MHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Milliyetçi Hareket Partisi’nin yaşananlarla alakalı Türkiye’de birtakım tedbirlerin alınmasına ön ayak olduğunu ve Türkiye’nin karşısındaki tehdit ve riskleri bertaraf etmeye yönelik politikalar ürettiğini ifade etti.
Partisinin Adapazarı İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen Mahalle Temsilcileri İstişare Toplantısında konuşan Bülbül, “Milliyetçi Hareket Partisi bugün sadece Türkiye’de değil, bütün Türk dünyasında Türk milliyetçiliği davasını hedef almış, ülkü edinmiş dünyadaki en büyük organize birlikteliktir. Bunun kıymetini değil Türkiye’deki, dünyadaki bütün Türklerin bilmesi, anlaması ve buna göre Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı yaklaşım belirlemesi gerekmektedir. Daha 1990’larda ‘2023 Lider Ülke Türkiye’ vizyonunu ortaya koyan bu anlayış, şimdi 2053, 2071 işaretlemesi ve hedeflemesiyle; Türkiye’nin dünyada bir küresel güç olması yolunda adımlar atmaktadır” diye konuştu.   

GÖZLERİNE SOKACAĞIZ
“Cumhur İttifakı senedini çok iyi okumamız lazım. İki sayfadır” diyen Bülbül, “Yıllarca mücadele ettik. İlayı Kelimetullah dedik, Nizam-ı Âlem dedik. Bu fikirlerimizin bu senedin içerisinde kalın harflerle yazıldığını, bunun altına imza atanlardan bir tanesinin sayın liderimiz olduğunu ve diğerinin de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı olduğunu düşündüğümüzde, Türk Devleti’nin politikasının artık Nizam-ı Âlem ve İlayı Kelimetullah olduğunu gördüğümüzde, hala kalkıp bu yapıya, bu anlayışa kin ve nefret saçıp, kendine milliyetçi diyenlere tekrar tekrar o iki sayfalık yazıyı gözlerine gözlerine sokacağız. Bir ülkücü, bir Türk milliyetçisi daha ne isteyecek, daha ne bekleyecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bugün 21. yüzyılda dünyada karşılaştığı tüm zorluklara, Türk milliyetçiliği ruhuyla bunlara cevap veriyor olmasından kim rahatsızlık duyabilir. Rahatsızlık duyanları görüyoruz. PKK’lı kalkmış, Kandil’den, ülkücüleri bu işin içinden çekin diyor. Avrupa’sı, Rusya’sı, Çin’i, Amerika’sı herkes rahatsız. Onların rahatsız olduğu yerde kendini milliyetçi diye tarif edenlerin rahatsızlığının sebebini çok iyi tespit ve teşhis etmemiz lazım. Onlar bu meseleyi iyi özümseyemeyenlerdir” ifadelerini kullandı.

HDP’DEN ÇIT ÇIKMIYOR
Bülbül, sözü 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere getirerek şöyle devam etti: “Türkiye’de şu an gerçekleşecek bir yerel seçim var. HDP Meclis’te 1,5 aydan beri çıt sesini çıkarmıyor. İki ay önce kürdistan ve Apo’ya sayın ifadelerinin mecliste kol gezdiği, her konuşmacısının bunları söylemek için yarıştığı bir dönemden, 1,5 aydır ses çıkmıyor. Kimin hatırına ses çıkmıyor, beraber oldukları ve beraber Türkiye’de iş tuttukları yapıların, Türkiye’de hepsi ayrı bir koldan gitsin, birisi milliyetçiyim desin. Öbürü ben sosyal demokratım desin. Beriki gelsin, biz de özgürlüklerden yanayız, halkların özgürlüğü diye gelsin dört koldan Türkiye’de seçmene biz iyiyiz, biz güzeliz, biz yerel seçim için mücadele veriyoruz, Türkiye’de bir şeylerin değişmesi lazım deyip, halkın birtakım şikayetlerinden veya yakınmalarından istifade etmek suretiyle, Türkiye’de gerçek manada ortaya çıkma işaretlerini gördüğümüz tam manasıyla milli bir devletin oluşmasına engel olmak için ciddi bir mücadele var.”

TUNÇ SOYER ÇELİŞKİSİ
“Cumhuriyet Halk Partisi çıkmış İzmir’de ülkücülerin kanına girmiş olan, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Milliyetçi Hareket Partisi ve milliyetçi kuruluşlar davasının savcısı Nurettin Soyer’in oğlu, belediye başkan adayı. Birileri çıkmış diyor ki, cezalar şahsidir, kimse babasının yaptıklarıyla yargılanamaz diyor ama o oğul diyor ki, babam kahramandı diyor, Allah Allah. HDP İl Başkanı diyor ki, biz Tunç Soyer’den daha iyisini, daha elverişli bir adayı bulamazdık, Tunç Soyer’in adaylığından son derece memnunuz diyor. HDP bunları söylerken, geçmişini milliyetçi hareketin içerisinde geçirdiğini bildiğimiz, Genel Başkanımızın ortaya koyduğu politikaları haksızca eleştirip ayrılanlar da çıkıp diyor ki, İzmir’de bizimde adayımız Tunç Soyer’dir. Bu konuda bir yoruma gerek var mı? Her şey ortada...”

ONLARIN HESABI BAŞKA
“İstanbul’da HDP aday çıkartmayacakmış. Ne yapacakmış HDP, bütün Türkiye’de olduğu gibi destek olacaklarmış. Bu birliktelik karşımıza çıkmış. Bu ittifak oluştuğunda o an itibariyle de MHP ayrı giriyor, AK Parti ayrı giriyor seçime. 31 Mart’tan sonra bir hesaplaşma planı var ama kimse sesini çıkartmıyor. Nedir bu plan; Genel Başkanımızın altını çizdiği gibi, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemini yani Türkiye’nin şu anki mevcut anlayışının değiştirilmesi ve ortadan kaldırılması noktasında bir ittifak var. Ne yapacağız biz, bizim elimiz armut mu topluyor. Milliyetçi Hareket Partisi de, Adalet ve Kalkınma Partisi de 24 Haziran seçimlerinde gerçekleştirmiş olduğu ittifakı yerel seçimde de gerçekleştirdi. 30 Büyükşehir’de birlikte girme kararı alındı. 51 ilde ise MHP ve AK Parti seçime kendi adaylarıyla yarışıyor.”

MHP’NİN BİR KAYBI YOK
Büyükşehirlerde 2014 seçim neticelerine göre, kim nereyi kazanmışsa orada yine o partinin adayının gösterilmesi suretiyle Cumhur İttifakı adaylıklarının açıklandığını anlatan Bülbül şunları söyledi:  “Sakarya’da Büyükşehir’de dahil olmak üzere belediyeler Milliyetçi Hareket Partisi’nin olsaydı keşke ama bizim istediğimiz şeyi onlarda (AK Parti), Adana için isteyebilirlerdi. Mersin için isteyebilirler, Manisa için de isteyebilirlerdi. Bir veri olması lazım, bu meselenin halli için bir kriter olması gerekiyordu. Nedir bu kriter, 2014 yerel seçimleri. Buna göre bir dağılım, bir paylaşım ortaya çıktı ve burada bir pazarlıkta yoktu. Sayın Genel Başkanımız perde önünde ne söylüyorsa, perdenin arkasında da aynı şey yapıldı. Genel Başkanımızın masa kurmadığı yerde, kalkıp biz mi pazarlık masası kuracağız arkadaşlar. Değerlendirmelerimizi yaptık, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ilgili makamları ile de bunları paylaştık. Onlarda karşılıklı olarak görüştüler ve nihayetinde böyle bir tablo çıktı ortaya. Bu tabloda da Milliyetçi Hareket Partisi 3 Büyükşehir’de sahip olduğu 49 belediyenin 49’unda da adayını çıkarttı. Bununla birlikte jest adı altında Sakarya’da Taraklı’da olduğu gibi toplam 140’a yakın belediyede Adalet ve Kalkınma Partisi dedi ki, ben aday çıkartmıyorum. Bu 49 belediyemizin yanı sıra 140’a yakın belediyede Milliyetçi Hareket Partisi aday çıkartmış oldu. Ayrıca 51 ilde de kendi adaylarımızla yarış içerisindeyiz. Burada Milliyetçi Hareket Partisi karlı mıdır, zararlı mıdır gibi bir hesaplama içerisine girmeyeceğimiz çok açık. Çünkü ne diyoruz, Genel Başkanımız da ifade ediyor, ‘Beka mı, belediye mi’ diye sorulursa, yüz defa, bin defa, yüz bin defa beka diyoruz biz ama Milliyetçi Hareket Partisi o anlamda da bakıldığı zaman Türkiye geneline bir kaybın içerisinde değil.”

“TERK EDEN NAMERTTİR”
Bülbül, Cumhur İttifakı kapsamında Sakarya’da Taraklı dışında MHP’nin aday çıkartmaması konusunda gelişen tepkiler içinde, “Daha fazla belediye alabileceğimiz şekilde olsaydı keşke, bunu istemeyen namerttir ama şimdi, MHP bir dağ ise ve biz bu dağın her bir köşesinde mevzilenmiş ülkücüler isek ve bu yüce dağın güneş şuan bir yerine vuruyor. Biz biraz gölge tarafında kaldık ama ‘Ben bu gölgede kaldım’ diye milim mevziimi terk etmem, geri adım atan da namerttir. Sakarya’ya bu görev düştüyse, Sakarya namusuyla şerefiyle yerine getirecektir. Nefsimize zor gelen şeyler olabilir ama biz başından zaten nefsimizi ezerek bu yola çıktık. Yol, uzun bir maraton, 100 metre koşusu değil ki. Yanınıza geliyorlar 200 metre koşucusu, 800 metre koşucusu. Biz 40 kilometre koşacağız, kesiliyor tabi. Sonra diyor ki, böyle yarış mı olur. Yarış uzun. Bu yerel seçimleri bu şekilde geçireceğiz ve İnşallah Cumhur İttifakının muvaffakiyetiyle bu seçim neticelenecek. Bunun için mücadele vereceğiz” dedi.

AMAÇLARI HİZMET DEĞİL
MHP İl Başkanı Ahmet Ziya Akar da, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere bir hesaplaşma gözüyle bakıldığına dikkati çekerek, “Türkiye’de belediyelere ve dolayısıyla vatandaşlarımıza hizmet etmeye talip olduklarını ifade edenlerin dertleri başka. Onlar, İstanbul düşsün, Ankara düşsün ve Cumhur İttifakının oy oranı yüzde 50’nin altına düşsün bekliyorlar. Hemen peşinden sorgulatmak ve tartışmaya açmak istedikleri konu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Biz beka dedikçe, işi sulandırmaya kalkanların ve beka ile belediyenin ne alakası var diyenlerin aslında 31 Mart için hesapları budur. Amaçları ne belediyecilik ne de halka hizmet. O nedenle bu seçimlere, sadece yerel seçim olarak bakamayız” ifadelerini kullandı.

ADAPAZARI İLÇE HAZIR
MHP Adapazarı İlçe Başkanı Halil Hakan Oturak ise “Ahlak abidesi yaşantısıyla; Her türlü hemşericiliği, mezhepçiliği, cemiyetçiliği bir kenara bırakıp; Milletimizi bütünüyle kucaklayan bir milli duruşla, hem varlıkta hem darlıkta, maddi menfaatleri terk eden bir tavırla mahallede hayatını süren, milliyetçiliğin milletini ayırt etmeden, onu karşılıksız sevmek ve yükseltmek demek olduğunu gösteren mahalle temsilcilerimiz, vatandaşlarımızın talep ve sıkıntılarını toplayarak bizlere ileteceklerdir. Bizde ilçe teşkilatı olarak, problemlerin çözümü için gerek belediye meclisinde, gerek kamuoyu önünde gerekli girişim ve çağrıları yaparak, vatandaşlarımızın hak ettiği hizmeti almaları için elimizden geleni yapacağız. İlk hedefimiz de 31 Mart seçimlerinde, üç hilalli sancağı, Adapazarı meclisine dikmektir” dedi.
MHP Adapazarı İlçe Teşkilatı tarafından hafta sonu düzenlenen Mahalle Temsilcileri İstişare Toplantısına, Ülkü Ocakları Başkanı Soyhan Sofuoğlu, MHP İl Yönetimi, İl ve İlçe Kadın Kolları, Adapazarı Belediye Meclis Üyesi Aday Adayları ve mahalle temsilcileri katıldı.

Editör: Haber Merkezi