AK Parti Sakarya İl Teşkilatının 67. Danışma Meclisi toplantısı Atatürk Kapalı Spor Salonunda gerçekleşti. Programa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç, milletvekilleri, belediye başkanları, partililer ve davetliler katıldı. Meclis toplantısına Başbakan Binali Yıldırım telekonferans sistemi ile katıldı.

KOMİSYON DÖNEMİ BİTECEK

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "Millet iradesi gerçek anlamıyla hayata geçmiş olacak. Koalisyon dönemleri uzay boşluğundaki yerini almış olacak. Bugün güçlü bir lider, güçlü bir parti var ancak yarın böyle olmayabilir. O yüzden koalisyonların önünü şimdiden kapatmamız büyük anlam taşıyor." dedi.

DAHA GÜÇLÜ YÖNETİM SİSTEMİ

Bakan Özlü, referandum gecesi sandıklar açılınca, Türkiye üzerinde oynanan tüm oyunları bozacaklarını, Türkiye'nin bağımsız bir ülke olduğunu, millet tarafından idare edileceğini, bu topraklarda sadece milletin söz sahibi olduğunu sağır sultana bile duyuracaklarını kaydetti. Referandumla Türkiye'nin artık çok daha güçlü bir yönetim sistemine kavuşacağını kaydeden Özlü, "Millet iradesi gerçek anlamıyla hayata geçmiş olacak. Koalisyon dönemleri uzay boşluğundaki yerini almış olacak. Bugün güçlü bir lider, güçlü bir parti var ancak yarın böyle olmayabilir. O yüzden koalisyonların önünü şimdiden kapatmamız büyük anlam taşıyor." dedi.

İKİ BAŞLILIK SONA ERECEK

Bakan Özlü, referandumla yürütmedeki iki başlılığın sona ereceğini belirterek, şöyle konuştu: "Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızla Sayın Başbakanımız arasında mükemmel bir uyum var. Ancak bundan on, yirmi, otuz yıl sonrasını da düşünmek zorundayız. Yarın bir başka cumhurbaşkanı ile bir başka başbakan göreve geldiğinde, aynı uyumu yakalayamayabiliriz. Biz geçmişte bunun sıkıntısını çok yaşadık. Bir cumhurbaşkanı, bir toplantıda başbakana anayasa kitapçığı fırlattı diye ülke tarihinin en ağır krizini yaşadık. Allah bu ülkeyi korusun. Allah, bir daha o günleri yaşatmasın. O günlere bir daha geri dönmemek için referandum son derece önemli."

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PROJESİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, nisan ayında yapılacak anayasa değişikliğine ilişkin referandumun Türkiye'nin son 100 yıldaki en büyük projesi olduğunu kaydetti. Ataş, referandumda Türkiye'nin istikbali, istikrarı ve istiklali ile ilgili karar verileceğini ifade ederek, "Eğer bu kararı bütün milletimize doğru anlatamazsak, elimize geçen bu fırsatı iyi değerlendiremezsek vallahi, billahi gelecek nesillere bunun hesabını veremeyiz. Nasıl ki AK Parti ve MHP milletvekilleri TBMM'de ölümüne mücadele vererek, dişe diş mücadele etmek suretiyle o çirkin tabloları yaşayarak bu mücadeleyi verip Meclisten geçirdilerse, inanıyorum ki AK Parti teşkilatları da kapı kapı dolaşmak suretiyle eli sıkılmadık insan kalmamacasına herkese mesajımızı ulaştırmaya mecbur ve mahkumuz." diye konuştu.

"SAKARYA'YI BİRİNCİ SIRAYA TAŞIYACAĞIZ"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli de Türkiye'de 2013 yılından bu yana olayların yaşandığını belirtti. Gezi olaylarından sonra faizin yüzde 12'ye çıktığını belirten Dişli, "Gezi olayları yetmedi, 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi, o yetmedi Kobani olayları, Milli Birlik ve Beraberlik Projesi'nin sonra erdirilmesi, 2 polisimizin şehit edilmesi, o yetmedi 15 Temmuz. Hedef neydi? Türkiye'nin lideri, dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı bu ülke insanının önünde bir şekilde bertaraf edebilmekti ama hep birlikte bu hain tuzağa dur dedi millet. O gece halkın parası ve vergisiyle alınan silahların, tankların önünde durdular ve o hain darbeyi engellediler, bugünlere geldik." diye konuştu.

Dişli, anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "CHP, HDP, PKK buna karşı çıkıyor. Sakarya halkı çoktan tarafını belli etti. Az önce Sayın Başbakanımıza söz verdiler, söz verdik. 'Sakarya'yı bu defa Türkiye'de birinci sıraya taşıyacağız'. dedik. Meclisten 316 AK Parti'li vekil, değerli MHP'li milletvekillerinin oylarıyla Mecliste evet dedik, şimdi Türkiye'ye evet deme sırası geliyor." dedi.

BAŞBAKAN YILDIRIM

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, İl Danışma Meclis toplantısına telefonla bağlanarak buradakilere hitap etti. Nisan ayında yapılacak halk oylamasının bir genel seçim olmadığını işaret eden Yıldırım, “AK Parti her zaman sorun çözümsüz hale geldiğinde adres olarak milleti gösterdi. O gün de dedik ki, 'eğer milletin vekilleri olarak bize cumhurbaşkanı seçtirmezseniz biz de milletin kendisine gideriz.' Asıl gelince vekilin hükmü olmaz. 21 Ekim 2007'de cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi için bir halk oylaması yaptık. Bu referandum yüzde 70'e yakın bir oranla halk oylamasıyla kabul edildi. Bunun ilk uygulamasını da 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı seçerek gerçekleştirdik. Gerçek anlamda cumhurun başkanı, halkın başkanı cumhurbaşkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan göreve başladı."

NE DEĞİŞİYOR?

Başbakan Yıldırım, milletin kendisi tarafından seçilen cumhurbaşkanının ona göre yetki ve sorumluluklar olması gerektiğini aktardı. Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: "Bu getirilen sistemle 'Meclis etkisiz hale getiriliyor, cumhurbaşkanlığı tek karar verici hale getiriliyor.' gibi gerçekle bağdaşmayan tamamen maksatlı birtakım söylemler var. Bu değişiklik mecliste enine boyuna tartışıldı. Ortaya çıkan şey şudur; Şu anda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile cumhurbaşkanının yetkileri değişmiyor, halkın verdiği mevcut anayasadaki yetkileri kullanıyor. Ne değişiyor? Vatandaş doğrudan hükümeti sandıkta seçiyor. Yani önce meclisi seçmiyor. O seçtiği meclisten bir hükümet çıkmıyor. O sandıkta ülkeyi 5 yıllığına yönetecek hükümeti de direkt seçiyor. Esasında olan budur. Burada cumhurbaşkanını icranın başı olarak seçmesi dolayısıyla cumhurbaşkanı da kabinesini oluşturacak, yardımcılarını tayin edecek ve ülkeyi 5 yıllığına yönetecek. Bu anayasayla değişikliğiyle bürokrasi hızlanacak işler hızlanacak, hizmetlerin engellenmesinin önüne geçilecek ve verilen vaatler birer birer gerçekleşecek. Bütün bunları yaparken cumhurbaşkanının ihtiyacı olan mevzuat düzenlemeleri var. Bunu da cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapacak. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin özelliği şu; bugün nasıl bakanlar kurulu kararı varsa o sistemde de cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de durum budur. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi; bakanlıklar kurulması, bakanlıkların sayısının azaltılması, üst kademe yöneticilerin, büyükelçilerin atanması ve hükümetin ihtiyacı olan kurumların kurulup kapatılması. Yani bir kanun varsa bir konuda, o konuda kararname çıkarılamayacak."

KANUNLAR GEÇERLİ

Çelişki olduğu sürece geçerli olanın kanun olacağını vurgulayan Yıldırım, "Cumhurbaşkanlığı kararnamesi geçersiz olacak. Artı, cumhurbaşkanlığı kararnamesini meclisin anayasa mahkemesine götürme hakkı olacak. Ayrıca sistem, meclisle cumhurbaşkanlığı seçiminin aynı anda yapılmasını öngörüyor. Aynı gün iki sandık kurulacak, birinde cumhurbaşkanı seçilecek diğerinde ise meclisin yetkilileri, milletvekilleri seçilecek. 5 yıl süreyle artık seçim konuşulmayacak. Ülkede hizmetler yapılacak. Meclis, hükümetin ihtiyacı olan düzenlemeleri yapacak, halkın ihtiyacı olan kanunlar yapacak. Hükümet de bu kararlarla çıkaracağı cumhurbaşkanı kararnamesiyle vatandaşa, millete verdiği sözleri yerine getirecek. Aynı zamanda meclis denetleme de yapacak." ifadelerini kullandı.

İÇERİĞİNİ ANLATTI

'Cumhurbaşkanını, bakanları denetlemeyecek' diyenlerin tamamen ya cahilliklerinden ya da kasten bu gerçeği saptırmaya çalıştığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Mevcut Anayasada cumhurbaşkanının çok büyük yetkileri var ama hiç sorumluluğu yok. Sadece vatana ihanetten cumhurbaşkanını yüce divana gönderebiliyor. Nasıl gönderiyorsunuz? Meclisteki milletvekillerinin dörtte üçünün yani yüzde 75'inin vereceği kabul oyuyla gönderiliyor. Yeni sistemde ne oluyor? Cumhurbaşkanın da yine aynı yetkiler var ama cumhurbaşkanı, bakanları, yardımcıları herhangi bir suçta yargılanmak üzere suçlanabiliyor ve meclisten yüce divana gönderme oranı da yüzde 66'dır. Daha az güvence daha az suçlama. Hani nerede bunun cumhurbaşkanına sınırsız yetki ve sorumsuzluk? Bu tamamen bir karalamadır. Aynı zamanda seçimlerin 5 yılda bir yapılması cumhurbaşkanı ve meclisin uzlaşmayla çalışamasının da önünü açıyor. Kriz diye bir şey kalmıyor. Diyelim ki cumhurbaşkanı ülkeyi vaktinden önce seçime götürmek istiyor, bu sefer kendi de seçime gidiyor, mecliste yeniden seçime gidiyor. Eğer meclis seçim kararı alıyorsa kendini de cumhurbaşkanını da seçime götürüyor. Zorunlu bir uzlaşmayı anlaşmayı vara yoka lüzumlu lüzumsuz seçim meselesini ortadan kaldıran çalışan bir sistem geliyor. İstikrar geliyor., güçlü iktidar, güçlü istikrar. İşin özeti budur.Bu anayasayla değişikliğiyle bürokrasi hızlanacak, işler hızlanacak, hizmetlerin engellenmesinin önüne geçilecek ve verilen vaatler birer birer gerçekleşecek."

İLK DÖRT MADDE YERLİ YERİNDE

"Değerli kardeşlerim, bir başka iddia da 'Üniter devlet yapısı bozuluyor, eyalet  sistemi geliyor.' külliyen yalan." diyen Yıldırım, "Anayasanın ilk dört maddesi yerli yerinde duruyor, yapılan değişiklikle sistem değişikliği dışında üniter yapıyı değiştiren bir düzenleme asla ve asla söz konusu değil. Anayasanın ilk maddelerinde belli. Bayrağın rengi kırmızı, al, ay yıldızlı bayrak. Resmi marşı, İstiklal Marşı. Ülkesiyle, milletiyle bölünmez bir bütün. Yani 780 bin kilometrekare vatan toprağında tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Yani Rabia. Gerisi angarya, yüz üstü çok süründün ayağı kalk Sakarya." diye konuştu.

İŞTE SAKARYA, İŞTE TÜRKİYE

"Sakarya büyük projelere, hızlı trene, dünyanın en büyük havalimanına, Yavuz Selim Köprüsü'ne, Osmangazi Köprüsü'ne, Marmaray'a, Avrasya Tüneli'ne, İstanbul-İzmir Otoyoluna, İstanbul-Sakarya Otoyoluna karşı çıkmayanlara, "hayır" diyenlere referandumda cevap vermeye hazır mı?" diye soran Yıldırım, "İşte Sakarya, işte Türkiye. Sakarya 'evet' diyor, Türkiye 'evet' diyor. Değerli kardeşlerim heyecanınızı ve azminizi buradan görüyorum. Eminim ki bu süre boyunca çalmadık kapı bırakmayacaksınız. Sıkmadık el bırakmayacaksınız. Sandıklara sahip çıkacaksınız, Sakarya'yı Türkiye'de birinci yapacaksınız. Allah sizden razı olsun. Toplantınızın hayırlara vesile olmasını temenni ederek hepinizi muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun." ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi