Ülkemizde uzun zamandır yaşanan ekonomik sıkıntılar artık katlanılamaz boyutlara ulaştı…
İşsizlik rakamı rekor bir seviyeye ulaştı…
Sokakta gezen her 3 gençten 1’i işsiz…
İşi olan insanların büyük bölümü de asgari ücretle çalışıyor…
Hatta hazindir bu ücretin altında çalışan insanlar bile var…
Aldıkları para evdeki faturaları ödemeye bile yetmiyor…
Ev kirası, elektrik-su-doğalgaz faturası, cep telefonu ve internet harcamaları, kredi kartı borçları insanların belini büküyor…
Eğitim, sağlık, ulaşım harcamalarından bahsetmiyorum bile…
Bırakın sinemaya gitmeyi, kitap satın alıp okumayı falan; üzerine giyecek kıyafet dahi alamıyor insanlar…
Emeklinin durumu da aynı…
Geçinmek için ek iş arıyor çoğu emekli…
Esnaf desen; kepenk kapatan kapatana…
Sürekli zamlanan vergi ve prim ödemeleri altında inim inim inliyorlar…
Küçük esnaf, emekli ve asgari ücretli bu halde de büyük holdingler farklı durumda mı; hayır!
Konkordato ilan eden, borcunu yapılandırmak için banka kapılarında gezinen ve de kelimenin tam anlamıyla batan, iflas eden o kadar çok şirket var ki!
Patır patır işçi çıkarıyor koca koca fabrikalar, firmalar…
Hemen herkes bankaların esiri olmuş durumda…
Borcu olmayan insan yok denecek kadar az…
Kurumlar vergisi rekortmenleri arasında ilk sırada bankaların yer aldığı bir ülke haline geldik…
Faizciler kazanıyor, rantçılar kazanıyor…
Büyük çaplı projelerin, batık birtakım işlerin, borcunu ödeyemeyen kodamanların faturası gariban vatandaşlara çıkıyor…
Geçmediği köprünün, yatağında yatmadığı hastanelerin parası ödettiriliyor vatandaşa…
Toplumun bir kesimi lüks ve şatafat içinde yaşarken, binlerce dolarlık çantalarla gezerken, bir-iki değil üç-beş yerden birden maaş alırken, ülkenin büyük bir bölümü hayat-memat mücadelesi veriyor…
En başta siyasetçiler olmak üzere tüm sorumluların şapkayı önlerine koyup düşünmelerinin zamanıdır…
Kısır çekişmeleri, sen-ben kavgalarını, koltuk koruma mücadelelerini bir kenara bırakıp bu işe bir çözüm bulmaları gerekiyor…
Sadece iktidarın değil, muhalefetin de başka gündemlere savrulmaması, vatandaşın derdiyle dertlenmesi gerekiyor…
Kimsenin başını kuma gömmeye, kulağının üzerine yatmaya, hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya hakkı yok!
Memleket yangın yerine dönmüş durumda…
Şayet bu yangını söndüremezseniz hepimiz kül olup gideceğiz!