“üst akıl” diye tanımladığımız küresel güçlerin Erdoğan liderliğini tasfiye ve AK Parti sosyolojisini lime lime etme projesinin “AK Partiyi tasfiye projesi" olduğunu görmekteyiz.

O yüzden bu projeye AK Partiden destek sunan ister soyadı Gül, Babacan olsun, ister Davutoğlu gibileri bu gün “şüpheli” olarak görmek mümkündür.

Bizde oluşan bu şüpheli durumu, daha da derinleştiren nitelikteki açıklamaları hayretle izlemekteyiz.

Kasım 2020 Babacan: "Çok şükür muhafazakâr değiliz"

Şubat 2020 Abdullah Gül: "Siyasal İslam çöktü. Gezi ile gurur duyuyorum"

Ağustos 2020 Davutoğlu: "Kendimi hiç sağcı olarak görmedim"

Anlamı,

CHP öncülüğündeki Atlantikçi-Batıcı konsensüse adaptasyon sağlanıyor.

Akıl dışarıda.

Bunlar yakında çilingir sofrası kurup kadeh tokuştururlarsa şaşmam.

Bu insanlar yıllarca AK Partili gibi davranıp, muhafazakâr ve mütedeyyin halkın oylarıyla seçilmediler mi?

Kimlik ve kişilikleri AK Partiyle kabul görmedi mi?

Kimisini Cumhurbaşkanı;

Kimisini Başbakan,

Kimisini Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu Bakanı olmadı mı?

Bu şerefi onlara karaladıkları AK Parti, dolayısıyla Sayın Recep Tayyip Erdoğan vermedi mi?

Hayal bile edemeyecekleri makamlara getirilenlerin böylesine şüpheli tutum sergilemesinin izahı nedir?

Bu hırs, bu öfke nedendir?

Bu gün ki, açıklamalara baktığımızda, iktidar mensubu parti üyeleri sadece şunu merak ettiklerini ifade etmekteler..!

Neden görevde iken bunları konuşmadınız?

Ağzınızı tutan mı vardı?

Yoksa bizim bilmediğimiz, tehditlere mi maruz kaldınız?

Bunların hiçbiri değil de, sadece nefsinize yenildiyseniz,

Sizi muhafazakâr zanneden insanları, AK Partilileri neden kandırdınız?

Yoksa sizleri o görevlere getiren Sayın Cumhurbaşkanına özel bir husumetiniz mi var?

Haset,

Kıskançlık olabilir mi?

Son yirmi yıldır, ülkenin bunca gelişmişliğine rağmen, siz tabanı bölerek hangi mahfillere hizmet etmektesiniz?

Siz bu coğrafyanın ürünü değil misiniz?

Yeni bir sistem kuruluyor, elbette her yenide olduğu gibi başkanlık sisteminin de kendisine has eksikleri vardır.

Bu zamanla düzelecek, örnek gösterdiğiniz ülkeler düzeyine elbette çıkacaktır.

En önemlisi, bu sistemin insan hak ve özgürlüklerine olan katkısının önemi değil midir?

Parlamenter sistemin zorluklarını hepimiz bilmekteyiz.

İşlerin oldukça ağır aksak işleyişini, sıradan bir işin uzun zaman dilimi içerisinde çözüme kavuştuğunu görmüştük.

Başkanlık sisteminin, seri, aktif karar alabilme yeteneği ve çok başlılıktan kurtulma arzusuyla getirildiğini nasıl göz ardı edersiniz.

Şayet başkanlık sistemi, bizim kumaşımıza uygun olmadığını söylüyorsanız, ta başından neden karşı çıkmadınız?

Sinsice davranıp, tabanı bölme hamleniz, insanları etkileme cabalarınız asla karşılık bulmamaktadır.

Ancak, sizin gibi düşünenleri etrafınıza topladığınızı görmekteyiz.

Bu taban, sizlerin eleştirilerinize asla katha değer vermemektedir.

Çünkü AK Parti tabanı kendisini kandıranlardan nefret etmektedir.

Şiddetle şunu da sormaktadırlar,

AK Parti çatısı altında siyaset yaparken, fetö terör örgütüne itiraz ettiniz mi?

Bu gün, parti başkanı olarak itiraz etmekte misiniz?

AK Parti’den ayrılan Babacan, Gül’ün ve Davutoğlu’nun koltukta otururken bu hain yapıya hiç itiraz etmedikleri bariz bilinirken...

Şimdi CHP ile yakınlaşıp AK Partiye sallıyorlar.

Bu manzaraya bakınca gidenlerin muhteris, bir araya gelen herkesin ortak paydasının da Sayın Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı olduğu açık.

Gerisi, teferruat...

Bu üçlü kesinlikle dış bağlantılı faaliyet göstermekteler, ayrıca Amerika’nın ve AB’nin en çok benimsediği model STK’ların üzerinden yürütülmektedir.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yönelik yapılacak operasyonlara karşı Cumhur İttifakı'nın yapması gereken ilk şey,

STK'lar, Vakıflar ve Derneklere yönelik bir yasa çıkartıp yurt dışından sağlanan fon/para desteğini yasaklayarak bu kuruluşların şah damarlarına neşter vurmak olmalıdır.

Hükûmet başarısız olacaksa varsın ülke yansın mantığında ki mandacı muhalefet,

Kazanamasak ta kaybettiririz partisi kuranlar, bu ülkenin geleceğini karartmak için çalışanlarla birlik olanlar, siz bu milletin vebalini nasıl ödeyeceksiniz?

Bizim zaten yeterince düşmanımız yok mu?

Diye, AK Partililer serzenişte bulunmaktadırlar…

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’takkiye ve riyadan uzak durduğumuzda’’