Harvard Üniversitesi Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede "evde kalın" çağrılarıyla hayata geçirilen sosyal izolasyonun çok doğru bir karar olduğunu belirterek, "Başarılı sonuç alınabilmesi için sosyal izolasyon yoğun ve tavizsiz olarak devam etmeli." dedi.
Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi de olan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Kovid-19 ile mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hotamışlığil, "Yarın bizi neler bekliyor?" kaygısının tüm toplumlarda artarak devam ettiğini ancak salgının önüne geçip kontrolü sağlamak için hem ülke hem de bireyler olarak alınabilecek önlemler olduğunu hatırlattı.
Türkiye'de "evde kalın" çağrılarıyla halkın evlere yönlendirilmesinin ve sıkı bir izolasyon dönemine geçilmesinin tıbbi açıdan çok doğru bir karar olduğunu vurgulayan Hotamışlıgil, "Başarılı sonuç alınabilmesi için sosyal izolasyon yoğun ve tavizsiz olarak devam etmeli." diye konuştu.
Hotamışlıgil, bu süreçte herkesin tüm sosyal temasları kesmesini ve sık sık kişisel sterilizasyonları yerine getirmesi gerektiğini vurgulayarak, evde zaman geçirilmesinin önemine işaret etti.
Prof. Dr. Hotamışlıgil, "Evde zaman geçirilmesi hem virüsün yayılımı durdurmak hem hastalığa yakalananların tedavisinin sağlanabilmesi hem de sağlık personelinin korunması ve etkin çalışabilmesi için elzemdir." ifadesini kullandı.
"KÖKTEN ÖNLEMLER PANDEMİLERDE HAYAT KURTARIR"
Önemli tedbirlerin bazı fedakarlıklar gerektirdiğine işaret eden Hotamışlıgil, şöyle devam etti: "Erken ve ciddiyetle alınan önlemler ve kökten uygulamalar pandemilerde daima hayat kurtarır hatta ülke kurtarır. Bu uygulamaların geciktiği veya yeterince etkin hayata geçirilemediği ülkelerdeki vahim tablo bugün hepimizin gözleri önünde. Ülkemize de gelen bu salgını kontrol edebilmek için her saat, her gün büyük önem ve aciliyet taşıyor. Şu ana kadar başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm meslektaşlarım hep doğru yolu izledi.

----


Ülke olarak tedbirlerin yoğun biçimde alınması ve toplumun bu salgını en hasarsız biçimde atlatacak şekilde sağlık hizmetlerinin artırılması ve halkın bilinçlendirmesi hususlarında hem Sağlık Bakanlığı hem de değerli meslektaşlarım çok fedakar bir tempoda çalışarak önemli tedbirler ve yönlendirmeler yapmaya çalışıyorlar ve şu ana kadar başarılı bir yol izliyorlar."
"TEST YOĞUNLUĞUNUN ARTMASI HERKESİN YARARINA OLACAK"
Prof. Dr. Hotamışlıgil, böyle bir salgının yakın tarihte gerçekleşmediğini ve tüm ülkelerin bu tablo karşısında zorlandığını ifade etti.
Türkiye'de alınan ve hızlıca hayata geçirilen tüm tedbirleri yakından takip etmeye çalıştığını anlatan Hotamışlıgil, şu değerlendirmeyi yaptı: "Doğru analizlerin yapılabilmesi ve etkin tedbirlerin alınabilmesi ancak ve ancak doğru bilginin ışığında mümkün olabilir. Bu bağlamda test yoğunluğunun dramatik olarak artması ve bilgilerin gerçek zamanlı olarak takip edilebilmesi herkesin yararına olacaktır.
Halkın evlere yönlendirilerek izolasyonun artırılması çok yerinde. Yeni açıklanan tedbirler, test ve tedavi kapasitesinin hızla artırılması, sağlık personelinin korunması, uluslararası iş birliği, yerel üretim ve inovasyona yatırım, aşı çalışmalarına destek, gidişatı kısa ve uzun vadede değiştirebilecek eylemler. Bunların etkin olarak hayata geçirilmesi ülkemiz için çok önemli."
"SALGINI ETKİN KONTROL EDEBİLİRSEK, NORMAL YAŞAMIMIZA DA O KADAR HIZLI DÖNEBİLİRİZ"
Prof. Dr. Hotamışlıgil, yaşanan ağır tablonun ekonomik açıdan da büyük etkileri olabileceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu dönemde uzun vadeli kalıcı tahribatın önüne geçmeye yönelik gerçekçi tedbirler hem geleceğin güvencesi hem de salgının kontrolü açısından önem taşıyor. Salgını ne kadar etkin kontrol edebilirsek, normal yaşamımıza da o kadar hızlı dönebiliriz.
Güçlü bir yaklaşım olduğunda salgının kontrol edilebileceği ve aylar ile ölçülen bir sürede yaşamın normalleşebileceği, herkesin işine dönebileceğini Çin'de gördük. Bunları gerçekleştirebilirsek ekonomik sıkıntılar da aşılabilir. Sıkıca kenetlenerek üzerimize düşen sorumlulukları kendimiz ve ülkemiz adına en doğru şekilde yerine getireceğimizden asla şüphe duymuyorum.”

Editör: Haber Merkezi