Spor kamuoyu bastırıyor.
Sakaryaspor’a Büyükşehir Belediyesi sahip çıksın diyerek…
Böyle düşünenler ya da böyle olması kaçınılmaz diyenler, Sakaryaspor’u 8 yıl başarıdan başarıya götüren Büyükşehir Belediyesi yan kuruluşu BELPAŞ’ın elinden koparıp almak adına neler yapmamışlardı oysa…
Bunlar ne çabuk unutuldu da, yine adres Büyükşehir’e döndü…
Zeki Toçoğlu, bu konuda olup bitenleri saniyesi dakikasına takip eden ve spora kayıtsız kalmayan bir belediye başkanı olarak bilinir.
Sakaryaspor tarihinin en şaşaalı dönemlerine imza atan yönetim kurulu başkanı Selahattin Aydın ile yeşil siyahlı kulübü bir TV şirketinin elinden alıp tekrar şehre kazandıran Aziz Duran’a yapılan hakaretler dururken diri bir şekilde tribünlerde, Toçoğlu’na “Takıma sahip çık” demek ne derece doğrudur?
Ağlarına yeni bir başkan takılsın diye olta atanların oyununa gelmez, bizim bildiğimiz Başkan…
Zeki Başkan bugüne kadar, yönetici ve başkan ayrımı yapmaksızın işbaşına gelen her ekibe, aynı mesafede olduğunu ısrarla belirtip yardımda bulunmadı mı?
Otopark gelirleri ve Büyükşehir desteği olmasa, bu takım ne düştüğü 2. Lig’de tutunabilirdi ne de Bank Asya’ya çıkabilirdi.
Sakaryaspor’dan ellerini çekmesi gerekenler, hangi kimlikte olursa olsunlar efe gibi dolaşırlarsa meydanlarda, kesin gitsin Sakaryaspor’un yarınlarından ümidinizi…
Sakaryaspor büyük kulüptür.
Hangi ligde bulunursa bulunsun, bu çarpıcı özelliği hiç değişmez.
Yeter ki, “Kurtarıcıyız” deyip ortaya çıkanlardan kurtulabilsin.
O kendini yönetecek, başarıdan başarıya götürecek başkan ve yönetici bulur, geçmiş dönemlerde olduğu gibi…
Zeki Toçoğlu, mevcut koşullar içerisinde bundan ileri gidemez.
Gitmemelidir de…
Artık Sakaryaspor üzerinden oynanan oyunlar durmalı,
prim yapılmamalıdır.
Şunun altını önemle ve bir kez daha çizmek isterim.
Sakaryaspor “Kurtarıcılardan” kurtarılmadıkça, ayağa kalkamaz.
Zeki Başkan da bunun bilincinde olsa gerek…
Bunları dile getirmekten ve yazmaktan hiç yorulmadık.
Bir kez daha altını çizmekte yarar gördük.
Zira Sakaryaspor için yazılacak bir başka reçete yoktur.
Bundan sonra da, “Biz varız” deyip ortaya çıkan sevdalılara (!) karnımız toktur.
Bu duygularla, iyi niyet sahibi her Sakaryasporlu’ya ve Başkan Toçoğlu’na Bizim Bahçe’den, sağlıklı düşünmesi adına “Laleler” gitsin isteriz.
GERDA YENGE’NİN TELEFONU
Almanyalı yengemiz Gerda Seven aradı.
Üç yıl önce gittiği Alanya’da sürdürüyor yaşamını…
Kışları Almanya’da, yazları Alanya’da geçen bir ömrü kovalıyor Alman asıllı Gerda (Leyla) Seven.
Rahmet Doktor Servet Seven’in vefatından sonra duramamıştı şehrimizde…
Doktor Seven’in ölüm sene-i devriyesi olan 30 Mart’ta, istemiş ki şehrimize gelip mezarı başında Fatiha okusun…
Ama sağlık durumu elvermemiş.
Peş peşe iki ameliyat geçirmiş.
Sesi hayli hüzünlüydü…
Gazetemiz aracılığıyla şehrimizdeki dostlarına selam göndermeyi de unutmadı.
İşte böyle hassas bir yürek taşıyor sinesinde, Gerda Leyla Seven…
Bu duygulu, bilgili ve aynı zamanda vefalı hanımefendiye üzüntüsünü paylaşır “Mimozalar” gönderirken, ilimizdeki görevi sırasında sevilen bir doktor olarak, esprileriyle gönüllerde yer edinen Doktor Servet Seven’e de rahmetler dileyelim istedik…
BU NASIL BİR ANLAYIŞ?
Uyar Han’ın bulunduğu köşeyi, Çeşmemeydanı’na bağlayan tek yönlü yolun etrafı irili ufaklı dükkanlarla dolu…
Bakkaliye, kırtasiye, manav, oyuncakçı, şekerci gibi ufak çaplı toptancı esnafından oluşan bir ticaret merkezi burası…
Buraya mal getirip götüren arabalar gelir.
Bu yıllardır böyledir.
Şimdi eski köye yeni adet getirmişler, parkomat koyarak…
Esnaf zaten sıkıntıda, bir de böyle anlamsız bir uygulama ile karşılaşınca, hiç de iyi şeyler düşünemez olmuş.
Öfkesi burnunda, canı boğazında…
Esnafın ne yapacağı belli olmaz.
Burada keyfi park yapılmaz.
Zorunlu olarak indirme bindirmek yapan araçların durup kalktığı Altan Kutluata Sokağı’nda, hava gergin bu nedenle…
İyi kokular gelmiyor burnumuza zaten…
Esnafı yokuşa süren anlayışa, Bizim Bahçe’den iri dikenli “Kaktüsler” gitsin istedik yetkililere, parkomat konusunda bir kez daha düşünülmesi dileğiyle…
AKAY AİLESİ’NE PRENSES GELDİ
Uzunçarşı’nın devreni tamamlayıp bir bir kepenk indiren o anlı şanlı işadamlarından biriydi Akaylar…
Konfeksiyon ve manifatura üzerine iş yaparlardı.
Ailenin son temsilcileri Gündüz ve Oğuz Akay da emekliye ayrılarak, çekildiler sade bir hayat için Hendek’teki çiftliklerine…
Üçüncü kuşak Akaylar ise dede-baba mesleğinden farklı bir yol izledi.
Bunlardan biri de Oğuz Akay’ın oğlu Ali Akay’dır.
Köklü bir eğitim aldıktan sonra Londra’ya yerleşmiş ve orada gönlünü bir Norveçli güzele kaptırmıştı.
Geçtiğimiz sene Hendek’te görkemli bir düğünle hayatını birleştirdiği İngrid ile Ali Akay’ın kızları olmuş.
Meral ve Oğuz Akay çifti, Londra’da ünlü bir finans kurumunun genel müdürlüğünü yapan oğulları Ali Akay’ın mutluluğuna tanık olmak için, torunlarını görmeye hazırlanıyor.
Akay Ailesi’ne sevinçlerine heyecan ve renk katması adına, Bizim Bahçe’den “Pembe güller” gönderelim istedik.
COŞKUN AİLESİ’NİN ACISI BÜYÜK
MHP Milletvekili adayları arasında üçüncü sırada yer almıştı, SAÜ İşletme Fakültesi'nde görevli öğretim üyesi Prof. Dr. Recai Coşkun.
Annesi vefat etmiş, acısı büyük…
Merhumenin cenazesi, dün İstanbul Çoban Mustafa Paşa Camii’nde ikindi vakti kılınan cenaze namazını takiben toprağa verilmiş.
Ana acısı bir başka acıya benzetilmez.
Onun için “Ana gibi yar olmaz” denilir.
Prof. Dr. Recai Coşkun'a acılarını paylaşır sabırlar, anne Coşkun’a ise yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz.
ÇARK DERESİ SUSUZ KALIRSA?
Hani bir türkü vardır, dillerden düşmeyen “Dere kenarında zülfün tararım. Zülfün tarağını kaybettim, ararım.”
Çark Deresi kenarı, tıpkı Yenikent yolunda olduğu gibi, yaşama dair yeniliklere ve türkülere açılacak gibi görünüyor.
Önceki gün gazetemizin manşetinde yer alan haber de bunun müjdecisi olarak yansıdı, kamuoyuna…
Yürüyüş yolları, sağlıklı yaşam üniteleri, çocuk parkları vb. yeniliklerle güzergah farklı bir görünüm kazanacak.
Bir de kirlilik durdurulur, suyu coşkun akarsa, değmeyin derenin ve kenarında yürüyenlerin keyfine…
Büyükşehir Belediyesi kim ne derse desin, merkezden muhite uzanan ve durgun suya atılan taşın çıkardığı hareler gibi yayılan hizmetleriyle gündemde, şu sıralarda…
İster beğenilsin, ister tenkit edilsin.
Şehrin her köşe bucağında bir çalışma var.
Çark Deresi kenarını türkülere açıp güzelleştiren anlayışı nedeniyle, Büyükşehir Belediye Başkanı Toçoğlu’na Bizim Bahçe’den “Manolyalar” gitsin istedik.