Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, A Spor kanalında 'Gündem Özel' programına konuk oldu

ACI BİR REÇETE ÇIKACAK
TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleşen canlı yayında Demirören ile Aydın, Serkan Korkmaz'ın TFF ve TBB iş birliğiyle futbol kulüplerinin mali yapılarının güçlendirilmesi ile ilgili soruları yanıtladı. Başkan Demirören, " Bu kulüplerde yeni bir borçlanma değil. Tamamen mevcut borç yapısının yapılandırılması. Yapılandırma şart. Kulüplerimizde yönetime müdahale değil, herkesin başkan olabilme, herkesin yönetime girme imkanı veren bir sistem. Acı bir reçete ile kulüplerimiz karşı karşıya kalacak. Ancak bu reçete içinde transfer yapıp, kulüplerini yaşatabilecekler. Sayın Aydın ve ben, o günkü kulüplere para verilmeyeceğini söyledik. Kulüplere nefes alabilecek imkan veriliyor.

4 BÜYÜK KULÜP İÇİN DEĞİL
Kötü niyetli kişilerle ilgili gerekli yaptırım yapılacak. Art niyetliler adli bir vakadır. Kulüpler gerekeni yapar. Kulüpler bu sisteme uymalı. Art niyetli kişiler zaten elenecekler. Herkes başkan olabilecek. Bir bütçe içinde hareket edebileceğin için çok daha rahat kulübü idare edebileceksin. Rekabet eşitlenecek. Büyük kulüpler borçlanamayacak. Herkes kendi içinde büyüktür. Kulüp başkanı ve yönetimi kendi dönemiyle ilgili sorumlu olmalı. Dört büyük kulübü kurtarmayı çalışmıyoruz. Kaldı ki Gaziantepspor, Kocaelispor, Sakaryaspor gibi camialarımız bu yüzden düştüler. Olaya genel olarak bakalım lütfen.

KULÜPLERE EL KOYMAK YOK
Hüseyin Aydın ise, “Kulüplerin yönetimlerine el koymak gibi bir düşüncemiz yok. Son 6 aydır Türkiye'de yoğun biçimde kur riski, faiz riski ve ekonomide daralma olduğunda biz firmaları yeniden yapılandırıyoruz. Onlara yeniden hayat suyu veriyoruz. Bu son 6 ay içinde kamuoyuna yeniden yansıdı. Türkiye'de faaliyet gösteren bütün finansal kurumlar da buna taraf oldu. Neden yaptık bunu? Kur riskine, faiz riskine maruz kalan, işlerini iyi yapan, nakit akışında geçici bozulma olan, hayatta kalacak firmaları yeniden yapılandırdık. Dün de yapılandırdık. Bugün de yapıyoruz. Futbola da böyle yapıyoruz.

FAİZDEN BORÇLAR BİTMİYOR
Aslında Türk futbolunun gelirleri fevkaladeydi. Bugün büyük kulüpler diye adlandırdığımız takımlarımızın yıllık gelirleri 600 milyon lira civarındadır. Dünyanın en değerli 10 liginden birisi. Problem önceki yıllardan geliyor. Bir kulübün en büyük yayın geliri, seyirci geliri, sponsor geliri. En önemli gider nedir? Faaliyet giderleri. Sonra o birikmiş faiz var. Faiz de ödeniyor. Faiz ödenince yetmiyor. Anapara da ödenmeli. Bugün kulüplerin büyük çoğunluğu sadece faizin belli bir kısmını ödeyebiliyor. Bütçede kontrol gücü kaybedilmiş. Bu tarz bir matematik bizim bazı kulüplerimizi sıkıntılı bir hale getirecek.

TEMİNATLARI BÖLÜŞECEĞİZ
Konudan bilgisi olmayanları gördük. İşini iyi yapanları seviyoruz. İyi futbol için iyi zemin, iyi stat lazım. Biz de, 'Ben iyi yöneticilik yapacağım. Ülke puanını arttıracağım' diyenlerle yürüyeceğiz. Hiçbir kredinin silinmesi söz konusu değil. Faiz hiç konuşmadık. Diyelim ki X kulübünde dört banka var. Sisteme katılacağız. Teminatları bölüşeceğiz. Bütçesi eksi verene ödemesiz dönem vereceğiz belki. Ya da  hiç vade vermeyeceğiz. Başarılı yönetenlere ödüllendirmek gerek. Görevini bitirenlere daha temiz şekilde teslim edilmesi lazım. Bunu izleyeceğiz. Düne kadar yapılmamış. Bundan sonra yapacağız.

TRANSFERDE YAPMAK ZORLAŞACAK
Sorunu kabul etmek, çözümün yarısı. Biz bu sorunu kabul ettik. Kaynaklandığı yeri biliyoruz. Giderken kafayı vurduk. Çıkarken ya başı eğeceğiz; ya da yükselteceğiz. Altyapıya önem vereceğiz. Ayağınızı yorganınıza göre uzatacaksınız. Transfer yaparken 3 defa düşüneceksiniz. Faaliyet giderlerini belki 2 kişiyle yapacaksınız. Lambaları söndüreceksiniz. Giderinizi doğru yöneteceksiniz. Gelirinizi ona göre artıracaksınız. Kim daha doğru işler yaparsa o başarılı olacaktır. Bunun hepimize katkısı olacaktır. Nakit akışlarına uygun hale getirildiğinde bu sistem; kendini ödediği için bunu yapıyoruz.

4 YILDA KENDİ KENDİNİ ÖDER
Türk futbolunun bugünkü durumu iyi değildir. Bazı kulüplerin durumları negatif.  Uzun süre de negatif gidebilir. Yayın gelirleri iyi bir noktada. Doğru yönetilirse bu sorun ortadan kalkar. 10 milyar liralık borç var. Yayın geliri sadece 3 milyar lira. 4 yılda zaten kendi kendini öder bu sistem. Böyle yapmaya devam edersek köklü kulüplerin gideceği yer sondur. Gönlümüz buna razı değil. Kulüplerin nasıl faaliyet göstereceği, kaç paraya oyuncu alabileceği kurallara, kaidelere bağlanıyor. Finans tarafında bulunduğumuz için o kurulun, o düzenlemenin bir oyuncusu olacağız.

BEDEL ÖDETMEYİN ÖDERSİNİZ!
Biz dedik ki; mevcutları alacakları çıkartın; borçları düşün dedik. Bakalım ne var ortada. Cuma’ya kadar bunu getirecekler. Bazılarının alacakları ve borçları birbirini dengeliyor ama zamanlama müsaade etmiyor. Bunu normal hale getireceğiz. Bedel ödetirseniz bedel ödersiniz. Sisteme karşı davranılırsa bu gözüküyor. Bu gözükünce sistemin nimetlerinden yararlanamayacaksınız. Sistemin külfetleri başlayacak. Yöneticisi olduğunuz kulübe bir bedel ödetmeye kalkarsanız bedelini ödersiniz. Yanlış yaparsanız ceza ödersiniz.

BAŞKAN OLDUM, PARA VERDİM YOK!
Halen bizim yayın geliri veya passolig geliri veya sponsor gelirine dayalı bir sistemimiz var. Buna ilaveten bazılarının geliri bizden talep ettiği krediyle başa baş olduğu için krebilitesi olan birisi o krediye kefalet vermiş olabilir. Bu yeniden yapılandırma sürecinde kişisel kefaret kullanırsak kefil olduğu dönemle alakalı o geçerli olur. Kulüpler kendi gelirleriyle faaliyetlerini devam etmesi gerekir. Zengin bir başkan geldi. Har vurup harman savurma durumu olmayacak. Sistem içinde hibe etmek isteyen varsa amenna. Başkan oldum, para verdim, borçlandırdım durumu olmayacak” dedi.

Editör: Haber Merkezi