UZUN SÜRELİ BİR YOLCULUK
SUBÜ’nün kuruluşu ve rektör atanmanızdan bu yana ne gibi çalışmalar yaptınız? Planladığınız her şeyi hayata geçirebildiniz mi?

Üniversitemiz 7141 Sayılı Kanun nezdinde 18 Mayıs 2018 tarihinde kuruldu. Rektörlük ataması ise 5 Eylül 2018 tarihinde gerçekleşti. Rektörlük yeri ile ilgili olarak bazı girişimler yapıldı ancak herhangi bir sonuç alınamayınca Teknoloji Fakültesi içerisinde sınıfların yeniden düzenlenmesiyle yeni mekanlar oluşturuldu. En önemli ihtiyaçlardan biri olan personel temininde sıfırdan bir rektörlük oluşumu için yeterli personel olmayışı, sürecin SAÜ ile birlikte yapılan tedviren görevlendirmelerle devam edilmesini gerektirdi. Bu süreçte ayrılan birimlerdeki personellerin de kurumsal geçişleri sağlandı. Daire Başkanlıkları ve mevcut süreçleri kısa bir süre SAÜ personeli tarafından desteklendi. Hızlı bir şekilde Daire Başkanlıkları atamaları yapıldı ve şu anda Kütüphane ve Bilgi İşlem haricindeki tüm süreçler bağımsız bir şekilde SUBÜ personeli tarafından yönetiliyor. Şu ana kadar 8 yönetmelik ve 25 yönerge hazırlandı. Rektörlük bünyesinde görev alacak Komisyonlar oluşturuldu. ÖR; Eğitim Komisyonu, Ön Değerlendirme Komisyonu, Ar-Ge Komisyonu vb. Logo çalışması yapıldı, web sayfalarını oluşturuldu. Eğitim öğretim, e-imza, kamu bilgi sistemi vb. otomasyon sistemlerinin kurulumu yapıldı. Teknoloji Transfer Ofisi ve Araştırma Merkezleri kuruldu. Döner Sermaye Müdürlüğü kuruldu, birimlerin alt yapılarının tespiti ve iyileştirilmesi yapıldı. Sapanca Park Oteli yenilendi. SUBÜ 2020-2024 Stratejik Planı hazırlandı. Sakarya Dil Eğitim Merkezi (SADEM) ile Sakarya Yaşamboyu Eğitim Merkezi (SAYEM) kuruldu. Yaşamboyu Eğitim Merkezi 9 alanda Mesleki Yeterlilik Kurumunda yetki aldı ve sertifika veriyor. Sonuçta bu bir süreçtir, uzun süreli bir yolculuktur. Acele etmeden ama hızlı bir şekilde, emin adımlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  

----

 

KAMPÜS İÇİN ÜÇ SEÇENEK
En çok merak edilen husus SUBÜ’nün kampüsünün nerede olacağı. Bu konu ne zaman netliğe kavuşacak?

Yeni üniversite kurulduğunda, hatta kurulmadan önce farklı bir model oluşturuldu. Her ilçede bir fakülte veya yüksekokul gibi bir model. Bu esasen bizim düşündüğümüz üniversite modeli değildi. Bu siyasi olarak doğru bir iş olabilir ama akademik olarak doğru olduğunu düşünmüyoruz. Dolayısıyla kampüsün gecikmesinde bu düşünce etkin bir rol alıyor. Oysa ilçelerde bir okulun yaşayabilmesinin zorluklarını da biliyoruz. Örneğin SAÜ’nün Hendek’te bulunan Eğitim Fakültesi her sene kampüse gelmek için uğraş veriyor. Sonuçta geçici olarak rektörlük binamız SAÜ kampüsü içerisinde kuruldu. Geniş bir kampüs yeri için 10 civarında alternatif yer üzerinde çalışıldı. Şehrin aktörleriyle bunları paylaştık. Şu an bu sayıyı 3’e indirdik. Haksız kazanç oluşmaması için şu aşamada bu yerleri paylaşmak istemiyoruz. 

PERSONEL SAYISI YETERSİZ
Sakarya Üniversitesi ile aynı kampüsü paylaşmanız birtakım sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Derslikler, atölyeler ve yemekhanelerde ve de personel anlamında sıkıntılar yaşanıyor. SAÜ Rektörü Sayın Fatih Savaşan ile bu konuları görüşüyor musunuz?
İlk yapılanmada Daire Başkanlıkları her türlü desteği verdiler. Halen Kütüphane, Mediko, Kongre Merkezi’nin ortak kullanım süreçleri devam ediyor. Kendilerine gönülden teşekkür ederim. Kampüs alanındaki ve Hendek MYO’daki devir işlemleri henüz tamamlanmadı. Yemekhane kısmen çözüme kavuştu. Yabancı Dil Hazırlık Sınıfları ile ilgili yer sorunu henüz çözülemedi. Personel geçişleri için talep edilen izinler genel olarak verilmedi. Oldukça az personelle çalışıyoruz. Örneğin bizde şu an Genel Sekreterlik’te 1 kişi çalışıyor, SAÜ’de 12 kişi var bu işi yapan. Bizde Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda 9 personel var, SAÜ’de bu rakam 33. Öğrenci İşleri’nde bizde 7 kişi, SAÜ’de 34 kişi var. SAÜ’nün öğrenci sayısı bizim iki katımız olmasına karşılık SAÜ’de personel sayısı bizim 7 katımız. Bunun yanında Rektörlük yeri ile ilgili yaşanılan sorun çözülemedi. Kampüs içerisinde geçici olarak talep edilen yer verilmeyince Rektörlük yapılanması zorunlu olarak Teknoloji Fakültesi içerisine yapıldı. Ortak çalışma ve dayanışma olmadan bu işi götürmek mümkün değil. Biz de elimizden geldiğince destek almaya çalışıyoruz. 

----

 

HERKES KENDİ DERDİYLE UĞRAŞIYOR
Sanki SUBÜ’nün kuruluşu gerçekleştirildi ve ondan sonra üniversite kaderine terk edildi gibi bir durum var ortada. Bu meyanda ilimiz milletvekilleri ve diğer yetkililerden yeteri kadar destek alabiliyor musunuz?

Bu soruya bir milletvekilimizin ağzından cevap vermiş olayım. Dedi ki, “Sanki ortaya bir çocuk doğmuş ama maması ve bezi var mı diye soran yok.” İşin doğrusu Sakarya Üniversitesi’nin Rektörü değişti, kendi yapılanmasıyla uğraşıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı değişti, kendi yapılanmasıyla uğraşıyor. Vali değişti, kendi işiyle uğraşıyor. Milletvekilleri seçim sürecinden yeni çıktılar. Böyle olunca biraz üniversite ikinci planda kalıyor. Örneğin Tarımsal Araştırma Merkezi kurduk, hocalar gelecek ama ortada bir mekân yok. Tüm paydaşlarımızla görüşmelere devam ediyoruz. Katkı sunmaya çalışıyorlar, elbette ekonomik etkenler de işin içinde; ama görüyoruz ki başka şehirlerdeki sahiplenme kadar bir sahiplenme yok ilimizde. Bu üniversite nihayetinde bu şehrin üniversitesi, biz üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz, el birliğiyle yeni üniversiteyi güçlendirmeye yönelik daha sağlam adımlar atılmalı. 

MEVCUT ÖĞRENCİ SAYISI 24 BİN
SUBÜ’nün mevcut öğrenci sayısı ve kontenjanların doluluk oranı nedir?
Öğrenci sayımız 24 bin 365. Doluluk oranımız yüzde 94 civarında. Türkiye’de birçok şehirde aktif-pasif öğrenci söz konusu. Öğrenci kayıt yaptırıyor ama devam etmiyor. Eskiden askerlik için kayıt yaptırılıyor ama devam edilmiyordu, okuldan atılma da yoktu. Şimdi artık okuldan atılma da geri geldi. Bizim okulumuzda da bu şekilde öğrenciler mevcut. Yeni öğrenci alımlarıyla öğrenci sayımız artacak. Özellikle yeni kurulan fakültelerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz. 

----

 

SAKARYA’DA PROFESÖR EKSİĞİ YOK
Ülkemizde son yıllarda üniversite sayısında yaşanan artışa karşılık eğitim kalitesinin düştüğü, bilhassa öğretim üyesi anlamında yetersizlikler olduğu söyleniyor. Profesörü olmayan bölümler olduğu ileri sürülüyor. Bu eleştirilere katılıyor musunuz? SUBÜ’de öğretim görevlisi noktasında eksik var mı?

Mutlaka her üniversitede eksikler vardır. Yenilik ortaya koyuyorsanız mutlaka açığınız olacaktır. Sürekli olarak eleman alıyoruz. YÖK, belli alanlarda belli sayıda hoca olmadığı zaman öğrenci almıyor artık. Biz aslında hoca noktasında sıkıntı yaşamıyoruz. İlanlarımız da yeni açılacak bölümlerle ilgili. Profesör eleştirisi bizim için geçerli değil. Bizde şu an 36 profesör var. 32 doçent, 105 doktor öğretim üyesi, 231 öğretim görevlisi ve 55 araştırma görevlisi var. Türkiye genelinde bazı bölümlerde profesör bulmak zor çünkü bölümler yeni. Örneğin mekatronik mühendisliği bölümü daha yeni kuruldu, bu alana elektronik veya makinadan hocalar geldi. Eğitim bir süreçtir. Bir üniversitenin kurulması ve ayakta durmaya başlaması 15 yıl sürer. Ancak 15 yıl sonra bir üniversitenin ne olacağıyla ilgili karar verilebilir. 

ÇOK İYİ AR-GE HOCALARIMIZ VAR
Üniversitelerin başarısı ölçülürken akademik yayınlar da göz önünde bulunduruluyor. SUBÜ’nün akademik yayınları ne seviyede?

Üniversitelerin üç ayağı var. Bunların birincisi Ar-Ge, ikincisi eğitim-öğretim, üçüncüsü de topluma hizmetle ilgili süreçler. Üç rektör yardımcımızın her biri bu süreçlerden sorumlu. Arkadaşlarımızla yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bizim çok iyi Ar-Ge yapan hocalarımız var. Yürümekte olan 7 TÜBİTAK projemiz var. Aynı zamanda onlarca bilimsel araştırma projemiz devam ediyor. Avrupa Birliği projeleri çalışmaları ve MARKA’yla yaptığımız projeler var. Dolayısıyla Ar-Ge ve yayın anlamında akademisyenliğin olmazsa olmaz çalışmalarını sürdürüyoruz. Ayrıca dünyayla eşgüdüm halinde çalışıyoruz. Özellikle yüksek lisans çalışmalarında sektörlerin sorunlarına çözüm üretecek çalışmalar yapıyoruz. Biz insana fayda üretecek bilim ve Ar-Ge yapmayı hedefliyoruz ve bu yönde çalışıyoruz.

----

 

KURUMLARLA ETKİN İŞ BİRLİĞİ
Devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları sizden yeteri kadar beslenebiliyorlar mı? Bu manada ne gibi katkılarınız oluyor?
Tüm kurumlarla etkin bir şekilde iş birliğimiz devam ediyor. Ülkemizde örnek bir yapılanmaya sahip olan Sakarya Sinerji Ekibi ve kapsamında ilimizdeki tüm Kamu Kurum ve STK’ları ile güçlü bir iş birliğimiz mevcut. Toyota, ASAŞ Alüminyum, MEB, İŞKUR, SATSO, Hyundai, Sazcılar Otomotiv, OTOKAR, TÜVASAŞ, PERİ, TEİ ile özel protokollerimiz mevcut. Ayrıca BMC ile önümüzdeki hafta bir araya gelinecek. Büyükşehir Belediyesi, SATSO ve MÜSİAD ile ortak protokollerimiz var. Sektörle Buluşma Günleri kapsamında her yıl 100’ü aşkın iş insanı öğrencilerimizle buluşmaya devam ediyor. Yeni bir üniversite olmamıza rağmen bugüne kadar 10’a yakın Uluslararası Sempozyumun paydaşı olduk.

TARIM OLMAZSA OLMAZLARDAN
Gündeminizde yeni bölümler açılması var mı?
Özellikle tarım ve sağlıkla ilgili açılan iki fakülteyi hızlı bir şekilde yapılandırmak istiyoruz. Tarım bu şehrin olmazsa olmazlarından. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’ni yapılandırıp, öncelikli olarak Ar-Ge ekibini aktif hale getirmek istiyoruz. İyi bir Sağlık Bilimleri Fakültesi kurgulamayı hedefliyoruz. Akyazı’yı sağlık üssü haline getirmek istiyoruz. Arifiye’de Toyota ile ortaklaşa mekatronik bölümü açıyoruz. Şu anda hoca alıyoruz, önümüzdeki sene de öğrenci almaya başlayacağız. Özellikle meslek yüksekokullarında bugüne kadar da 25 yeni bölüm/program açıldı. Kocaali MYO binası devralındı.  Oraya da denizle ve gemiyle ilgili bölümler açmayı planlıyoruz.  Farklı ve konsept bir okul olacak orada.  

----

 

SAÜ’NÜN YÜKÜNÜ BİZ ÜSTLENDİK
Sizce Sakarya ili üniversiteye doydu mu? Örneğin bir vakıf veya özel üniversiteye ihtiyaç var mı?

Sakarya’da aslında üç üniversite olmalı: Bunlardan birincisi Sakarya Sosyal Bilimler Üniversitesi, bir tanesi Sakarya Teknik Bilimler Üniversitesi, bir tanesi de Sakarya Sağlık Bilimleri Üniversitesi. Şu anda karmaşık bir yapıdayız. İki güçlü üniversitemiz yok burada. Meslek yüksekokulları üniversitelerin kamburu olarak görülür. Bu okulların neredeyse tamamını bize bağladılar, yani Sakarya Üniversitesi’nin tüm yükünü biz aldık. SAÜ’nün bu durumu iyi değerlendirmesi gerekir. Biz Sakarya Üniversitesi’nin öğrencilerinin yüzde 40’ını, sorunlarının yüzde 80’ini, imkanlarının yüzde 10’unu aldık. Herkes rolünü doğru oynamak durumunda. Benim rolüm uygulama becerisine sahip olan nitelikli insan yetiştirmek. Bu şehirde 4 üniversite de olur, konsept bir vakıf üniversitesi de olur. Lakin henüz ikinci üniversitenin sorunları giderilememişken üçüncü üniversiteyi konuşmak biraz sıkıntılı da olabilir. 

BÜTÜNCÜL BİR PLANLAMA ŞART
Ülkemizde bazı bölümlerde çok sayıda mezun öğrenci bulunuyor. Kimi mesleklerde adeta bir mezun enflasyonu yaşanıyor. Bu konuda bir planlama yapılması gerekmez mi?
Planlama yapılmalı ama tek başına bir kurum yapamaz bu planlamayı. Aileler de işin içerisinde dahil edilerek bütüncül bir yaklaşım benimsenmeli. Bu itibarla mesleklerin itibarı yeniden kazandırılmalı. Biz bilhassa meslek yüksekokuluna giden öğrencileri hor gördük, hakir gördük. Öncelikle bu anlayışın ortadan kaldırılması ve meslek itibarlarının sağlanması gerekiyor. 

----

 

İŞ HAYATINA HAZIRLIYORUZ
Öğrencinin mezuniyet sonrası iş bulması veya şehrimize katkı sunmaya devam etmesi noktasında çalışmalar yapıyor musunuz?
Öğrencilerimiz, 3+1 ve 7+1 eğitim modelleri ile mezun olmadan iş tecrübesi kazandırılarak hayata hazırlanıyor. Aynı zamanda Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nde tezler sektörle birlikte yapılıyor. +1 Eğitim Modeli, İŞKUR’la iş birliği içerisinde kurduğumuz Kariyer Ofisi çalışmaları, Sakarya Sinerji Ekibi iş birlikleri, SAGİF Fuarı gibi uygulamalar öğrenciyi iş hayatına hazırlıyor. Öğrencilerimiz de gerek onları iş hayatına hazırlama, gerekse mezuniyetten sonra onlara iş bulma konusundaki gayretlerimizi takdir ediyor. 

ÖĞRENCİYE “HAYIR” DEMEYECEKSİNİZ
Öğrencilerle diyaloğunuz nasıl? Size kolayca ulaşabiliyorlar mı? Sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanıyor musunuz?
27 öğrenci topluluğumuz bulunmakta. SKS ile öğrencilerimiz iç içe çalışmalar yürütüyor. Öğrencilerimizi mümkün mertebe yarışmalar ve proje yapmaya teşvik ediyoruz. Öğrencilerin sosyal medya ve e-mail aracılığıyla ve yüz yüze ilettikleri taleplere cevap vermeye, sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyoruz. Görevlilerimize öğrenciye hayır demeyeceksiniz diyoruz, sorun çözmeye yönelik adımlar atmaya çalışıyoruz.

----

 

BİLİM ÜRETMENİN ÖNÜNDE ENGEL YOK
Üniversiteler mali yönden özerk kurumlar değiller. Bir anlamda hükümete bağımlılar. Rektör atamalarında da artık üniversite içinde herhangi bir seçim söz konusu değil. Bu gibi hususların üniversiteleri yeterince özgür ve sadece bilim üreten kurumlar olmaktan çıkardığını düşünüyor musunuz?
Bilimsel çalışmalar devam ediyor, bunun önünde herhangi bir engel yok. Üniversiteler bilim üretmeyi sürdürüyor. Ar-Ge yapmak isteyenin önü açık, üstüne üstlük teşvik de ediliyorlar bu hususta. Her ne kadar seçim olsa da rektör atamalarını önceden de Sayın Cumhurbaşkanı yapıyordu. Daha önce gruplaşmalar yaşanıyordu seçimlerde. 

52 FARKLI ÜLKEDEN ÖĞRENCİMİZ VAR
Yabancı öğrencilere bakış açınız nasıl?
Üniversitenin uluslararasılaşmasını önemsiyoruz. Öğrenci değişim projelerini maksimum düzeyde kullanıyoruz. Yabancı uyruklu öğrencilerin ülkemize gelmesini de çok önemsiyoruz. Bu sene 500’ün üzerinde öğrenci aldık. Biz bu sene iki yıllık bölümlere de yabancı öğrenci alarak farklı bir iş yaptık. Zorunlu olarak dil eğitim merkezi açtık. Binin üzerinde 52 farklı ülkeden öğrencimiz var bizim.

ÜSTÜN BAŞARI ÖDÜLÜ
Yakın zamanda Cumhurbaşkanımızdan ödül aldınız. Bunun detaylarını paylaşır mısınız?

YÖK nezdinde yılda 1 defa olmak üzere 3 dalda üniversitelere ödül verilmektedir. Biyomedikal Çalışma Gurubumuzun geliştirdiği “Fototerapi Yöntemiyle Kanser Tedavisi Cihazı” ile üniversitemiz Topluma Hizmet Kategorisinde Üstün Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Yeni kurulan bir üniversite olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden topluma hizmet ödülünü almak bizler için büyük bir onur vesilesi. Ar-Ge, Sektör – Üniversite İş birliği ve Topluma Hizmet ödüllerinden biri bu yıl üniversitemize takdim edildi. Ar-Ge grubumuz gerçekten ciddi anlamda çalışmalar gerçekleştiriyor. Üniversite olarak birçok alanda samimi bir gayret gösteriyoruz. 

Editör: Haber Merkezi