Her türlü eylem karşısında kendiliğinden görev sahibi olmaya çalışan zatlar şimdi nerede?

Her şeyi, ama her şeyi başkalarından çok daha ‘iyi bilen’ bilgiç varlıklar şimdi neredeler…

Önemli görevlerde iken güç zehirlenmesine maruz kalıp kendini Tanrı sananlar şimdi neredeler?

Kendilerini kurtaramadıkları halde vatan kurtarmaya kalkan zavallılar şimdi neredeler?

Kendilerini ‘vazgeçilemez’ sayan, bir zamanlar ayakları yere basmayan bazı zevat şimdi neredeler?

Etrafında diri hiç kimseyi bırakmadıktan sonra ‘ölü tacirliği’ne soyunan şaşkın ördekler şimdi nerede?

Kendilerinden başka kuş tanımayan, kimseyi adam yerine koymayan zavallı kargalar şimdi neredeler?

Önemli bir göreve getirilince, kırk yıllık arkadaşlarına tepeden bakan süfli varlıklar şimdi neredeler?

Başkalarının altlarına verdikleri koltuklardan ebediyen inmeyeceklerini sanan koltuk hastaları şimdi neredeler?

Milletvekili, yani ‘vekil’ iken, ‘asıl’dan daha fazla yetki sahibi olduğu sanan çok ama çok asil insanlar şimdi neredeler?

Yetkili olduğu süre boyunca, günün Reis-i Cumhur’undan hiçbir kararnamesi dönmeyen çok ‘tedbirli’ zat şimdi nerede?

Emekli oldukları halde, kendilerini bir yerde çalışıyormuş gibi gösteren aşağılık duygusu sahibi köhneler şimdi neredeler?

Etrafındaki tüm ağaçları kestikten sonra yeniden ağaç yetiştirme çabasına giren ve ‘tohumlar yeşeriyor’ diye sırıtan şaşkınlar şimdi nerede?

Önemli bir kamu görevinde iken arkasında bir ordu ile dolaşan, oradan şutlandıktan sonra arkasında bir kişinin bile kalmadığı şovmenler şimdi neredeler?

Devletin önemli makamlarına getirilince, çalışma arkadaşlarına, ‘sakın ha 40 yıllık kader birliği yaptığınız yakın arkadaşlarınızla çalışmayın’ diye tavsiyede ve telkinde bulunan vatan kurtarıcılar nerede?

Devlette önemli bir göreve getirildiğinde kendisine ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelen insanlara ziyaret için sekreterinden randevu alıp almadıklarını soran zat-ı muhteremler, çok ama çok büyük adamlar şimdi neredeler?

Yanlış anlamayın lütfen!

Aklıma geldiği için sordum.

Yoksa iyi veya kötü bir niyetim yok…

Sadece boş kalmışlığın sonucu kendi kendime konuşmalar, lâf olsun diye…