Özkoç’un hazırladığı kanun teklifiyle, askeri fabrika ve tersaneler ile bunlara ait varlıkların özelleştirme kapsamı dışına çıkarılması öngörülüyor.

ÖZKOÇ: “BAŞARABİLİRİZ”
Engin Özkoç, Tank Palet Fabrikasının, 20 Aralık 2018 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’yla özelleştirilmesine karar verildiğini anımsatarak, “Hazırladığımız yasa teklifiyle, Cumhurbaşkanı Kararı’nın yasal dayanağı olan 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunu’nu değiştireceğiz. Bu sayede karar uygulanamaz hale gelecek. Hem Tank Palet Fabrikası’nı hem de sırada olduğunu bildiğimiz diğer askeri fabrika ve tersaneleri satıştan kurtarmış olacağız. Meclis aritmetiği ortada, 600 milletvekilinin bulunduğu Meclis’te, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 290 milletvekili var. Ordumuzun, ülkemizin güvenliği noktasında muhalefet partileri birleşirsek, başarabiliriz, elbirliğiyle hatadan dönülmesini sağlayabiliriz” diye konuştu.
Özkoç, konuya ilişkin bugün Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyecek.

YASA, NE ÖNGÖRÜYOR?
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Özkoç, Engin Altay ve  Özgür Özel’in ortak imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan yasa teklifi, 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunu’nun amaç ve kapsamla ilgili 1. Maddesine, “Askeri fabrika ve tersaneler ile bunlara ait varlıklar hiçbir şekilde özelleştirilemez, işletme hakkı devredilemez” ifadesinin eklenmesini öngörüyor.
Teklifin gerekçesinde, Türkiye iktisat tarihinin yanlış özelleştirme uygulamalarıyla dolu olduğu belirtilerek, “Diğer ülkelerdeki uygulamaların aksine, Türkiye’de özelleştirme, artan kamu açıklarını finanse etmenin ve kayırmacılığın bir yolu olarak kullanılmaktadır. Özelleştirmeden elde edilen kaynaklar, devletin cari harcamalarını karşılamak için kullanılmakta, şeffaflıktan uzak özelleştirme ihaleleri iktidara yakın isimlerin üzerinde bırakılmaktadır” denildi.

“TÜRK TELEKOM ÖRNEĞİ ORTADA”
Yasa teklifi gerekçesinde özetle şu ifadelere yer verildi: “Türk Telekom özelleştirmesinde olduğu gibi, yeterliliği olmayan yatırımcılara satılan kuruluşlar daha sonra Türkiye’nin ekonomisini ve güvenliğini tehdit eder bir noktaya gelmektedir. iktidar, son olarak askeri fabrikaları özelleştirme kapsam ve programına almaya başlamıştır. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirmenin ana felsefesi, ‘devletin, asli görevleri olan adalet ve güvenliğin sağlanması yolundaki harcamalar ile özel sektör tarafından yüklenilemeyecek altyapı yatırımlarına yönelmesi, ekonominin ise pazar mekanizmaları tarafından yönlendirilmesi’ olarak tanımlanmaktadır.  Devletin asli görevi olan güvenlikle doğrudan ilgili askeri fabrika ve bunların varlıklarının işletme hakkı devri yoluyla da olsa özelleştirme kapsamına alınması, bu yaklaşımla taban tabana zıttır.  Devletin bu alanı özelleştirmesi değil, aksine milli güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren bu alanlara yoğunlaşması gerektiği açıktır.

TANK PALET’İN STRATEJİK ÖNEMİ
Askeri fabrika ve tersanelerimizde gerçekleştirilen üretim, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, harbe hazır tutulmasında gereksinim duyduğu temel ürünleri oluşturmaktadır. Örneğin, 20 Aralık 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararıyla özelleştirilmesine karar verilen Sakarya Tank Palet Fabrikası, tek başına Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm birliklerinin palet ihtiyacını karşılamaktadır. Ülkede tank üretimi yapılabilen tek fabrikadır ve tek optik imalat üretim sistemine sahiptir.
Suriye sınırında gerçekleştirdiğimiz IŞİD Operasyonu ve Fırat Kalkanı Harekâtı’nda kullandığımız Fırtına Obüsleri, bu fabrikada üretilmiştir. “Tank Hastanesi” olarak da bilinen Tank Palet Fabrikası, 43 yıllık geçmişe, deneyimli mühendis ve işçi kadrosuna sahiptir. Oluşturulan kurumsal yapının özelleştirmeyle bozulması, telafisi mümkün olmayan kayıplar yaratacaktır.
Askeri statüdeki fabrika, operasyon sırasında tanklarda meydana gelen arızalar ve tahribat için sahaya mühendis göndererek, çözüm üretebilmektedir. Bu fabrikalarda özel sektör eliyle yürütülebilmesi mümkün olmayan bir üretim ve çalışma sistemi söz konusudur.
Bu tür fabrikaları işletme hakkı devri yoluyla da olsa özelleştirmek ne milli güvenlik ne de ekonomik açıdan mantıklı değildir. 

“FABRİKA’NIN KİME VERİLMEK İSTENDİĞİ AÇIK”
 Açık işaretler fabrikanın, Altay Tankı seri üretim ihalesini alan iktidara yakın bir firmaya verilmek istendiğini ortaya koymaktadır. Bu da söz konusu fabrikanın ekonomik bir gereklilikten çok iktidara yakın bir gruba rant aktarmaya yönelik olarak özelleştirilmek istendiğine ilişkin iddiaları güçlendirmektedir.
Türkiye’nin milli güvenliğini, ordunun harbe hazır tutulmasını, ordunun ihtiyaçlarının istikrarlı bir şekilde karşılanmasını tehlikeye sokacak bu tür adımların önüne geçilmelidir.
Tek alıcısı Türk Silahlı Kuvvetleri olan ve yoksul halkın ödediği vergilerle kurulan askeri fabrikaların özelleştirilmesi, ne serbest rekabet ne de verimlilik artırma gibi gerekçelerle açıklanabilir. Teklifle, milli güvenlik, ülke menfaati, kamu yararı ve özelleştirme felsefesi gözetilerek, askeri fabrika ve tersanelerin özelleştirme kapsamı dışına çıkarılması hedeflenmektedir.”

Editör: Haber Merkezi