Öyle görülüyor ki son aylarda gündemden hiç düşmeyen bir konu haline geldi Tank Palet fabrikasıyla ilgili gelişmeler…

Bu olaya müspet bakan olduğu kadar, aksi görüşü savunan önemli bir muhalif kesim de var…

Böyle giderse daha uzun süre ülkenin ve ilin gündemindeki yerini koruyacak anlaşılan…

Sanki daha önemli konular yokmuşçasına gündemde, ısıtılıp ısıtılıp tartışılır hale gelen Tank Palet’le ilgili şehrimizin yetiştirdiği bilim adamlarından Prof. Dr. Ali Türkmenoğlu, sosyal medya hesabından Durmuş Yılmaz’dan alıntılayarak bir yazı paylaşmış…

Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında kullanılan tankların paletlerinde meydana gelen ve sanki kamyon lastiği gibi patlayıp yolda kalan tanklardan dolayı zamanın Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs Fatihi rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın emri ile paletlerin yerli ve milli bir anlayışla yapılması konusu araştırılmış…

Ve bu doğrultuda ilginç bir çalışma yöntemi gündeme gelmiş…

İşte o çarpıcı gelişmeyi dile getirmiş Prof. Dr. Ali Türkmenoğlu…

Önce okuyalım, sonra diyelim bu konuda son sözü…

1974 Eylül’ünde Başbakan Yardımcısı Necmeddin Erbakan, Kıbrıs çıkartmasına katılan teknik personeli toplar…

200 personel Ankara’da bir araya gelir…

Erbakan sorar: “Savaşta en çok sıkıntı çektiğimiz şey nedir?”

Katılanların çoğu patlayan tank paletlerinden şikâyet eder...

Öyle ki Erzurum’daki tankların paletleri sökülüp Kıbrıs'a götürülüp takılmıştır...

Erbakan sorar: “Bu paletleri yerli olarak üretebilir miyiz?”
200 kişiden 42’si “Evet üretebiliriz” cevabı verir...
Erbakan der ki, “Yaparız diyen 42 kişi kalsın, diğerleri birliklerine dönebilir…”

Sonra o 42 kişiye der ki, “Siz yaparız dediğinize göre, kafanızda bir plan proje var. Kafanızdaki o bilgiyi kâğıda dökün. 1 ay sonra yine burada buluşalım…”

1 ay sonra yine aynı salonda buluşurlar…

Erbakan her birinin hazırladığı evrakı toplar ve der ki, “1 ay sonra tekrar burada buluşalım…”
Üçüncü buluşmada 42 kişinin her birine Türkiye’nin özel-resmi kurum ve kuruluşlarına serbest giriş çıkış ve inceleme yapma hakkı tanıyan belgeler dağıtır…

7 kişiden oluşan 6 ekip kurar…

“Türkiye’ye dağılın istediğiniz yerde inceleme araştırma yapmakla yetkilisiniz. 3 ay çalışın. 3 ay sonra yine bu salonda buluşalım” der ve her birisi için özel harcırah da çıkartır...
Dördüncü buluşmada bir ekip Sakarya’daki Şeker Fabrikası, Vagon Fabrikası ve Zirai Donatım örneklerindeki gibi bir örnek palet üretebileceklerini söyler…

Bir adet paletin cıvatasının
kaç ST çelikten olacağına kadar projeyi hazırlayan Erbakan, bu projeye göre bir adet de örnek üretim yaptırır...
Aynı ekip o paleti Kıbrıs'a götürür ve bir tanka takar...
Çamurda, toprakta, taşta, kayada, gece gündüz sıcakta denemesini yapar…

Bir tane cıvatası patlamamış, istenilenden de sağlam olmuştur...
İşte Necmeddin Erbakan'ın başlattığı bu proje
Sakarya’da Tank Palet Fabrikası’nın doğuşuna yol açmıştır…

Yani palet üretimine yönelik bir fabrika kurulmuştur…
Bu olayı hem Rahmetli Necmettin Erbakan'ın bir özel sohbetinde
kendi ağzından dinledim...

Hem de Kıbrıs'a gidip paleti deneyen Kandıralı Motor Teknisyeni Emekli Başçavuş Cevat Güzel abinin ağzından dinledim...
Yerlilik ve millilik önce düşüncede ve inançta başlar...

İşte bugün üzerinde fırtınalar estirilen Tank Palet’in cemaziyelevveline yönelik bugüne değin bilinmeyen son derece önemli ve çarpıcı bir bildiriyi gündeme taşıyan Prof. Dr. Ali Türkmenoğlu’na “orkideler” gitmez de ne gider…