Sakarya’mızın sessiz beyefendisi, eski futbolcusu ve yılların duayen gazetecisi Mustafa Erkaya ağabeyimi kaybettik. Ağabeyim ile birlikte muhabirliğe başladığım 30 yılı aşkın süredir tanışıyoruz. İyi ki de tanımışım. Ondan çok şey öğrendim.

Önceki gün acı haberini alınca adeta yıkıldım. Çok seviyorduk kendisini. Mustafa Ağabey Zarif bir beyefendiydi, kimsenin kalbini kırmazdı. Kendi kalbi kırılsa bile sineye çeker alttan alırdı.

Mustafa ağabeyin sevenleri camiye sığmadı çünkü adam gibi adamdı. Mustafa ağabeyimle gazetelerimiz ayrı olsa da hep dosttuk. O’nu 30 yıla aşkın hiç üzmedim. Hep fıkralar anlatarak ağabeyimi güldürürdüm. Bana hep, “Yine Gürcü palavrası atma Çapa’cım” derdi.

Spor aşığı bir insandı. Spor tarihine ışık tutan yazılarıyla Sakarya’da eşsizdi. Bakmayın şimdi çok detaya girmek istemiyorum ama basın camiasında da zaman zaman çok kalbini kırdılar, hakkına girdiler. O yine de sustu ve işini yaptı.

Son dönemde aynı yerde, Yeni Sakarya Gazetesinde buluşmuştuk. Zeki ağabeyimiz ile gazetemize gelmesine çok sevinmiştik. Her yazısını da ilgiyle takip ettim. Onu gazetede çok severdik. Müdürümüz Engin Arapoğlu, Ahsen Özkılıç, Spor Müdürümüz Süleyman Doğru, Elif Tahtakale ve Hüseyin Çimen… En çokta ben severdim Mustafa ağabeyimi.

Mustafa abi son günlerinde Sakaryaspor’un ve Sapancaspor’un da şampiyonluğunu görmüş oldu. Onu çok mutlu etmişti bu şampiyonluklar. Cumartesi günü Sakaryaspor’dan Mustafa Erkaya için bir pankart veya saygı duruşu bekliyorum. Bu talebimi de buradan iletmiş olayım.

Allah Mustafa ağabeyimin mekanını cennet eylesin. Ailesine sabır ve baş sağlığı diliyorum. Spor ve basın camiasının da başı sağ olsun.