Mavi Vatana sahip çıkma konusunda, İktidarın kararlı duruşunu takdirle karşılıyoruz. Bilindiği gibi Doğu Akdeniz'de, hidrokarbon yataklarının araştırılması, bulunması; petrol ve doğalgazın çıkarılması için Türkiye Oruç Reis gemisi ile çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye'yi, kara coğrafyasına hapsetmek amacıyla hareket eden Yunanistan, Avrupa Birliği ülkelerini arkasına alarak, Akdeniz'de gerilimi artırmak, bu sayede deniz yetki alanlarını genişletmek peşindedir...
Türkiye'nin buna seyirci kalması, elbette düşünülemez...
*
Sayın Cumhurbaşkanı, dünkü hastane açılışında, "Türkiye kendisine dayatılan haritaları yırtıp atacak siyasi, ekonomik ve askeri güce sahiptir" ifadesini kullandı.
Söz konusu harita, İspanyol deniz hukuku Profesörü Suarez de Vitero'nun çizdiği haritadır. Vitero'nun haritası, Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'de, "Kıta Sahanlığı" olarak ilan ettiği alan ile Rumların, 2004 Yılında ilan ettiği (Münhasır Ekonomik Bölge) sınırlarını çizmektedir.
AB ülkeleri bu haritayı, Türkiye'ye dayatarak Yunanistan'ın peşinde saf tuttular. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku, ihtilaflı alanlarda, paydaş ülkelerin müzakerelerle sorunu çözeceklerini öngörür.
Dolayısıyla, Vitero haritasının hukuki bir geçerliliği yoktur.
Yunanistan, peşine taktığı güce güvenerek, müzakerelerden kaçıyor. Gerilimi artırarak, Türkiye'yi geri adım atmaya zorluyor.

Beyhude gayretler bunlar.
Türkiye'nin sinip kalacağını düşünmek ham hayaldir.
Türkiye, mavi vatanındaki bir yudum sudan dahi vazgeçmez.
Vazgeçemez.
Libya ile yapılan anlaşma, Yunanistan'ı, büyük ölçüde sıkıntıya sokmuştur.
Navtex ilan ettiğimiz sahalarda, Yunan gemilerinin ve uçaklarının tacizlerine misliyle karşılık verilmiştir.
Deniz kuvvetlerimiz, Akdeniz'in en güçlü ve caydırıcı gücüdür.
AK Parti iktidarı döneminde savunma sanayi alanında fevkalade büyük başarılar sağlanmıştır...

Nato Genel Sekreteri'nin gerilimi önlemek maksadıyla yaptığı müzakere teklifi, Yunanistan tarafından kabul edilmemiştir.
Öyle anlaşılıyor ki, Yunanistan gerilimi artırarak AB ülkeleri ve ABD desteği ile Türkiye'yi caydırma taktiğinde ısrarcı olacaktır.
Yunanistan fena şekilde yanılıyor.
Türkiye, haklarını sonuna kadar savunacaktır.
Bedeli ne olursa olsun, geri adım atması düşünülemez.
Kararlıdır...

Yunanistan'ın, Türkiye ile başa çıkması mümkün olamaz. Zaten gerilimin savaşa evrilmesi olası değildir. Yunanlılar bunu çok iyi bilirler.
Yapmak istedikleri, suyu bulandırmak; bulanık suda balık yakalamaktır...
Türkiye, onlara bu fırsatı tanımayacaktır.
Akdeniz'de milli çıkarlarını sonuna kadar savunacaktır.
Hakkını: Söke söke, kanırta kanırta alacaktır...

Fransa'nın gönderdiği, demode uçak gemisi ve destek filosu, deniz kuvvetlerimiz için hiç mesabesindedir. Macron, gerilimi, Yunanistan'a silah satmak ve aslında karşıt olduğu Nato ittifakını zayıflatmak amacıyla destekliyor.
Zayıf eliyle yaptığı blöfü Türkiye anında görmüştür.
Madara olacaktır.

Mavi Vatan'a sahip çıkma konusunda iktidara destek veren muhalefetin tavrını pek değerli buluyorum.
Amasız, fakatsız bu tutumunu sürdürmelidir.
İç politik rekabet, dış dünyaya karşı yek vücut olmamıza mani olmamalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ülke çıkarlarını savunmadaki azmi, her türlü takdirin üzerindedir.
Vatandaş olarak, kendilerine kalbi şükranlarımı arz ederim.

Milli Birlik ve Beraberliğimiz, bizim en güçlü silahımızdır.
Yıkılmaz kalemizdir.
Var olmamızın yegane teminatıdır.
Selam ve Dua ile.
Be Zaman İnsan Oluruz
“Kendi Gücümüzün Sihrini Keşfettiğimizde”