Dört dönem mecliste bulunması,başbakan yardımcılığı ve parti başkanlığı yapması dolayısıyla ülke siyaset alemini çok yakından bilen akrabamız, kanaatlerini sohbetlerde anlatırken bilgi sahibi olurdum...
Ayni dönemde siyaset yaptığı kişiler içinde Bayar, Menderes, İnönü gibi Osman Bölükbaşı ve Alpaslan Türkeş de vardı... Bölükbaşı CKMP’nin başkanı idi, Türkeş ise 60 ihtilâli sırasında etkili bir albay iken sonraki senelerde Bölükbaşı’nın partisinin Genel Başkanı olacaktı. Bizim üniversitede olduğumuz 69 yılında MHP adını alan bu parti, ırkçı ve faşist gibi sıfatlarla kötü gösterilirken eniştemiz Alican’ın kendileri hakkındaki kanaati kötü değildi... Kendisi Demirel ve Ecevit’in inatlaşmasını krizlerin sebebi olarak görürken iyi tanıdığı Alpaslan Türkeş ve MHP’nin aleyhinde konuşmazdı...
Türkeş öldükten sonra partinin başına oğlu gelmek istedi fakat başarılı olamadı seçimi Bahçeli kazandı ve on beş yıldan bu yana başta kaldı,son yıllarda partinin sabit bir oy oranından yukarı çıkamayıp olduğu yerde kaldığı ve iyi muhalefet yapamadığı iddiaları başladı ama parti içinde disipline çok önem veriliyordu.2000 yılında Sezer’i destekleme kararı alınmışken cumhurbaşkanı adayı başvurusu yapmak isteyen Somuncuoğlu’nu engellemek için yapılan davranışlar hatırda idi ,yani parti içi muhalefete pek hoşgörü yoktu,o yüzden özeleştiri yapılamıyordu.. ..Bahçeli’nin etrafında ,ileride lider olması akla gelen isimler vardı ,meselâ iki yıl önceye kadar Deniz Bölükbaşı hem babasının parti kurucusu olmasından dolayı hem de kişilik olarak bu makama yakışacak bir kişi gibi görünüyor, parti içindeki çalışmaları da takdir topluyordu ki kaset furyasında onu da devre dışı bıraktılar.O köşesine çekilip olayın unutulmasını diğer isimler de Bahçeli tarafından halef ilân edilmeyi beklerken bu yılki MHP kongresinin günü geldi.. Bir de baktık ki Adapazarı’nı yerle bir eden depremden sonraki günlerde vazifesi depremin yıktıklarını yeniden yapmak olan bakanlığın başında bulunan kişi partinin başkanlığına aday olmuş... Bazı şehirlerin örgütleri bu kişiye desteklerini açıkladılar...
***
Depremden sonra evsiz barksız kalan Adapazarlılar’ın başını sokacağı binaları yapacak firmalar Ankara’nın ihalecilerinin arasından seçilirken yeteri kadar titiz davranılmadığı belli olmuştu,sahiden inşaat firması olanların yanında işi alıp ikinci üçüncü taşeronlara devredenlere , iflâs ilân edip yarım bırakanlara çokça rastlanıyordu..O sırada bir de haber patladı.Dendi ki trilyonlarca liraya hükmeden, istediği inşaatı istediğine verebilecek kadar yetkili olan bakanlığın başındaki kişi ailesine nalburiye ve inşaat malzemesi firması kurdurmuş ve depremle yıkılmış olan şehirlilere başını sokacak ev yapmakla görevlendirdiği müteahhitler de onun firmasından alış veriş yapmayı tercih etmiş.. Bakan, bu usulsüzlük iddiası çıkınca görevi bıraktı, konu meclis yüce divanına gitti... Mebusun Yüce Divan’da aklanması için önce kendi partisi tarafından korunup desteklenmesi gerekir, bu destek parti ve başkan tarafından verildi, ve sonuç beraat oldu...
                                                                                 ***
Şimdi genel kongrede Bahçeli’nin karşısına çıkan kişi ’yüce divanda aklandım’ diyen bu eski bakandı..Onun,aklanması için kendisine arka çıkmış başkanına karşı aday olması konumuzun dışında idi ama bizi ilgilendiren şey depremzede garip şehrin MHP örgütünün bu kişiye taraftar olduğunu açıklaması oldu.. En merhamete ihtiyaç duyulduğu ve nasıl daha fazla bir tane apartman dairesi yaptırabiliriz veya dairelerin kalitesini nasıl yükseltebiliriz diye kafa yorulması gereken felâket günlerinde ticarethane kurabilen bir siyasetçiye arka olup Bahçeli’ye cephe alanların arasına depremzede Adapazarı örgütü katılmıştı...
                                                                                   ***
Başka biri desteklendi diye bir ilin örgütünün işten alınması veya örgütün kapatılması ayrı bir konudur, demokrasi’nin tam anlamı ile işlemesi için bunların olmaması gerekir ama bizim konumuz o değil... Bizim konumuz; şayet daha sıkı tutsaydı idi bugün Yenikent’te daha fazla sayıda ve daha kaliteli yapılmış binaların bulunmasını sağlayabilecek makam ve yetkiye sahip iken kafasını ticarete yormuş bir siyasetçinin bizim depremzede şehrimizin örgütü tarafından beğenilip desteklenmesi idi… Şehrin kahve, kulüp, sokak gibi yerlerinde konuşulanlardan anlaşıldığı kadarı ile bu destek MHP’ye seçimde Adapazarı’nda oy kaybettirecekti... Seçim sonuçlanıp Bahçeli kazanınca kendisinden memnun olunduğundan değil ama rakibi olan bu eski bakanı mağlup ettiği için Adapazarı’nda sevinen çok oldu…
                                                                                    ***
Uzun lâfın kısası: Aday desteklenirken hem deprem felâketi günleri hem de Sadi Somuncuoğlu olayı unutulmasa imiş, daha isabetli olacakmış...