Ateş’in makamında gerçekleşen görüşmede, Sakarya özeli ve Türkiye genelinde çiftçilerin yaşadığı sıkıntılar, tarım politikaları ve potansiyel çözüm alanları ele alındı.
Özkoç görüşmenin ardından yaptığı değerlendirmede, hem genel anlamda Türkiye, hem de özelde Sakarya'da tarımın temel sorununun; yüksek girdi maliyetleri olduğunu vurgulayarak, çiftçinin ürettiği üründen para kazanamadığını ve bu nedenle borç sarmalına sürüklendiğini söyledi.

Özkoç, özetle şunları kaydetti: “Sayın Başkan, bize çiftçilerin yüzde 95’inin borç yükü altında olduğunu söyledi. Bu tablo, değil Türkiye, dünyanın en bereketli topraklarından biri olan Sakarya için kabul edilemez. Düşünün; çiftçi toprağını ekiyor, mahsulünü alıyor, ama yoksullaşıyor. Nasıl oluyor? Son bir yılda gübre fiyatları yüzde 55-60 civarında arttı. 2018’de 5,78 lira olan mazotun litresi, bugün 7 lirayı geçiyor. Tohum, yem, elektrik, su, ilaç fiyatlarındaki artış, astronomik düzeyde.

“SAKARYA’DA ÇİFTÇİLERİN BANKA BORCU; 1,5 MİLYAR LİRAYI AŞTI”

Maliyetler böyle yükselirken, ürün fiyatları aynı oranlarda artmadı, artmıyor. O yüzden de çiftçi, para kazanamıyor. Kazanamadıkça borçla, açığını kapatmaya uğraşıyor. Mart ayı itibariyle Sakarya’daki çiftçilerin bankalara kredi borcu, 1 milyar 537 milyon lirayı buldu. Tarım politikası yanlış, teşvik sistemi yanlış. Bunu değiştirmek zorundayız. Sakarya gibi, Türkiye gibi bereketli topraklarda, çiftçilerimiz yoksul, insanlarımız aç.
Bakın açlık sınırı, asgari ücreti geçmiş durumda. 4 kişilik ailenin karnını doyurabilmesi için çizilen açlık sınırı 3 bin 472 lira. Asgari ücret ne kadar? 2 bin 825 lira. Bu demektir ki, Türkiye’nin yarısı karnını doyuramıyor.

“YENİ BİR TARIM POLİTİKASI ŞART”

Sakarya’nın da Türkiye’nin de yeni bir tarım politikasına, yeni bir destekleme sistemine, planlamaya, tarımda yeni bir ihracat/ithalat politikasına ihtiyacı var.
Sakarya gibi bereketli topraklarda, tarımı ve sanayiyi doğru planlamanız gerekir. Potansiyelimizi, gücümüzü doğru kullanmamız gerekir. Desteği, ithalatla başka ülkelerin çiftçilerine değil, kendi çiftçimize ulaştırmamız gerekir. Girdi maliyetleri düşürülmeli; gübre, yem, ilaç, elektrik ve sulamada destek sağlanmalı. Çiftçinin mazotu’nda ÖTV ve KDV kaldırılmalı.
Çiftçimizi borç sarmalından kurtaracak, halkımızın sağlıklı gıdaya erişimini sağlayacak reçete, belli. Bu politikayı, biz oluşturacağız.”

Editör: Haber Merkezi