dürüstlüğe ev sahipliği yapmak olacaktır. Yalnız MUTLAK HAKİKAT yanında sabit durarak.
Ülkemizin her köşesinde, muhtelif kitle iletişim faaliyetleri yapılmakta, çok çeşitli basın araçları ile insanımıza ulaşılmaktadır. Gazetelerden tutun da, dergiler, radyolar, Tv.lar ve internet sosyal medya ağları ile bilgi, görüş, düşünüş ve yorumlarla insanımız yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
Ancak; doğruyu söyleyeni, gerçeği yazanı bulmakta, doğru bilgiye ulaşmakta, her zamankinden daha fazla sıkıntılar yaşanmakta, bilgi kirliliği, yalan ve maksatlı haber, ideolojik ve siyasi bakışa dayalı yazı, yorum ve makaleler, bir TOZ DUMAN BULUTU gibi insanımızı kuşatmış bulunmaktadır.
Sözkonusu bu toz duman içinde, farklı bir çizgi izleyerek, doğrunun, iyinin, güzelin, Hak’kın ve adaletin savunucusu ve taşıyıcısı olmaya özen göstereceğiz.
Rutinin dışında, farklı ve farkındalıklı.
‘’ADAM OLSUN UGANDALI OLSUN, ADAM DEĞİLSE BABAN OLSA NEYE YARAR’’ bana ait özdeyişe sadık kalarak. Kimsenin adamı olmamaya, yalnız Hak’kın ve adaletin sesi olmaya, BİR KAVME OLAN DÜŞMANLIĞINIZ SİZİ ADALETTEN AYIRMASIN ilahi düsturuna uyarak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da aynı yolda yürüyeceğiz.
Böyle olmak, daha baştan birçok zorluklara hazır olmayı, kimseye yaranamamayı, yalnız YÜCE YARATICIYA yaslanmayı göze almak demektir.
Zor olan bu çizgiye, ülkem insanının ve insanlığın çok ama çok ihtiyacı olduğunu biliyor ve inanıyoruz.
Yazmaya başladığım bu ilk günde, aynı ceride de birlikte olmaktan mutluluk duyduğum, bana sayfalarını ve gönlünü açan Zeki ağabeyimize, genç kalem kardeşim Engin Arapoğlu’ na teşekkür ederek, ‘’ Bismillah’’ diyorum.
Mevla, MUTLAK DOĞRU da bizleri sabit kılsın.