Adapazarı'ndaydım...
Sık gelemiyorum. Sakaryaspor çağırdı, koştum!
İyi ki gelmişim.
 
***
Sakarya 79'da sporcu işi yoğurtlumu yedim.
Benim için yazılı olmayan gelenektir,
79'da şekerpare,
İsmail'de kadayıf...
***
Gel gör ki; göbek neredeyse burnumda.
O yüzden gelecek sefere borçlandım.
 
***
Bütün yerel gazeteleri bir solukta okudum.
"Ben onlar kadar güzel yazabilir miyim?" diye geçirmedim değil içimden..
Bazı yazarlarla gurur duydum.
Kimisine imrendim :)
 
* * *
Tuncer abiyle (Kalaycı) oturup hasret giderdim..
Bir ara Zeki abi (Aydıntepe) geldi; sarılıp sarmaladım.
"Biliyor musun" dedim..
1986’da falan, Sakarya Gazetesi’nde daha çömezken
"Gölge adamın elyazısını bir ben okuyabilirdim. Sırf bu yüzden -Allah rahmet eylesin-
Semih (Köprülü) ağabey 'Sabri al, daktiloya sen geç' görevini vermişti."
Güldük, rahmet gönderdik..
Varsa bir üslubum, Gölge Adam'ın payı hallicedir..
* * *
Erol (Girişken) abim!
Nam-ı diğer Gaga Erol!...
O'nu dinlemek ayrı bir olay..
Sakaryaspor'dan girdik,
Şansal (Büyüka) abiden geçip,
Orhan Aldinç'ler, İslam Çupi'ler, Deve Ziya'lardan çıktık...
* * *
Deve Ziya kim diyen herhangi bir okur varsa,
tez elden bir büyüğüne yapışıp sorsun..
Deve Ziya'yı bilmeyenin Sakaryalı’lığı eksiktir.
 
* * *
Çok zamanım yoktu..
Olsa;
Mazlum Şekerleme'nin mahdumlarını,
Kağıtçı Rüştü, Süpürgeci Adnan, ilk röportajını benimle yapan
zamanın meclis başkanı Sabri (Küçük) ağabeylerimi de bulurdum.
* * *
Tuncer Tepe, Aydın Zengin, Erkal Etçioğlu ve hatta İbrahim Müftüoğlu'nun ellerinden de öperdim..
Ki; Sakarya Gazetesi Spor Müdürü'yken ben, Sakaryaspor'un başkanıydı onlar...
* * *
Zamanım yoktu...
Olsa,
Besim (Çömlekçioğlu) abime uğrar,
"Samsun yolculuğumuz nasıldı ama; Allah rahmet eylesin, Ömer (Öztaş) abinin ödünü koparmıştın"
 diye girerdim o Kupa sohbetine...
* * *
Zamanım yoktu,
Çocukluğumun anısına Orta Cami'de bir abdest aldım almasına da;
babama uğrayamadım..
Gitseydim;
bilirim Aykut'a da uğrardım... Yiğit'e..
Kesin ağlardım da...
* * *
Biraz daha koklasam havasını Adapazarı'nın,
şimdi bunları okurken "Aşkolsun Sabri .. Beni nasıl unutursun diyen tüm büyüklerimi,
kardeşlerimi, arkadaşlarımı yazacak bir kaç hatıra bulup çıkartırdım...
Ki bak, en can dostlarımdan Şamil’i (Bilgin) bile göremedim.
Nasıl sitem edecek şimdi bana…
* * *
Dayanışma yemeğindeydim gece,
Kalabalıktı...
Hata olmaz mı,
eksik olmaz mı...
Olur elbet...
Allahı var, bu profesyonel dünyada, amatör ruhla çok uğraşmışlar belli..
* * *
Vali bey;
belediye başkan vekili, hatta bazı belediye başkanları işadamları gelmişti.
Dedim ya, kalabalıktı...
* * *
Baktım...
Aradım..
Sordum...
I, ıh!...
Yoktu!...
O’nun adınaydı her şey ama O yoktu!...
Ben göremedim.
Sakaryaspor'u da getirdiler mi böyle gecelere..
Ve hatta
Adapazarı’na…
Tamamdır!...
 
Editör: Haber Merkezi