Sakaryaspor yeni sezonun ilk maçında, deplasmandan tek puanla döndü…

Rakip sahada oynanan maçlarda eğer yenemiyorsan yenilmeden gelecek ancak iç sahada puan vermeden yoluna devam edeceksin ki ligin sonunda istediğim sonuca ulaşıp yüzün gülsün…

Zira son derece zorlu geçen deplasman maçlarından çıkarılan puan tek de olsa çok önemli ve dahi kıymetlidir…

Bu sonuca göre yol alan takımların çoğu zafere ulaşmış, başarılı olmuştur, sezon sonunda…

Lige, neredeyse tümüyle yenilenmiş oyunculardan kurulu bir kadroyla başlayan yeşil siyahlı ekibimizin, Bayburt Özel İdaresi’nden aldığı tek puan son derece önemli, bir o kadar da sevindirici olmuştur…

Her şeye rağmen gönül, ülke futbolunda iz bırakan mazisi ile Sakaryaspor’un bu maçtan üç puanla dönmesini isterdi…

Fakat olmadı…

Yenilenmiş bir ekipten böyle bir sonuç beklemek yerine beraberlik gibi deplasmandan gelen altın değerindeki tek puana dahi sevinmek gerekir…

O nedenle yeşil siyahlı ekibin yeni kadrosu, hocası ve yönetimi ile bu zorlu süreçte ne yapacağını görmek ve yorumda bulunmak için, ilk beş haftada alınacak sonuçlara bakmak ve ona göre değerlendirmede bulunmak gerekir…

Geçen yıllarda kaybedilen şampiyonluklarda final havası yaşamamış oyuncuların tecrübesizliğinin yanında, altyapıdan gelen oyuncu eksikliğinin faturasını pahalı bir şekilde ödemek zorunda kalmıştı takım…

Bu da bir zamanlar başkanlığını yaptığım Sakaryasporlu eski Futbolcular Derneğince organize edilen futbol okulu gibi, önemli futbolcular yetiştiren altyapıya önem verilmediğini gösteriyor…

Sakaryaspor Yönetimi son senelerde olduğu gibi bir zamanların ilgi odağı haline gelen, 500 kişiden oluşan futbolcu üretim merkezini yeniden hayata geçirmeli ve takımın geleceğini kurtaracak yerli gençlerin yetiştirilmesine önem vermelidir…

Yeşil siyahlı ekip başarılı olduğu her dönemde, takımın havasına renk katan yerli futbolcularla adından söz ettirmiştir…

Örneğin İsmet Kahyalı (Pıçır), Beşir, Musa, Mikail, Rıfkı, Fikret, Hüsnü, İhsan gibi bizim dönemin futbolcuları yanında, yine altyapıdan yetişen Rahim, Oğuz, Turan, Tuncay, Şeref gibi yıldızlar takıma renk katmış, tribünlerin ilgi odağı haline gelmişlerdi…

İşte böyle ünlü futbolculardan olan bu şehrin çocuklarının eksikliği bugün daha fazla hissedilmektedir…

O nedenle derhal altyapının baştan sona revize edilerek amatör liglerden güvenilir bir ekiple takip edilecek yetenekli oyunculara yoğunlaşılmalıdır…

Yetenekli oyuncu adaylarını bulup kazandırmak adına güvenilir bir ekiple yola koyulmak şart…

Aksi halde lejyoner oyuncularla gelinecek nokta ve en büyük başarı, final oynamaktan öte gidemez…

Bakalım bu dönem alınacak sonuç, nasıl olacak!

Dileyelim bunca emeğin ve harcamanın önceki dönemlerde olduğu gibi boşa gitmemesinden yanadır…

Şimdi, hafta sonunda şehrimizde oynanacak ilk karşılaşmaya çevrildi gözler…

O zaman daha rahat ve sağlıklı bir şekilde yorum yapabileceğimiz futbolcularımıza kolaylıklar ve başarılar dilemekle açalım istedim sezonu,  gidecek “Yeşil siyah laleler” eşliğinde…