Sevgili okurlar,

Zaman su gibi akıp gidiyor..

Bir Ramazan ayına daha erişmenin mutluluğu içinde, bu haftada sizlerle hasbihalimize, elim bir kazadan söz ederek başlamak istiyorum.

Evet, Şırnak’ta o yüksek gerilim hatlarına çarpan ve bir ateş topu gibi yere çakılan helikopterden söz etmek istiyorum..

Türkiye, tekrar 13 yetişmiş üst düzey yöneticisini kaybetmenin acısı içinde törenler düzenledi..

Acının bal eylendiği törenler..

Feryadı figanların, arşı alaya yükseldiği törenler..

‘Gitme, beni de al’ canhıraş bağırışların yankılandığı törenler..

Bu olaydan önce de üç yiğit, kahraman askerimizi şehit verdik!

Anlatılması, kabul edilmesi zor bir durum..

Kim, canından, cananından ayrılmak ister ki?

Tesellinin uçundaki kelimeler, takdiri ilahi!

Ve dua edelim bitsin!

Ya da üstünü toprakla örtelim gitsin!

Ne ucuzluk!

Ne pişkinlik!

Ve dahası ‘Kanları boşa gitmedi’ deyip, acılara su katmak!

Türkiye, büyük emekler, yoksulluklar karşılığı yetiştirilmiş, vatana hizmet noktasında, evlatlarını kaybetmenin acısını yaşıyor..

Koca, koca adamlar törenlerde yerlerini aldılar..

Koç yiğitlerin tabutları, Türk Bayrağı’na sarılarak, ebedi yolculuğa uğurlandılar..

‘Vatan Sağ olsun’ diyerek noktalandı törenler..

Bu adsız kahramanların, Kato Dağı’na diktikleri bayrak, özgürlük rüzgarlarında dalgalanıyor artık..

Bir elim kaza!

Kafalar karışık, akıllarda bin bir sorular!

Güle, güle yiğitlerim!..

Güle, güle aslanlarım!

Ne söylesek boş, ne yazsak, laf salatası!..

Vatan size minnettar..

Türk Milleti’nin kalbinde, ışık, ışık, dalga, dalga bayraklaştınız..

Kato Dağı’nda dalgalanan, o Bayrağın altında, mis kokulu, cennet çiçekleri açacak..

Bu Millet sizi asla unutmayacak!

Biliriz, şehitler ölmez, vatan bölünmez!

 

***

Sevgili okurlar,

‘15 Temmuz Darbe Kalkışması’ ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi, Araştırma ve İnceleme Komisyonu raporu açıklandı..

Rapora büyük tepkiler oldu..

Doğrusu, raporun açıklanmasını ilgi ve  titizlikle takip ettim..

Açıklamalar, bilgiler ben kesmedi!

Yani ikna olmadım..

Hele de sunumu yapan siyasetçinin, sunum arasında bir başka partiye salvo atması, göndermede bulunması, bir bağış belgesinden söz etmesi, yakışık almadı..

Yeri mi?

Siyaset, bu kadar çirkinleştirilir mi?

İşi sulandırmaktan öteye gitmedi bu durum!..

Yakışık aldı mı?

Türkiye’de bir darbe kalkışması olmuş..

Ülke uçurumun eşiğinden dönmüş..

Bu uğurda canlarından olmuş insanlarımız söz konusu!

Adam çıkmış, bir bağış belgesinden söz açıyor!

Ah be kardeşim!

Bunlarla beraber yürüyen, yağan yağmurda ıslanan, şarkılar söyleyen, kol kola giren, devletin imkan ve kabiliyetlerini parsel, parsel eyleyen, paralel yapı oluşturmalarına, devletin kılcal damarlarına sızmalarına izin veren, kollayan, tolerans gösteren uzaylılar mıydı?

Lütfen ciddiyet!

Lütfen sorumluluk!

Bu kadar vatan evladını kaybettiğimiz, başımızın darda olduğu, düşmanların gemi azıya aldığı şu günlerde, haddinizi biliniz!..

Bak ABD YPG’yi, yana PKK’yı silahlandırıyor!

Biraz da bu işlere kafa yor!

 

***

Sevgili okurlar,

Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da ‘ FETÖ’ Terör Örgütü avı başladı.. Elbette suç örgütü içinde yer alan, destek veren, birliktelik edenleri yakalayıp adalete teslim etmemiz gerek..

Burada bir sorun yok!

Ancak, hazırlanan listelerde, fişlenenler arasında yer alan, çok sayıda mağdurun feryatları duyulmaya başlandı..

Bu fişlemeleri kim yaptı, nasıl yaptı, kimden destek aldı bilmeyiz ama,

bunca yıl, bu şer örgüt ile mücadele etmiş, karşılarında yer almış bir gazeteci olarak, masumların feryatları bizleri de şaşırttı!?..

Devlet, devlet yetkilileri, sorumlular bu konuda titiz, kılı kırk yaran bir titizlik içinde olmalıdırlar..

‘Listedesin’ diye insanların pasaportlarını almak, onları mağdur etmek çözüm değildir!

Hele de ‘ git aklan gel’ demek, hangi akla hizmettir?

Yıllardır, yurt dışında Türkiye’yi başarı ile temsil eden, ‘sözde Ermeni soykırım’ iddiaları ile mücadele eden, PKK’lı teröristlerin gösterilerine, karşı gösteriler ile cevap veren, Bayrağı kapıp yollara düşen ve Türkiye sevdası ile yanıp tutuşan bu insanları mağdur etmek, küstürmek, vatandan uzaklaştırmak, onlara soruşturma dosyaları açmak neyin nesi?

Bunca yıl yurtdışına gönderdiğimiz istihbaratçılarımız ne yapmış ki?

Vatandaşın yaptığı listelere itibar edilir?

Lütfen, partici zihniyetlerin hazırladığı ve öfke, kızgınlık ile ‘FETÖ çukuruna’ attığımız insanların geçmişine iyi bakalım!

Zira, Türkiye bir başka karşı, karalama kampanyası ile karşı karşıyadır!

Buna izin vermeyelim!