Son günlerde şehirde önemli sayılabilecek projeler ve yatırım bölgeleri tartışılmakta ama ne hikmetse sivil toplum kuruluşlarından ses çıkmıyor…
Şehrin geleceğini tayin edecek, belki de gelişimine yön verecek yeni ticaret merkezlerinin oluşumunu sağlayacak yatırımlar paylaşılıyor lakin şehrin en büyük sivil toplum kuruluşları olanYgerek SESOB, gerekse SATSO sus pus!
Adliye binası yenikent bölgesine yapılacak haberi paylaşılınca, bir tek Baro’dan ses çıktı, o da olumsuz yönde…
Adliye binası o bölgeye değil merkeze yapılsın itirazı var Baro’nun…
İtiraz oldu da Baro Başkanı tarafından gerekçesi açıklanmadı…
Bağımsız Adliye binası olmalı diye yıllarca itiraz edenler, yatırım bölgesi Yenikent olunca bağımsız Adliye binası olmasından da vazgeçer tutum sergileyecekler; tepkilerden çekinmeseler…
İtiraza ifade edemedikleri tek gerekçe 10 km’lik mesafe olmalı, böylesi bir gerekçe ile bağımsız Adliye binası yatırımından vazgeçilmesini de isteyebilirler…
Uzun Çarşı, Kapalı Çarşı (Melek Çarşı) eski tarihi ve canlı dönemine dönmeli…
Bu hususta da çalışmalar yapılması planlanmakta, STK’lardan yine ses çıkmıyor…
Esnafın temsilci STK’ lar pozisyon almadığı gibi sanırım gelişmeleri takip etmekten de uzaklar…
Bugünkü gelişmelere taraf olmayan, kulaklarını tıkayan STK temsilcilerinin yarına dair söyleyecek sözleri de olmaz… Bugün işgal ettikleri makamların hesabını da veremezler! Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu zaman zaman ortak akıl diye çağrılar yaptıyapıyor, geri dönüşüm yapan STK temsilcisi olduğunu düşünmüyorum…
Meslek yüksekokulunun bazı bölümlerinin Yenikent bölgesine taşınacağı ifade edildi, bu habere katkı koyan bir tek STK temsilcisi olmadı…
Bu proje sayesinde Yenikent bölgesi canlanacak, yeni bir ticaret merkezi oluşacak…
Esnaf temsilcilerinin bu hususta da bir görüşü yok…
Her ne yatırım yapılacaksa öncelikle ticari yaşamı tetikler ve katkı koyar…
Gel gör ki iş dünyası temsilcilerinden yine ses yok!
Şehrin hiçbir meselesine dair irade beyan etmeyen, oturdukları makamları salt medyaya fotoğraf vermek ile değerlendiren STK temsilcileri, ticari yaşamın tüm olumsuzluklarından sorumludur…
Kendi sorumluluk alanlarına ait inisiyatifi niçin almazlar anlaşılır gibi değil!
Şehrin bu hali tek sesin hâkim olduğu bir haldir ki bunun da tek sorumlusu STK temsilcileridir…
Şehrin geleceğini belirlemek salt siyasetin görevi ve sorumluluğu değildir, STK’ların asli görevlerindendir... Yaşadığı şehre dair tutum almak zorundadırlar…
Onun içindir ki siyaset temsilcileri STK’lara önem verir, görüşlerini almak ister ve ziyaret eder…
Maalesef bizde ki hal STK’ların olmadığı bir haldir!
