Konuk: ''8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 kadın dokuma işçisi ‘eşit işe eşit ücret’, çalışma saatlerinde azalma ve doğum izni istemiyle greve başladı. Bu grev esnasında çıkan yangında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi yaşamını yitirdi. Bu katliamın üstünden 160 yıl geçti. Bu acı olay, kadınların haklarının konuşulduğu bir güne, 1977’de Birleşmiş Milletler tarafından ‘’8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ olarak kabul edilmesi ile dönüştü. Kadınlar; sevgi, fedakârlık, hoşgörü ve duyarlılığın simgesi olup, huzurlu, sağlıklı ve çağdaş bir toplumun mimarlarıdır.''diye ifade etti.

''HAKLARINI BİLMİYORLAR''
Konuk açıklamasına şöyle devam etti: ''Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyi, yalnızca ekonomik göstergelerle değil, insan haklarına ve özellikle de kadın haklarına verilen değerle ölçülmektedir. Kadınların toplumdaki yeri, erkeklerle eşit şartlara sahip olup olmadıkları, bu değerlendirmede çok önemli yer tutmaktadır. Ne yazık ki, kadınların büyük bir çoğunluğu, sahip oldukları hakların birçoğunu bilmedikleri, farkına varmadıkları için haklarını arayamamaktadırlar. En dikkat çekici nokta ise, eğitim seviyesi yüksek kadınların bazılarının da bu gruba dahil olmasıdır.''dedi.

''TÜRKİYE’Yİ YENİDEN İNŞA EDECEK OLANLAR KADINLARIMIZDIR''
Konuk: ''Ulu Önderimiz Atatürk sayesinde 1935 yılında pek çok devletin kadınından daha önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan Türk kadını, haklarını elde etmek için daha fazla beklememeli ve ülke yönetiminde de daha fazla söz sahibi olmalıdır. Çünkü daha özgür, aydınlık bir Türkiye’yi yeniden inşa edecek olanlar kadınlarımızdır. Tüm dünyadaki kadınların, haklı çabalarının karşılık bulması umuduyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun.'diye belirtti.

Editör: Haber Merkezi