Kış aylarının gelmesiyle grip, soğuk algınlığı, nezle gibi hastalıklar da artmaya başladı. Hastalıklar karşısında dirençli olmak isteyen vatandaşlar, doğal ve geleneksel ürünlerle kendilerini korumaya çalışıyor. Kış aylarında geleneksel olarak tüketilen ürünlerin başında gelen boza ise içeriğindeki demir, fosfor, niyasin, sodyum, A, B1, B2 ve E vitaminleri ile şifa deposu niteliği taşıyor. Şifa deposu bozanın propolis ile neredeyse eşdeğer olduğunu aktaran Sakaryalı boza üreticisi Alican Sak, içinde barındırdığı vitaminlerle emziren annelere süt yapma hususunda yardımcı olduğunu ve günde en fazla iki bardak tüketmek gerektiğini aktardı.
"NEREDEYSE PROPOLİS DEĞERİNDE BİR ŞİFA DEPOSU"
Bozanın faydalarından ve içindeki minerallerden söz eden Alican Sak, "Probiyotik açısından güçlü ve immün sistemi güçlendiren, içerisinde özellikle çinko ve magnezyum bulunan bir ürün. Dolayısıyla insan sağlığı açısından faydalıdır. Neredeyse propolis değerinde bir şifa deposudur. Biz bozayı mısır ve buğday unundan yapıyoruz. Doğal bileşenlerden oluşuyor ve yaklaşık bir günde içime hazır hale geliyor. 3-4 saat pişme süreci ve dinlendirme süreci var. Daha sonrasında bir litrelik şişelere ve 200 mililitrelik bardaklara dolduruluyor. Buradan da market raflarına hızlıca sevk ediliyor ve tüketici de buralardan alıyor. Raf ömrü 21 gün olarak piyasaya sunuluyor" dedi.
"GÜNDE BİR BARDAK BOZA GRİBE KARŞI KORUR"
Bozanın tarçın, fındık, leblebi ile de tüketilebileceğini kaydeden Sak, "Uzmanlar, bozanın anne sütü yapıcı özelliği olduğunu söylüyor. Bunun yanı sıra içeriğinde A, B1, B2, demir, fosfor gibi önemli bileşenler var. Dolayısıyla immün sistemine çok fayda sağlıyor. Günde bir bardak boza içmek, grip enfeksiyonuna karşı korur, özellikle sporcular için içindeki zengin protein açısından çok fayda sağlar. Bunu tüketirken çok fazlaya kaçmamak lazım. Şeker bakımından zengin olduğu için diyabet hastalarına sorun oluşturabilir. İçindeki laktik asitle bağırsaklara faydalıdır ve bu konuların hepsi uzmanlar tarafından açıklanmıştır" diye konuştu.
