Milletvekili Dikbayır, “Seçim sathına girince maalesef yine illet, illet, şer ittifakı, beka sorunu gibi söylemler ortaya çıkmaya başladı. Bizim kıblemiz bir, bayrağımız bir. Liderlere sesleniyorum. Lütfen böyle kelimeleri bizim aramıza sokmayın” diye konuştu.

ETKİLİ KONUŞMA            
TBMM’nde yaptığı konuşmalarla ses getiren ve taraflı tarafsız milyonlarca kişinin beğenisini alan İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, TBMM Genel Kurulu’nda yine dikkatleri çeken bir konuşma yaptı. Maden Kanunu’nda değişiklik yapılması ile ilgili söz alan Ümit Dikbayır, yerel seçim öncesi Siyasi Parti Genel Başkanlarının söylemlerini eleştirdi.

“BU KELİMELERİ ARAMIZA SOKMAYIN”
Bazı siyasi parti liderlerinin toplumun önemli bir kesimini oluşturanları zillet, illet, şer ittifakı gibi hakaretlerle nitelediğini kastederek konuşmasına başlayan Milletvekili Dikbayır, “Seçim sathına girince maalesef yine zillet, illet, şer ittifakı, beka sorunu gibi söylemler gibi ortaya çıkmaya başladı. Şimdi, bizim kıblemiz bir, bayrağımız bir, liderlere sesleniyorum buradan, lütfen böyle kelimeleri bizim aramıza sokmayın.” dedi.

“PEKİ BUNLARA NE DİYECEĞİZ?”
Bu söylemlerde bulunan liderlerin ülkemizin ve Türk Milletinin önemli sorunlarına sessiz kaldıklarını da ifade eden Dikbayır, “Doğu Türkistanlı Müslüman soydaşlarımız işkence görürken, tecavüze uğrarken, onlara  sessiz kalmaya ne diyeceğiz o zaman? Türk Silahlı Kuvvetlerine, ordumuza zırhlı araç, silah yapan bir fabrikanın Katar’a ve Katar ordusuna devredilmesine sessiz kalmaya ne diyeceğiz o zaman? Süleyman Şah Türbesi’ni üç beş çapulcu için vatan toprağımızdan kaçırmaya ne diyeceğiz?

HÜKUMETE SESLENDİ
Hükûmete sesleniyorum: Götürün o türbeyi, ait olduğu yere koyun. Vatani görevini yapan 20 yaşındaki evlatlarımıza kurşun sıkan YPG’yi tam da 29 Ekim günü topraklarımızdan davul zurnayla geçirmeye, onlara yemek ısmarlamaya ne diyeceğiz? Diyarbakır meydanında bebek katili alçak teröristbaşının mektubunu okutmaya ne diyeceğiz? Oslo, Habur, Dolmabahçe kepazeliğine ne  diyeceğiz?

“NE DİYECEĞİZ?”
Barzani’nin paçavralarını Ankara Esenboğa, İstanbul Atatürk Havalimanı’na asılmasına sessiz kalmaya ne diyeceğiz? Alçak FETO terör örgütü onurlu Türk subaylarımıza “Ergenekon” “Balyoz” “Kafes” gibi manidar isimlerle kumpas kurarken “Türk Silahlı Kuvvetleri bağırsaklarını temizliyor, nasıl paketledik.” diyenlere cevap vermemeye ne diyeceğiz?

Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e  her gün ahlaksızca, terbiyesizce, edepsizce hakaret eden zata cevap vermemeye, haddini bildirmemeye ne diyeceğiz? Bizim evlatlarımız Suriye topraklarında şehit olurken ülkesindeki savaştan kaçan kazık gibi adamların plajlarımızda nargile tüttürmesine, Taksim Meydanı’nda tepinmesine ne diyeceğiz?” diye konuştu.

BEKA OLUNCA EN SAĞCISI VE EN SOLCUSU BİR ARAYA GELİRİZ
Ülkede beka sorunu olduğu ifadelerine de atıfta bulunan İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, “Değerli milletvekilleri, beka meselesine gelince, bu ülkenin  herhangi bir ilini ya da ilçesini İYİ PARTİ’li, Milliyetçi Hareket Partili, Cumhuriyet Halk Partili bir arkadaşımız yönettiği zaman beka sorunu bunun neresinde? Teröriste silah mı verecek, teröriste bomba mı verecek? Ayrıca, bu arkadaşlar zaten teröristse gereğini yapın, niye dışarıda tutuyorsunuz? Bu arkadaşlara da hakaret ediyorsunuz. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı -Allah nur içinde yatırsın- Sayın Necmettin Erbakan ve Sayın Bülent Ecevit’in gerçekleştirdiğini sizlere hatırlatıyorum. Eğer ülkemizde bir beka sorunu olursa, inanın, en sağı ve en solu bir araya gelir, devletimiz için gereğini yaparız.” Şeklinde konuştu.

ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNE BAKIN
Milletvekili Dikbayır, konuşmasını şöyle tamamladı :“Değerli milletvekilleri, son olarak şunu söylemek istiyorum: Bizler çok zengin kültüre sahip bir devletin bireyleriyiz. Bakın kaç çeşit yemek kültürümüz var, kaç çeşit giysi kültürümüz var, kaç çeşit halk oyunumuz var. Bizler bir bütün olarak Türk Milletiyiz ve tüm alt kimlik gruplarıyla, büyük bir uyum içerisinde hep birlikte bir arada yaşıyoruz. Bizim kıblemiz bir, bayrağımız bir. Tekraren söylüyorum: “Zillet, illet” gibi ağza alınmayacak kelimeleri bizim aramıza sokmayın. Farklı düşünüyorsanız Çanakkale Şehitliği’ndeki mezar taşlarını okuyun, bakın orada kimler şahadete ermiş.”

Editör: Haber Merkezi