Halk arasında ne zaman ki sıkıntılı olaylar oluşur, dile getirilir; “İki ucu kirli değnek” sözü…

Ülkemizin ve ilimizin koronavirüs vakalarında geldiği nokta, öyle kolay halledilir olmaktan çıkıp, yuvarlana yuvarlana gelen bir çığ haline dönüşüyor giderek...

Yani doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor...

Yetkili kurum ve kuruluşlarca öyle kolay şekilde atlatılacak bir sorun olmaktan çıktı, yol aldı gidiyor…

Bir ara “Oh ne güzel kurtulacağız galiba” deyip ümitlenmişken, haritanın kırmızıya dönüşmesi toplumun istisnasız her kesimini kuşatınca, gevşetilen o katı kurallar sonrası artan vakalar, yetkilileri yeniden başlangıç noktasına götürüp tedbirler almaya zorladı…

Önceki gün “Bismillah” deyip kepenk kaldıran esnafın yüzündeki buruk mutluluk, daha bir süre devam edip gitsin istenirse, önlemleri uygulamada herkes üzerine düşen görevi yerine getirmek ve bu konuda tavizsiz bir çalışma prensibi ile yola devam etmek zorundadır...

Aksi halde en iyimser görüş dahi, yeni yılda sorunların artarak süreceğini ve sıkıntının azalacağı yerde daha da çoğalacağını işaret ediyor…

Bu sorun yalnız ülkemiz için değil, tüm dünyayı içine çeken bir hortumu andırıyor...

Kurtulmanın planı programı bellidir…

Ya bu deve güdülecek ya bu diyardan gidilecek!

Esnafını, tüccarını, memurunu, emeklisini, sanayicisini, iş adamını, velhasıl toplumu bütünüyle bu büyük beladan ve oluşan sıkıntıdan kurtarmak; istisnasız, herkese ve her kesime tüm sorunları atıp bir kenara kol kola girmeyi ve uygar bir anlayışla alınan önlemlere harfiyen uymayı gerektirir…

Ancak ve ancak böyle çıkılır işin içinden…

Ülke olarak milletimizin bu tür olaylarda tavrı, her dönemde olumlu ve ortak menfaatler doğrultusunda oluşur…

Sorun her şeyi devletten beklemekle giderilebilecek gibi görünmüyor…

Toplu vursun isteniyorsa yürekler, işte öyle son derece kritik bir süreçten geçiyor ülkemiz…

Bugün için aileyi, milleti ve tüm ülkeyi selamete çıkarmak istiyorsak, hiç kuşkusuz aklın yolu birdir…

Her dakika uyarılara riayet etmek yoluyla süreci erkene alıp başta büyük mağduriyet yaşayan esnaf kesimi olmak üzere tüm hayatı kuşatacak sağlıklı ortamı sağlamak zorundayız hep birlikte…

Zira sorunu getirip siyasetçilerin sırtına yüklemek, asla ve kat’a çözüm yolu olmayacağı gibi daha da sıkıntılı hale getirebilir…

O da ülkenin giderilmesi kolay olmayan bir sürece girmesine yol açar…

Ezcümle; ülkemize, milletimize ve iktidarımıza son derece stratejik, bir o kadar da hayati bir görev düşüyor…

Alınan önlemleri taçlandıracak şekilde tüm gücüyle bu büyük sıkıntıdan kurtulma mücadelesi veren esnafına, iş adamına, yalnızca ayakta kalacak şekilde de olsa yardımda bulunmak, kolaylıklar sağlamak kaçınılmaz olmalıdır…

Devletten beklenen de budur…

Yangını giderek daha fazla yayılmadan durdurmak için gereken ne ise o tedbir uygulanmalı yoksa durum gün gelir içinden çıkılmaz hal alır…

Devlet-millet ele le verirse ve dahi girerse kol kola aşılabilir bu büyük sorun…

Yoksa işimiz zor değil, çok ama çok zor…