Adına ister rüşvet, ister iltimas ve isterse kayırma diyelim hepsi insana dair zulüm yollarından biridir. Bu kötü ahlakın vebali ve hukuki sonuçlarını dini ve hukuki metinlerde çokça bulabiliriz. Önemli olan bunu insana nasıl anlatıp, ondan uzaklaştırabileceğimizdir. 
Bu haksız uygulamalar bir anlamıyla “Hırsızlık” gibi bir şeydir. Hakkı çalmak ve gasp etmektir. Bu suç en az üç kişi arasında cereyan etmektedir. Bir anlamıyla “örgütlü” suç kapsamında değerlendirebiliriz. 
Malum suçun oluşmasında ki saikler farklıdır. Fakat suça iştirak edenler üç sınıftır.
1.    Torpili isteyen ve menfaatlenecek olan kişi,
2.    Torpile aracılık eden kişi,
3.    Torpili uygulayan kişidir. Bu kişilere şahsiyet demedim çünkü ortada şahsiyeti ortaya koyacak salih bir davranış yoktur.
Bu yazıda konumuzla ilgili birçok ayet ve hadisi şerif yazabiliriz ki bunlar sizce malumdur. Önemli olan bu ayet ve hadisler, uygulama anında imanlı insanı bulabilmektir. İmanda bizden uygulamayı istemektedir. Yazılı imtihanlarda (Kps, Ösym) kayırma ve torpilin olduğu ülkemizde, sözlü imtihanlarda olmaması mümkün mü sizce?
Sağ, sol, muhafazakâr, milliyetçi gibi bir ayırıma tabi tutulmadan ülkemizin ciddi bir sorunudur.  Hak arayışın ilk şartı torpil aramak ve istemek olmuştur. Torpilin dini alanda olanı ve olmayanı dahi gözetilmeden ilkokuldan üniversiteye ve oradan da iş hayatına kadar sirayet ettiği çok aşikârdır.
Torpil aramak yüz kızartıcı suçlardan olması gerekirken, yüzsüzce en çok uygulama bulan bir husustur. Yetkili insanlar torpil müessesesinin önüne geçecek usulleri bulmalıdırlar. Bürokraside, iş hayatında ve siyasi hayatta torpil düşüncesi çok derinlere kadar nüfuz etmiştir. Bir imtihanı ve atamayı kaybedenler, torpilim yoktu diyorsa orada çürüme başlamıştır. 
Mülakat denilen imtihan her kesimi yormaktadır. Bazen seçenleri dahi zan altında bırakmaktadır. Eğitim ve iş hayatına girişte torpil ve haksızlık varsa, o kişinin ödemek mecburiyetinde olduğu manevi borçları onu kötü bir insan yapacağının göstergesidir. Bir kısım idareci ve siyasiler kendi işini yapmayan memur ve yönetici de istememektedirler. Bu sebeple alt düzeydeki yetkili, üst düzeydekine asla hayır diyememektedir. Torpil ve rüşvet illa ki para menfaati değildir. Geleceği garanti altına almak ve yükselmek isteyenler için bazen fırsat olarak görülmektedir.
Ehliyet ve liyakatin olmadığı toplumlar yıkılışlarını hızlandırırlar. Nice başarısız memurlar ilişkilerini kurma biçimleriyle yerlerinde durmaktadırlar. İyi bir ölçme ve değerlendirme olsa, çoğunun göreve layık olmadığı ortaya çıkacaktır. Peygamberimizin sünnetlerinden biride torpil ve kayırmacılığı ateş olarak belirtmesidir. Bu ateş bugün yüreğimizi yarında bedenimizi yakacaktır. 
İnsanın olduğu yerde bu günah sıfırlanamaz fakat mütevatir derecesinde de uygulama alanı bulmamalıdır. İnsanımız torpil ve kayırmaya ihtiyaç duymayacak uygulama usullerini bulmadıkça yolumuz daima dikenlidir. Bu dikenlerde vücudumuzu kanatmaktadır. 
Müslüman olmak “Hak” kavramını tavsiye etmek olduğuna göre, başkalarının hakkını almak, batıla hizmet, ateşe odun taşımaktır.