Güneydoğu illerini yaşanmaz kılmak, böylece hain emellerine ulaşmak için yaşadıkları şehirleri ve savunduklarını iddia ettikleri halkı canından bezdirip yakan, yıkan, vuran, kıran, öldüren terör örgütlerini demokratik bir ortam içerisinde ve hukuka uygun çerçevede bitirip tüketmenin ülkemize, güvenlik güçlerimize pahalıya mal olacağı biliniyordu…

Sivil halka zarar vermemek adına başlatılan mücadelenin maddi ve manevi maliyeti ağır olsa da bu yolu seçen güvenlik güçlerimizin zaferi yakındır…

Sonucu ve galibi belli çatışmanın kısa sürede ve en asgari zayiatla bitirilmesi, akla en yatkın görüş olmalı ki, bölgede faaliyet gösteren etkili sivil toplum örgütü liderleri, halkı sokağa çıkıp, gizlediği duygularını devletin güvencesi altında ilan etmeye çağırmaya başladı...

“Bu sorunu her şeyden önce halkımız çözer” deyip, vatandaşlarını daha fazla kan dökülmeden terör ve teröristlere karşı toplu bir refleks göstermeye davet eden etkili sivil toplum liderlerinin mesajı, bu büyük belanın sonunu getirecek özellikler taşıyor...

Devletin geri dönüşü olmayan tavrıyla köşeye sıkışan ancak örgütün kaymağını yiyen liderlerinin talimatıyla uluslar arası proje doğrultusunda kanından, canından olan teröristler için öyle görülüyor ki, teslim olup adalete sığınmaktan gayri çıkış yola kalmadı...

Her gün birkaç şehit haberinin gelmesi dahi bu belanın bitirilmesi adına ve de ateş düştüğü yeri yaksa da toplumu infiale değil, aksine ülke bütünlüğü adına verilen mücadeleyi desteklemesi, karşıt görüşleri adeta çılgına çeviriyor

Bilinir ki, gecenin en karanlık olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır.

Bu ümitle Güneydoğu’da atılan yavaş fakat sağlam adımların sesleri, oradan tüm yurda dalga dalga yayılmaya başladı…

Dileğim, bir an önce tüm yurdu kaplamasından yanadır.

Bu düşüncelerle, terörle canı kanı pahasına, kararlılıkla, azimle ve fedakarca mücadele eden güvenlik güçlerimize, kolaylıklar diliyoruz…