İbret ve ilgiyle izliyoruz;

Ne oldu da birden bir yerlerden şaltere basıldı, ülke içerisinde birçok insan bildiklerimizin, gizli yüzleri ifşaa oldu?

Etraflı araştırınca karşımıza enteresan bilgiler çıktı.

Ülke jeo politiğine bakınca, bizim coğrafyamızda hiçbir şeyin durduk yere ortaya çıkmadığını görmekteyiz.

İtham edilenlerin doğruluk payı var mıdır?

Elbette bunu biz bilemeyiz/araştırılmalıdır..!

Yok, sayılmamalıdır, zamana yayıp önemsizleştirilmemelidir.

Kadim Türk Devlet aklı işletilip gereği yapılmalıdır.

Bu süreçte, siyasilerle başlayıp, gazetecilerle tavan yaptığı gözlemlenen hukuksuz ithamları asla göz ardı edemeyiz.

İktidarın 20 yıllık hükümet etme safa tinde elbette metal yorgunluğuna maruz kalan mensupları olmuştur, olmazsa zaten asıl problem orada denilebilir.

Takdir edersiniz ki,

Bu kategoriye giren figürler her daim, derin AK Parti yönetimi, genel başkanı tarafından, zaman içerisinde oyun dışına itilmiştir/itilecektir de.

AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin, çocuğum dediği partiyi, kimsenin şahsi çıkarlarına, amacı dışında kullanmasına, yıpratmasına asla izin vermeyecektir.

Özetle bu halkın, yetimin, öksüzün, fakirin, fukaranın bir kuruşunu zayi edenleri partiden temizleyecektir.

AK Parti tabanının kahir ek serisinin beklentisi bu yöndedir.

İtham edilenler, acilen araştırılıp gereği yapılmalıdır.

Çeşitli istihbarat örgütlerinin beslemesi olan, tek kerametleri her iktidar döneminde yandaş olabilmeyi becermiş olup gazeteci ismini taşıyan, AK Parti misyonuna zarar veren, o veya bu şekilde ismi yolsuzluklarla, arabuluculuklarla anılan tüm gazeteci müsveddelerinin biran önce layık oldukları sona muhatap edilmesi gerekmektedir.

Ülke yönetimine getirilen şahısların, liyakat esasına her zamankinden daha çok ihtimam gösterilmeli, haksız zenginleşmenin, birden fazla yerden maaş almanın önüne geçilmeli,

Şeffaflık temel esas olmalıdır...!

Ortaya çıkan olumsuz ithamlardan sonra Türk Halkının ve parti mensuplarının beklentisi bu yönde geliştiğini gözlemek mümkündür.

Lakin

Yukarıda ifade etmeye çalıştığımız hususlara birde büyük resim ölçeğinde baktığımızda daha fazla temkinli olmamız gerektiğini hissetmekteyiz…

Şöyle ki;

Emperyalist mantık bir ülkeyi işgal etmeden önce, yüksek dirençle karşılaşmamak için, içerden hainlere anlaşırsın ve iç isyana kadar uzanacak dezenformasyon uygularsın.

Kara propaganda ve toplumun moralini bozacak olumsuzluklar pompalarsın, güven sarsıp / güçsüz ülke / bitik ülke imajı çizersin.

Direnci zayıflayan halk, zaten her şey kötüydü diyerek, işgale karşı koymaz.

Ve hatta 5. Kol, işgalin daha iyi olacağı algısı oluşturur.

Bu seferde halk işgale destek olur.

Örnek mi; Irak, Libya,

İşgalden sonra halk ,gerçekleri yaşayarak öğrenir..!

Gelecek diye bir şey kalmamıştır.

Özgür Demirtaş, 5. Kol faaliyeti çerçevesinde ekonomi alanında karalamalar /pardon, çalışmalar yapıyor...

Dünya Bankası ve finans çevreleri, tüm dünya batarken en iyi Türkiye dedi.

Lakin Demirtaş'a sorarsan, Suriye ekonomisi bizden İyi

Bu şahsın her analizi, ülke battı iflas...

Lütfen geniş resme iyi bakalım..!

Son günlerde ülkemizde uygulanmaya çalışılan operasyonları iyi analiz etmeli, pozisyon almalı, karşı istihbarat faaliyetleriyle bertaraf etmeliyiz.

Biz bu 5. Kol faaliyetlerini görmezden gelerek, suçu sabit olmayan henüz sadece itham edilenleri, suçluymuş gibi görmemiz, buna göre göre siyaset yapmamız hiçte doğru bir davranış değildir.

Düşünsenize, her kim olursa olsun haksız yere suçlamışsak, henüz ispat edilmeyen ithamlarla, kul hakkını nasıl öderiz.

Müdafaa etmeden, hukuk sisteminin işletilmesini sağlayıp, ucu kime dokunacaksa dokunsun adil yargılanma sağlanıp.

Ülkem bağırsaklarını temizlemeli,

Acilen temiz eller operasyonu gerçekleşmelidir.

Bu ülke batsın diye bekleyen aklı evvellere tavsiyemdir..!

Bu ülke batarsa gideceğimiz tek yer Karadeniz...!

Haa unutmadan, Kara/Denizin sadece Deniz kısmı, ona göre ..

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’beytülmalın haramı, yiyeni zelil eder’’ i anladığımızda.