Dün gazetemizin spor sayfasında ilginç bir haber yer aldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu “Ben Sakaryaspor’un babası değilim” demiş.
Bu söze katılmak ve dahi hak vermek mümkün değil.
Diyeceksiniz ki neye dayanarak böyle söylüyorsun?
Geçmiş uygulamalardan ve başkanlardan yola çıkarak, tabii ki…
Sakaryaspor, bugünkünden daha kötü dönemler yaşadı mazide…
O ortamda başkanlar böyle söz etmek bir yana, akıllarına dahi getirmediler bunu...
O nedenle diyorum ki,
Yanılıyorsun sayın başkan.
Rahmetli belediye başkanları Behçet Deryaoğlu (Asfalt) ve Ünal Ozan ile Erkal Etçioğlu ve Aziz Duran gibi yaşayan belediye başkanları, Sakaryaspor’a kucak açıp babalık görevi yapmış ve başarıdan başarıya götürmüşse takımı, Sakarya’da spor kamuoyu aynı hassasiyeti ve davranışı sizden de bekler, haklı olarak...
Bu ilde sporsever her iki kişiden birinin oyunu aldıysanız, görevden de böyle sudan sebeplerle “Ben yokum” diyerek kaçıp, Sakaryaspor’u sokağa bırakamazsınız.
Aksi halde, bugünleri dahi arayacağımız kahırlı günler yakındır…
Bunun faturası ve vebali, hiç kuşku yok ki size çıkmasın…
“Altyapıyı hallediyorum” demekle de kurtulmak mümkün değil.
Altından tesisler yaptırsanız, takım yerlerde sürünüyorsa, bil ki benim gibi tesise önem veren birkaç kişi ya da azınlığın dışında, yapılan işin kadrini kıymetini bilen olmaz.
Gel, yol yakınken Sakaryaspor’u çıkışa geçirecek organizasyonun bizzat içinde ol ve kulübü bu hengâmenin dışına taşıyacak formüller üzerinde dur.
Bilirsin, dost acı söyler…
Ama söylerse güzel söyler…
Böyle bak olaya…
Gelişmeleri böyle değerlendir.
Son pişmanlık fayda vermeyebilir.
Bu duygularla, sorunu çözeceğine inandığımız “kulübün babası” Zeki Toçoğlu’na kolaylıklar dileğiyle, “Fesleğenler” gönderelim istedik.