Yeryüzünün halifesi ve ilahi emanetin yüklenicisi erkek ve kadındır. Kulluk ve ödül bakımından her ikisi de eşittir. Ebû Leheb’in karısı cehenneme girerken, Firavunun değerli hanımı ise cennete talip olmuştur. İki salih peygamberin eşi ise cehenneme girenlerle beraber girecektir. Kur’an-ı Kerîm de “Nisa” (Kadın) suresinin bulunması üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. 
    Günümüz algısı kadın üzerinde farklı düşünceler ortaya koymaya müsait değildir. İslami kesim ve gelenekçiler dahi kafa karışıklığına düşmüşlerdir. Nice kız çocuğumu okutmam diyen radikal düşünenler, şimdi kız çocuklarını memur yapmak yarışındadırlar. Elli yaşında bayanların diploma ve kadro arayışları artmıştır. Son on beş yılda kadın eğitim ve istihdamı hızla artmaktadır. 
    Kadın üzerine konuşmak kadınlara daha çok yakışır fakat erkekle bir hayat süreceklerine göre her iki kesiminde birbiri üzerinde söz hakkı doğmaktadır. Gözlemlediğim kadar fikirler hızlıca değişmektedir. 
Sözü uzatmadan başlığa dönecek olursak, meseleyi şöyle özetleyebiliriz. Ülkemizde ki bir belediye başkanı spor yapan bayanların (voleybol) kıyafetleri ve tesettürsüzlüğü üzerine bir yorum yapınca medyada çoğunlukla eleştiri konusu olmuştur. Bu eleştiriye tesettürü sahiplendiğini söyleyen partisi tarafından cezalandırılarak kaydı silinmiştir. Başkan da hesabı ancak Allah’a veririm deyip geri adım atmamıştır.
Başörtülü bir bayan erkek kuaföre gider ve o esnada içeri bir erkek girince müşteri bayan işyeri sahibine, yabancı erkek geldi onun yanında saçımı boyatamam sonra gelirim der ve çıkar. Yani erkek kuaföre baş açmayı normal görürken, kuaför malzemesi satanı yabancı namahrem görmüştür. Bayan kuaförlerde erkeklerin çalışması ve bayanların onları tercih etmesi de üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur.
İslam da kadınlar için tesettür denen örtünme emri olduğu bir icma’dır. Günümüzde ise bazı kavramlarla örtü konusu örselenmektedir. Mesela sporcu olan bayanlar (basketbol, voleybol, futbol, güreş, yüzme ve atletizm vs gibi) ve artist diye isimlendirdiğimiz sinema sektöründe çalışanlar, tesettür denen İslami hükümlerden muaf mıdır? Müslüman bir bayan olarak yapıp yapamayacakları yok mudur? Tesettür mesleklere göre mi hüküm almaktadır? Şu görev ve mesleği seçenlere örtünme emri yoktur diyebilir miyiz? Bu spor ve sanat alanları zaruret midir? Zaruretler haramları mubah kılar hükmüne dâhil midir?
Sonuçlara bakarsak Dinin hükümleri yıpratılmakta ve işlevsiz hale getirilmektedir. Ülkemiz laik olduğuna göre kimine göre başarı olan, kimine göre başarı sayılmayabilir. Mesela kız çocuğunu sabah saat beş de yüzme kursuna götüren aile çağdaş görünürken, Kur’an Kursunu götüren ise mürteci görülebilir. Mademki fikir hürriyeti vardır, baskı ve şiddet olmadan yapılan açıklamaları en çok partiler hoş görmelidir. 
Zihinlerimizin tutsak oluşundan dolayı kadın, spor ve tesettür konusunu dahi yeterince açıklayamıyoruz. Konuşması gerekenlerin suskunluğu maalesef haklı olanı linçe götürmektedir. Bu dünyanın birde ahireti vardır. Allah Teâlâ buyuruyor ki;  “Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine bürünsünler. Bu, tanınıp rahatsız edilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah ziyadesiyle bağışlamakta ve çok esirgemektedir.” Ahzab, 59