Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: ‘’ Ya hayır konuş ya da sus’’( Buharî, Rikâk 23, Müslim, İman 75-77)

Yaşamadığımız devrin hesabını sormak… Özellikle devlet işlerinde… Bu güne göre düşünmek ve tarihte yaşanmış olanı eleştirmek, toplumun birliğini bozmak için fitneye sebep olmak… 
Hiçbir idareci yoktur ki, kendi devletine zarar vermek için başa geçsin…
Geçmişte yaşanılan bir olayı sadece doğru şekilde öğrenmeli ve ders alınmalı… Ders almak,  yapılan hataları tekrar yapmamak ve aynı kötü sonuçlarını yaşamamak için tarihi doğru öğrenmek zorundayız. Oysa günümüzde, çok okuyup araştırmıyoruz.  Gereksiz yere sürekli konuşuyoruz, sürekli tartışıyoruz.
Örneğin Peygamber Efendimiz ’i neden çok kadınla evlenmiş diye sorguluyoruz. Hatta suçlayabiliyoruz. Bu suçlama çocuklarımızın ön yargısına sebep olsa da konuşuyoruz. Halbuki o çağların şartlarının nasıl olduğunu ve peygamberlerin de diğerleri gibi neden aynı anda birden fazla kadınla  evlendiklerini günümüz şartlarına göre düşünüyoruz. Peygamberimizin yanlış yaptığını düşünüyor ve ona şüphe ile bakıyoruz. Rabbim yanlıştan korusun.  Kişi önce, o günün şartlarını öğrenmeli ve kendisi de aynı şartlarla yaşamak zorunda kalsa ne yapardım diye düşünmeli. Ya da en kolayı ‘’ Peygamberim yapmışsa doğru yapmıştır’’ Deyip üzerinde düşünmemeli. Sorgulamalarımız bazen öyle boş oluyor ki, etrafımızda dönen çocuklarımızın bizi kaydettiğini unutuyoruz. Ne yazık ki sonuçlarının farkına bile varamıyoruz…
Örneğin Osmanlı padişahlarını da çok kolay yargılıyoruz. Mesela Fatih Sultan Mehmet’in  getirmiş olduğu ‘’Kardeş Katli’’ kanununu günümüze göre düşünüp eleştiriyoruz. Bu eleştiri ile önce kendi kalbimizi karartıyoruz sonra da etrafımızda bizimle birlikte yaşayanların… Kendimizi Fatih Sultan Mehmet’in  yerine koyduğumuzda, bu kararın ne kadar acı verici ve ne kadar  zor olduğunu anlamak mümkün. Devlet bütünlüğüne zarar gelmesin diye alınmış bu kararın Padişah’a verdiği acıyı hesaplamadan sadece yargılıyoruz. Taht sevdasından olduğunu düşünüp ahkam kesiyoruz. Devlet- millet için yapılan onca güzel şey varken ve  o günün şartlarında yaşamamışken anlayamadığımız halde  sadece konuşuyoruz…
Bir örnek de, Mustafa Kemal Atatürk’ün aldığı kararlar… Din- devlet işlerinin ayrılması, giyim kuşamın değiştirilmesi, Arap harflerinin kaldırılması gibi pek çok değişiklikler… Bir çok yenilik şu ana göre düşündüğümüzde bize zarar veriyor gibi. Örneğin kendi tarihimizden koptuk vb….Neden deyip öfke duyabiliyoruz. Fakat o gün orada değildim, bu sebeple neyi neden yaptıklarını sadece okuyarak bilebilirim. O da gerçek tarihi bilenden tabi… Okumak da, sadece fikir verir fakat bu kararlar alınırken ne düşünüldüğünü bana hissettirmez. Çünkü o an orada değildim. O günün şartlarını yaşamadım. Devlete ve millete zarar vermek niyetinin olduğunu düşünmüyorum. Belki mecbur kalındı. Belki doğru olacağı düşünüldü. Bilmiyorum, bilmeyeceğim. Ama putlaştırmayacağım da . Heykel karşısına geçip heykele selam vermek yerine bir Fatiha okuyup geçeceğim. 
Aynı devri yaşamamıza rağmen devlet idarecilerinin verdiği kararları yeterince anlayabilmem dahi mümkün değil. Çünkü idarede değilim, idareci değilim. Verilen kararların gerçek  sebebini karşıdan bakarak anlayamam. Tabi ki düşüneceğim, tabi ki yanlış gördüğümü söyleyeceğim. Fakat; ortalığı karıştırmadan, insanları birbirine düşürmeden, bir kargaşa hali oluşturmadan… Sadece faydalı olacağım yerde konuşacağım…
Bana göre hiçbir devlet başkanı ülkesine zarar vermek istemez. Şartlar ne getiriyorsa o şartlarda en iyisini yapmanın mücadelesini verir. İşte bu sebeple kimsenin gereksiz konuşup insanları ayrıştırmaya, bölmeye hakkı yoktur. Bizler önce birlik olmayı öğrenmeliyiz. Bölünmediğimiz taktirde her konuda başarılı oluruz. Demek istediğim, sormayalım sorgulamayalım değil tabi ki!.. Kendi payımıza ne düşeceğine bakalım. Vatan millet için ben ne yapabilirim diyelim. Evlatlarımızın küçük kalbine fitne tohumu ekmeyelim. Birlik olmanın önemini anlatalım…
Hele ki geçmiş devirler için konuşmak… Özellikle ölmüşler hakkında konuştuğumuzda, nasıl helallik alacağımızı düşünmek gerekir. Rabbim kimsenin hakkını üzerimize geçirmeye izin vermesin. Geçmişten ders alıp geleceğe faydalı olmayı evlatlarımıza doğruyu öğretmeyi nasip etsin…Evladında,milli birlik bilinci istemiyorsan, sürekli yönetimi eleştir!