90’lı yıllarda başlayan cep telefonu serüveni kısa sürede, yarı akıllı peşinden tam akıllı telefon derken bambaşka bir hale evrildi.

Cep telefonlarının zaman içerisinde ki bu değişimi, el bilgisayarının yerini aldı.

Çeşitli iletişim programları icat edildi.

Kısa sürede kendimizi alışık olmadığımız bir dünyada buluverdik.

Bizler, çok hızlı gelişen bilişim, iletişim icatları karşısında hem şaşırdık, hem de mutlu olduk.

Tanımadığımız bir alan olan internet ve akıllı telefon teknolojileri hakkında açıkçası sınıfta kaldık.

Ülke olarak ulusal güvenliğimizi ilgilendiren, veri açığı, transferi gibi konularda yasal düzenlemeler ve yaptırımları maalesef çok geç kanunla koruma altına aldık, hala almadıklarımızda mevcut.

Düşünsenize daha bir aydan kısa bir süre öncesine kadar, ülkenin yarısından fazlasının sürekli kullandığı sosyal ağların hiç birinin ülkemizde yasal temsilcilikleri bulunmamaktaydı.

Ülkemizden kazandıkları paraya vergi vermiyorlar, kısıtlama isteklerimize lütfen cevap veriyorlardı.

Zamanla bu durumun ülkemiz için ciddi güvenlik sorunu olmaya başladığını keşfeden yöneticilerimiz,

Bu sosyal ağlar için yaptırım kararları aldılar da, adamlar ülkemizde temsilcilik açma kararı aldı.

Devletseniz ’’Hiçbir alan boş bırakılmaya gelmez’’… düsturuyla, 

Devletimiz olması gereken gücünü hissettirdi, emperyalist kan emici vahşi Amerikan sistem sahipleri geri vites yapıp, ülkemizde irtibat ofisi açmaya karar verdiler.

Siz tüm Dünyaya devletlinizin gücünü hissettirirseniz onlarda hizaya gelmekten çekinmezler..!

Olması gerekenlerin peşi sıra düzenlenmesi bizleri ziyadesiyle mutlu etmektedir.

Tamda bu işleri konuşup, düzenlemeler ışığında kazanılan başarılardan söz etmeye başlamıştık ki;

Bir anda karşımıza whatsapp’ın bizim ülkemizden topladığı, Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulamadığı, verileri başka bir sosyal ağla paylaşacağını ilan etmesi, çekinmeden bizlere dayatmasıyla karşılaştık.

Bu ne anlama geliyor;

Whatsapp üzerinden yaptığımız tüm paylaşımların, ses, fotoğraf, video datalarını zaten depoluyorlardı, şimdi ise,

Bu depoladıkları dataları, diledikleri sosyal ağlara satabilecek veya başka bir çıkar karşılığında verebileceklerini, o verdikleri sosyal platformlarda her türlü ifşa ve neşriyattan hukuken sorumlu olmayacaklar.

Bu sistemin en sakıncalı görülen kısmı ise, ses datalarının bilgisayar vasıtasıyla kopyalanıp sizin sesiniz gibi her türlü operasyonda çok rahat kullanılabilir olması.

Bankacılık alanında ki, hesap transferlerinde ciddi sorun oluşturacak boyutta olması.

Ayrıca, ileriki tarihlerde kişi devlette önemli görevlere geldiğinde bu yapılar dilediklerini o kişiye yaptırmak amacıyla ellerindeki dataları tehdit unsuru olarak da kullanabileceklerdir.

Tamda buna sebep, bu sistemi kullanmaktan acilen çıkmamız gerekmektedir.

Çeşitli uygulamaları tavsiye eden olsa da, şahsen benim tercihim, ulusal markamız olan ’’BİPHaberleşme’’ sisteminin kullanılmasından yanadır.

Rusya’nın Telegram, Amerika’nın Signal isimli haberleşme sistemleri çok popüler olsa da,

Başından beri ‘’ne Amerika ne Rusya, tam bağımsız Türkiye’’ demiyor muyuz?

İşte tamda buna sebep, BİP diyoruz..!

Dünya bu halde, özgür dünya diye yutturdukları, buranın sahibi yok patronu sizsiniz dedikleri her şeyin ya kontrolüne girdik ya da kölesi olduk, bu gerçeği kabul etmeden bu sömürü düzenini bitiremeyiz.

Eminiz ki,

Bu baskılar sonucu Whatsapp dayanamaz döner bu işten, çünkü onların aç gözleri para kaybetmeyi göze alamaz olsalar da bizler artık bu sistemi kullanmamalıyız.

Ülkemiz ve bizleri idare eden iktidar mensubu siyasiler, yasal alt yapıları, ülkemiz ulusal çıkarlarını korumak, müdafaa etmek üzere acilen düzenlemeli, kanun çıkarmalıdır.

Bu ülke yol gecen hanı, sıradan bir sosyal medya şirketinin operasyon çekebileceği ülke olmadığını iyice kafalarına sokmaları sağlanması gerekmektedir.

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’Muhtaç olduğumuz kudretin, kendi birliğimizde olduğunu anladığımızda’’