İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, Sakarya İl Başkanı Selçuk Kılıçaslan ile birlikte Sakarya Katlı Pazaryeri Alışveriş Merkezi Kalkındırma ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek, Dernek Başkanı Mehmet Demir ile görüştü. Hal A.Ş ile ilgili sıkıntısını ve bu sıkıntıların Katlı Pazaryeri esnafının kir ve maliyet giderlerinden dolayı, fiyatların sattıkları ürüne yansıdığını, haliyle tüketicinin de pahalı ürünle karşılaştığını dile getiren Dernek Başkanı Mehmet Demir; “Sakarya halkının büyük bir kaybı var. 1. kalite ürün tüketemiyorlar, aynı zamanda ikinci kalitedeki bir ürünü yüksek fiyatla yemek zorunda kalıyorlar. Maliyetler artıyor, oradaki esnafa yaptırımları fazlalaşıyor. Kira bedelleri yükseliyor. Oradaki her esnaf aylık ortalama 15 bin Rüsum ödemesi yapıyor, buda haliyle vatandaşa yansıyor. Aynı zamanda 17 ilçeden çıkan Tüm ürünümüz Sakarya da tek olduğu için, hal Rüsum bedeli Hal A.Ş’ye kalıyor. Bu da belediyenin vermesi gereken hizmet. Esnaf ve vatandaş alamıyor" dedi.
BÜYÜK BİR HAKSIZLIK VAR
Hal A.Ş; hakkında yaşanan olumsuzlukları dile getiren Mehmet Demir; “Açık konuşmak gerekirse önceki geçmiş dönem tarafından tepside sunuldu, ancak esnaf kandırıldı. Oradaki mevcut esnaf kandırıldı. Önce dediler ki ortaklık ‘Yap, İşlet, devret’ modeli ile mevcut esnaf şirket ortağı olacaktı. Fakat sonrasında ne yaşandıysa mevcut esnaf, yaptırımlarla devre dışı bırakıldı. Yukarı Kirazca’da 16 kişi ile Hal A.Ş adında bir şirket kuruldu. Kurulan bu şirket, geçtiği Özel Hal statüsü ile mevcut esnafı saf dışı bıraktı. Şimdi de burada istedikleri gibi at oynatıyorlar. Burada büyük bir haksızlık var” diyerek haksızlığı dile getirdi.
BURASI SOMALİ DEĞİL
Katlı Pazaryeri’ne de değinen başkan Mehmet Demir ‘’ Adapazarı’nı çok seven arkadaşlar; katlı pazaryeri alışveriş merkezimizin yan sokağı olan çıkmaz sokağın; atıl durumda bırakılmış, unutulmuş ya da gözden kaçmış bir sokak olduğunu düşünerek gelip görmediğiniz için ben görmeniz açısından paylaşıyorum. Yol yok, elektrik direkleri ışıklandırma yok, kaldırım yok, sokağın sonu saç ile kapatılıp çıkmaz sokak olarak bırakılmış. Yetkili belediye ve birimlerin bir an önce unutulmuş bu sokak için gerekli çalışmaları yapmalarını esnafım adına rica ediyorum. Katlı pazaryeri Alışveriş Merkezini Somali’ye benzeten bazı siyasi ve yandaş basın organları; burası katlı alışveriş merkezi Somali’ye benzeyen yerler daha önce paylaştığım size ait cadde ve sokaklardır. İş merkezimiz hakkında çirkin benzetmelerle hadsizlik yapmayı bırakın üzerinize vazife olan hizmetleri yapın.’’ ifadelerini kullandı.
VERGİLERİ DE YEDİLER BİTİRDİLER
Katlı Pazaryeri esnafını ziyaret ederek, sorun, sıkıntı, istek ve dileklerini dinleyen Milletvekili Ümit Dikbayır; şunları söyledi: “Katlı pazaryerini ben de yakından takip ediyorum, derdinizi çok iyi anlayabiliyorum. Şimdi, esnaf vergi verir, vatandaş vergi verir. Devlet bunun bir kısmıyla maaşları öder diğer kısmıyla yatırım yapar. Toplanan çok ciddi bir vergi var, devlet bunun bir kısmıyla maaş ödüyor geri kalan kısmını da savuruyor. Devlet ya da kamu özel işbirliği projeyle anlaşılır. Devlet'in yapacağı işleri bu kişiler yapar, vatandaş bir vergi veriyor bir de bu kişilere para verir yani yine iki kez vergi vermiş olur. Bir örnek vermek gerekirse; vatandaş yeni açılan Kuzey Marmara Otoyolu’na Sakarya’dan girip İstanbul'a gidiyor; 130 km yola, 2 ayrı gişede 90 TL yol parası öderken, 80 TL’de akaryakıt parası ödüyor. Bir vatandaş vergi verirken, 2. vergiyi ise bu yöntemle ödemiş oluyor. Devlet yol, köprü yapmasın demiyoruz, yapsın ama doğru yöntemle yapsın. Kimse bize de keyfine maaş vermiyor, keyfine de maaş vermesin zaten, görevler doğru uygulanmalıdır. Sistem'in de kötü olmasının sebebi budur. Türkiye’de adalet olsa şeffaflık olsa “İşi veren, yaptıran, yapan” kanuna hesap vereceğim diyerek yapsa, böyle bir işi yapmaz. Devlet bu işlerden bıktı. Devlet Müteahhitlerini de alsın gitsin, biz bunları doyuramıyoruz. Biz o 5 tane Müteahhidi doyuramadık gitti. Bunlar iktidara geldiğinde vatandaştan alınan vergi 130 dolar iken şimdi 1450 dolar oldu. Biz yine bu Müteahhitlerini doyuramadık. Vergileri de yediler bitirdiler, şehri de yediler bitirdiler bütün bunlar yetmiyormuş gibi 15-20-25 yıl borçlardırlar. Sonra bize sorulan soru; “Niye böyle muhalefetlik yapılıyor” diyorlar Ne yapacağım? Padişahım çok yaşa mı diyeceğim Ne diyeceğim? İyi yapılana iyi, kötü yapılana kötü demek zorundayız.”
DOLAYLI YOLDAN 8 AYRI VERGİ
Vatandaşın ve hal esnafının mutsuz olduğunu vurgulayan Ümit Dikbayır; “Katlıpazaryeri’ni ve Hal’i gezdiğimizde herkesin koşuşturmaca ile iş yaptığını gördük. Herkes bir işin peşinde geçen gezdik herkes robot gibi olmuş, herkes mutsuz bir yerden bir yere bir şey götürecekler, ama ikilemde ve mutsuz olduğunu gördük. Onlarla oturduk sohbet ettik. Esnaf vergilerden yakınıyor isimlerin hepsi vergi biri devlete gidiyor, diğeri ise iş yapan şirketlere gidiyor. Köydeki üretici malı para etmiyor diye mutsuz, diyor ki; ‘maliyetim fazla ürünüm az’, çiftçi para kazanmıyor, çiftçiden hal'e geliyor, halde kan ağlıyor. Esnaf dolaylı yoldan 8 çeşit vergi ödüyor. Bakalım şimdi; tohumda vergi var, mazot da vergi var, ilaçta vergi var, gübrede vergi var, depoda vergi var, taşımada vergi var, pazarcıda vergi var, halde de aynı şekilde vergi var. Ürün bir tane, yine vergi yani bir üründen birkaç sefer vergi alınıyor. Eğer devlet istesin 1 haftaya kadar bu işlerin hepsi çözülür. Herkes kan ağlıyor ama devlet herkesten vergisini alıyor, evet Devlet tabi ki vergisini alacak ama bu vergiyi nereye kullanıyorsunuz? 128 milyar dolar buhar oldu, nerede yok. Bunun 8 milyar dolarını esnafa dağıtsa bugün şu problemleri konuşuyor olmazdık. Son olarak biz bunları çıkıp Mecliste konuşuyoruz, karşıdaki AK Parti Milletvekili ya da AK Parti Başkan vekili laubali bir şekilde “siz doğru konuşuyorsanız bu vatandaş bize niye oy veriyor” gel de cevap ver, adamların öncüsü aldıkları oy, haklılar mı? Evet, haklılar çünkü siyasetçinin karnesi sandıktır. Doğru bir iş yaptığını zannediyor vatandaşı, esnafı mutlu zannediyor. Yani şunu demek istiyorum siz iktidara; kırmızı kart göstermedikten sonra bu böyle devam edecek” dedi.
